Duruşu ve konuşmaları ile Survivor 2016'ya damga vuran isimlerin başında gelen oyuncu Yunus Günçe, Milliyet'e verdiği röportajda ada hayatından Acun Ilıca'ya, özel hayatından oyunculuk kariyerine kadar çok çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte o röportaj;
* 'Koçum Benim yıllarına döndüğünde daha iyisini yapabileceğini düşünüyor mu? 'Koçum Benim'den sonra kariyerimi çok iyi yönetemedim, bir takım şeyler olması gerektiği gibi olmadı. Hatanın büyüğünü kendime yazıyorum. Bundan sonra aynı hataları yapmayacağım artık büyüdüm.
* Dört buçuk ay boyunca fanları evlerin salonlarından seslendi: Hadi Yunus! Parkurda daha iyi bir Yunus Günçe olabilir miydi peki? En başta yaşadığım 2 çok büyük sakatlık oldu. Ritmimi çok geç yakaladım yakaladıktan sonra da parkurlarda kimseden geri kalmadım. Benden ortalama 15 yaş genç insanlarla yarıştım. Yine de hiç fena değildim. Ama bitirişlerde bir telaşım vardı.
O telaş da sanıyorum üzerimde kurulan baskıdan kaynaklandı. Bu baskıyı da kim neden kurdu bunu da zaten herkes biliyor.
* Semih işinin şov olduğunu ve buna TV'de devam etmek istediğini söyledi. Semih gerçek bir karakter miydi? Adada oynadı mı? Semih konusunu tekrar açmak istemiyorum. Konu çok önce bitti. Ben sadece kendi kariyerime ve yapacaklarıma odaklanıyorum. Bence o da öyle yapsın. Umarım başarmak istediklerini başarır.
Kendisine geçmiş olsun diyorum. Bundan sonra katılacağı yarışmada da başarılar. Umarım bu defa şeytanın bacağını kırar. Kısmetse olur!
* Bazı açıklamalarının ya da davranışların aleyhinize delil olarak kullanıldığı da oldu Dominik'te. Kendinizi iyi anlatabildiğinize inanıyor musunuz? Kendimi ifade etmek çok kuvvetli olduğumu düşündüğüm alanlardan bir tanesi. Hayatta pek çok parkur var. Bu da benim kendimi iyi hissettiğim bir parkur. Anlamak istemeyene ne yapsan anlatamazsın.
Zaten benim hedef kitlem de anlamak isteyenler oldu hep. Anlamak istemeyenlerin bana zaman kaybettirmesine izin vermedim bundan sonra da vermeyeceğim. Kendi tempomu başkalarının yavaşlığına göre ayarlayamam. Hızlıyımdır. Hızlı olanlarla daha iyi anlaşıyorum.
* Yunus Günçe ile birlikte 'Ç meselesi' de hayatımıza girdi. Nedir bu mevzunun alameti farikası? Çift kişilik yatağım, kahve öğütücüm ve güçlü bir elektrik süpürgem var. Ama aslında sahip olduğum en değerli şeyim soyadım. Beni çok insan tanımaz. Tanıyanlar da soyadımı yanlış bilir. Soyadım Günce değil, Günçe Ç ile. En azından Survivor'da bunu başarmak istedim.
Soyadımı doğrulatmak istedim. Ama asıl daha büyük amaç Türkiye'de engelli olmanın zorluğuna dikkat çekmekti. Gücüm yettiğince bununla ilgili bir farkındalık yaratmaya çalıştım. Ve anladığım kadarı ile belli bir mesafe de almışım. Bundan sonra da bu konu üzerinde başka şeyler de yapıyor olduğumu herkes görecek.
* Kıbrıs'ta yarı final gecesinde soru sorulduğunda bile şu an arkadaşların gecesi, onların zamanından çalmak istemiyorum dedi. Bu kadar empati ve anlayışlı olmak seni yormuyor mu? Hayatını olumsuz etkilemiyor mu? Çok zor bir 10 sene geçirdim ben. Bu süre içinde teslim olmayı, akışına bırakmayı öğrendim. Ama hiç bir zaman da pes etmedim.
Kendimin çok farkındayım. Kendime hiç bir zaman acımadım. Hayatımda olmayan şeyler bende bir takım şeyler noksan demek değildi. Belki de tam tersi olduğu için zaman kaybettim. Aslında çok da zaman kaybetmedim. Ürettim, yazdım, okudum , dinledim. Sürekli gelişmeye çalıştım. Ben yorulmaya alışığım. Bundan başka bir metot bilmiyorum. Başka bir metodu merak da etmiyorum.
