Zeynep Beşerler, Kenan İmirzalıoğlu'yla yaşadığı çok kıskanılan beraberliğiyle ilgili konuştu: Herkesin gözü önünde olan bir ilişki sürdürmek çok zor ama içimdeki güçlü kadın, Kenan'la savrulup gitmemizi engelledi
Altı yıldır, yakışıklı oyuncu Kenan İmirzalıoğlu'yla birliktelik yaşayan Zeynep Beşerler, şu sıralar sevgilisine rakip oldu!
atv'nin sevilen iki dizisinden 'Ezel'de İmirzalıoğlu, 'Aşk ve Ceza'da ise Zeynep Beşerler rol alıyor. Son dönemlerde çok kıskanılan bir kadın olduğunu itiraf eden Beşerler, "Tehdit mesajları alıyorum. Güçlü bir karakterim olmasaydı, Kenan'la bunca yıl çoktan savrulup, giderdik. Şimdilik evlilik yok ama ilişkimiz sağlam gidiyor" dedi. 'Aşk ve Ceza'da 'Nadya' karakterini canlandıran Zeynep Beşerler, evlilikten korktuğunu ama anne olmak istediğini söyledi. Güzel oyuncu, mesleği ve özel hayatıyla ilgili merak edilenleri anlattı.
'EZEL'İ SEYREDİYORUM
'Aşk ve Ceza' dizisi ile ekranlara döndünüz. Bize biraz canlandırdığınız 'Nadya' karaterini anlatır mısınız?
Nadya, güçlü bir karakter... Yapısı itibariyle kendi içinde büyük kırılganlıkları var ama onu henüz görmedik. İlerleyen bölümlerde, bu kırılganlıkların nelerden kaynaklandığını anlayacağız. Nadya; kendi ayakları üstünde duran ve kimseden yardım almadan yaşayan değişik bir karakter. Dizi şimdilik çok keyifli gidiyor. Güzel bir ekip ve Kudret Sabancı ile çalışıyor olmak büyük bir avantaj. Acayip güzel oturmuş bir kamera arkası ekibi var. Erol Avcı ile çalışmak zaten çok keyifli. Her şey güzel gidiyor... Seyircinin de benimle aynı fikirde olduğunu reytinglerden görebiliyoruz.
'Aşk ve Ceza'nın yayınlandığı ilk haftadan büyük ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz?
Bu işte en önemli şey senaryo... Muhteşem senaristlerimiz var. Çok güzel bir hikaye ve çok güzel bir çatı oluşturdular. Bunu çeken süper bir yönetmen var, oyuncu kadrosu iyi seçilmiş. Bunların üçü biraraya geldiği zaman zaten oluyor.
Sizin izlediğiniz hangi diziler var?
'Ezel' var...
Biraz torpil var galiba?
(Gülüyor) Biraz var. Bir de 'Aşk-ı Memnu'yu izliyorum. Yabancı dizileri seviyorum.
BÜYÜK HEDEFLERİM YOK
Oyunculuktaki hedefleriniz neler?
Benim hayatta çok büyük hedeflerim olmadı. Biraz anı yaşamaktan yanayım. Yaptığım işi iyi yapayım, altından kalkayım benim için yeter. Gidip öyle ödül alayım, şöyle yapayım, böyle yapayım gibi hedeflerim yoktur. İnsanları da çok dinlemem...
Kendi doğrularınızla yaşayan bir insansınız galiba?
Evet. Ben kalbimin sesini dinleyip kararımı öyle vermeyi tercih ederim. Benim için doğru odur. Mantığımın yerine kalbimin sesini dinlemeyi tercih ederim. Mantık insanın kafasını karıştırır. O yüzden benim için önemli olan mantık değil, kalptir. Doğru olan içimden gelendir.
Kalbinizi dinleyip de yanıldığınız anlar oldu mu?
Olmaz mı? Oldu ama kendi yaptığının acısı daha hafif oluyor. Mantığınla, ince eleyip sık dokuyarak, yaptığın hatanın acısı ise büyük oluyor.
Yakın zamanda bir sinema filminiz olacak mı?
Senaryolar gelmeye başladı, yazın bir sinema filminde oynayacağım. Senaryo okuyorum...
KISKANILIYORUM!
Nasıl rol seçersiniz?
İçime sinmesi lazım... Zeynep'e benzemeyen karakteri tercih ederim. Ama bu güne kadar gelenler çoğunlukla aynı roller oldu. Kötü kadın rolü göndermiyorlar; tipe bakıp 'Bundan olmaz' diyorlar. Oysa ben de kötü kadın oynarım. Benim de içimde kötülük vardır elbet.
Kenan Bey nedeniyle son zamanlarda çok kıskanılan bir kadın oldunuz...
(Gülüyor) Evet, öyleymişim...
Değişik mesajlar alıyor musunuz?
Alıyorum... Bu konuda üstü kapalı tehdit mesajları oluyor. İşi bayağı ciddiye alıp, fena yorumlar yapıyorlar.
Kıskanç bir insan mısınız?
Benim çok kıskanç olduğumu yazdılar ama kıskançlık bence kendine güvensizliğin belirtisidir. Benim öyle bir problemim yok. Yaşanması zor bir ilişki yaşıyorum ve her şeyin dengeli gitmesi lazım.
Kenan Bey sizi kıskanıyor mu?
O da her normal erkek kadar kıskanıyor. Zaten aksi olsa ilişkimiz bu kadar sürmezdi. İkimiz de kafayı yer otururduk. Hele Kenan gibi bir adamla birlikteysen... Dışarıdan naif, çok kırılgan gözükebilirim ama güçlü bir karakterim var. Beni ayakta tutan da budur zaten... Bu kadar hayranı olan bir adamın, güçlü bir kız arkadaşı olması kimsenin hoşuna gitmiyor. Seni alaşağı etmeye çalışıyorlar ama yok! İçerdeki Zeynep, yemez onları. Uğraşıyorlar boşu boşuna... Benim içimde bu kadar sağlam, ayakları yere basan bir karakter olmasa; biz zaten çoktan savrulup gitmiştik...
TELEVİZYONA YAPIŞIK YAŞIYORUZ
İnsanların bir dizi ile şöhret olduğu, dizi karakterlerinin bu kadar hayatımıza girmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Açıkçası doğru bulmuyorum. Büyük bir eğitim probleminden kaynaklanıyor bence. 'Ezel'deki gibi topluma bilgiler verilmeli... Dizi bağımlısı bir toplum halindeyiz. Herkes bağımlılık halinde seyrediyor. Bu bana göre çok hoş bir şey değil. Eğitim seviyesi düşük bir toplumda, televizyona yapışık yaşayan insanları; farklı yönlendirmenin daha doğru olduğuna inanıyorum. Biz bu işten para kazanıyoruz ama bu konuda elimizi taşın altına sokmalıyız. Bunun bir elekten geçmesi lazım.
Türk dizilerine Ortadoğu'da gösterilen yoğun ilgiye ne diyorsunuz?
Bu çok güzel bir şey ama daha sağlıklı olabilir. Sabah-akşam dizi mi seyredeceğiz? Bize bir şeyler öğretecek bir program olsun. Toplumun gelişmesi bence bunlara bağlı. Birisi buna ön ayak olacaksa ben üstüme düşeni yaparım. Sonuçta biz de bu işin içindeyiz ve toplumun gelişmesine destek olabileceksek; elimizden geleni yapmalıyız.
REYTİNG İÇİN ÖPÜŞMEYİ ONAYLAMAM
Öpüşme ve sevişme sahnelerinin dizilerde çok ön plana çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğru bulmuyorum... Bu sahnelerin, gerçekten senaryoya hizmet etmesi gerektiğine inanıyorum. Her bölümde sevişmeöpüşme sahnesi varsa; bana avam geliyor. Durumu basitleştiriyor. Çoluk-çocuğun ayakta olduğu bir saatte bu kadar da insanların gözüne parmak sokmaya gerek yok... Tabii bu herkesin kendi bileceği iş... Sonuçta ben bir oyuncu olarak bana düşen görevi yaparım.
Böyle sahneler için sizin tavrınız nasıl olur?
Bu sahneler benim için gerçekten senaryoda bir şeye hizmet ediyorsa vardır. Reyting için serpiştirildiyse ben onu asla yapmam. Benim bakış açıma ters çünkü.
EVLİLİK BENİ KORKUTUYOR AMA ANNE OLMAK İSTİYORUM
Kenan Bey'le rekabet yaşar mısınız?
Böyle bir yarışımız yok...
Onu eleştirir misiniz?
Birbirimizin oyunculuğu hakkında tabii ki yorum yapıyoruz. Genelde ben Kenan'a "Burada niye burun deliklerini açtın?" diye soruyorum. (Gülüyor)
BİR ÇOCUK YETER
Dışarıdan çok kıskanılan güzel bir çiftsiniz... Yakın gelecekte evlilik var mı?
Evlilik yok! Evliliğe karşı değilim... İki sene önce bana sorulsa "Evlenirim" derdim ama yaş ilerledikçe geri adım atmaya başladım. Emin değilim, iyi böyle... Eninde sonunda çocuk istiyorum ama ne zaman istediğimi bilmiyorum. Evlilik şu anda beni korkutuyor.
Kaç çocuk istersiniz?
Bir tane olsun yeter
Nasıl bir anne olursunuz?
Çocukları seviyorum, herhalde iyi bir anne olurum... Annem gibi bir anne olmak isterim. Annem çocuklarıyla arkadaş gibidir, benim en yakın dostumdur. Ondan hiçbir şeyi saklamam. Annemi-babamı çok seviyorum ve İzmirli olmaktan gurur duyuyorum.
Hayattaki korkularınız nelerdir?
En büyük korkum, sevdiğim insanları kaybetmektir. Kendi adıma ise hiçbir korkum yok. 'Yarın ölürsem falan' gibi bir korkum yok. Bugüne kadar çok güzel bir hayat yaşadım.
HER ŞEYE AĞLARIM
Duygusal bir insan mısınız? Çok ağlar mısınız?
Ben haberlere bile ağlayabiliyorum. Ama bazı durumlarda tam tersi reaksiyon gösteriyorum. Herkesin ağladığı şeye ağlamayıp, kimsenin ağlamadığı şeye ağlayabiliyorum.
Sizi en çok ağlatan film hangisidir?
Favorim 'Sweet November'dır. (Kasımda Aşk Başkadır) Onu izlerken çok ağlamıştı