Bu halimi seviyorum. Yoran ama bir o kadar da geliştiren bir hal bu. Survivor'da teslim olmak ve akışına bırakmak konularında epey ustalaştım. Yunus Günçe'nin yeni sürümü olarak geri geldim. Ve bu yeni halimi de şöyle özetliyorum. Y.G:2.0!
* 40 yaşına geldiğini söyledi, aradığımı belki burada bulurum demişti. Aradığını Survivor'da buldu mu Yunus Günçe? Kariyerimin zirvesinde Survivor'a gitmediğimi oradayken de söyledim. Bundan hiç rahatsız olmadım, utanmadım. Yolunda gitmeyen bir şeyler oldu. Ama bunların hepsi geride kaldı. Daha çok zamanım var. Daha çok zamanım olsun diye kendime çok dikkat ettim.
İyi beslendim, spor yaptım. Hem fiziksel hem zihinsel anlamda her gün bir öncekinden daha iyi duruma gelmeye çalıştım. Çünkü ne zaman bir atak yapmam gerekeceğini bilemezdim. Survivor bana bu atağı yapmak için gerekli ortamı sundu. Ben de bu şansı çok iyi değerlendireceğim.
Başıma gelen şeyin ne kadar önemli bir şey olduğunu çok iyi biliyorum. Ve bunu elime yüzüme bulaştırmaya hiç niyetim yok. Delirmeden sakin kalarak yapmak istediğim şeylere konsantre olacağım. Ve yapabilirsem çok şey yapacağım.
Alp Kırşan'ın da benzer bir kariyeri var. Yunus Günçe'de benzer bir kariyer hedefi düşünür mü? Acun Ilıcalı ile devam etmeyi düşünüyor mu? Acun Ilıcalı işini çok seven, disiplinli ve çok özenli biri. Bütün ekibi öyle. Ben de öyleyimdir. Elbette ki bunlar profesyonel kararlar.
Eğer doğru proje bulursak, bundan sonra da beraber çalışabileceğimizi düşünüyorum. Doğru zaman, doğru yer doğru insan ve doğru proje. Aslında her şey bundan ibaret.
* Bir erkek sunucu olarak Acun Ilıcalı'nın sunuculuk performansını nasıl buluyorsun? Ondan başka birisi yapsa bu iş bu kadar tutar mıydı? Yaptığı işleri çok severek yapıyor, bunu yakından gözlemleme şansım oldu. Gerçekliğini kaybetmiyor. Samimi. Ve insanlarla arasında kuvvetli bir bağ var. Bu bağın değerini çok iyi anlamış ve attığı her adımı buna göre atıyor.
Geldiği yeri unutmayanlar gitmek istedikleri yerlere daha hızlı gider. Acun Ilıcalı da onlardan biri. Belki dünyanın en iyi sunucusu değil ama en azından öyleymiş gibi yapmıyor.
* Survivor'ın ünlülerden çok gönüllülere yaradığı gibi bir algı var! Sen ne düşünürsün bu konu hakkında? Survivor'ın kime nasıl yarayacağı tamamen Survivor'da olanlarla ilgili. Survivor'ı faydalı bir şeye çevirmek kişilere bağlı. Bunun Gönüllü ya da Ünlü olmak ile pek ilgisi olduğunu sanmıyorum. Zaten aslında oradaki herkes 'gönüllü bir ünlü' oluyor bir saniye içinde.
Durumlar eşitleniyor. Sonrasında farkı kendini daha iyi anlatan daha gerçek kalabilenler yaratıyor. Bunun üzerine de bir şey kurabilenler zaten arkalarına bakmadan ilerliyor.
* Tuğba Özay'ın adayla ilgili birçok anısını dinledik. Sizi en zorlayan an hangisi oldu, Dominik deyince artık burada olduğunuza en çok ne için şükrediyorsunuz. Ben Survivor'dan kurtuldum gibi bir hisse asla kapılmadım. Ben yaşadığım her şeyi %100 yaşamaya çalışan biriyim. Çok başka bir algıyla yaşadım 4,5 ayı.
Orada öğrendiğim şeyleri dönünce unutmak gibi bir yetim yok. Yani benim için Survivor hiç bir zaman bitmeyecek. Çünkü çok radikal şeyler yaşadım gördüm. Bunları unutacak, yok sayacak biri olsaydım zaten ben olmazdım. Ben bana ait butik bir Survivor yaşadım. Benim için herhangi bir şey değildi. Asla da olmayacak. Survivor'da kazandığım şeyler ile arama hiç kimsenin girmesine izin vermeyeceğim.
Yaşadıklarımı asla küçümsemeyeceğim. Bana çok şey katmamış gibi yapmayacağım. Ben de Survivor' en az Survivor'ın bana olduğu kadar dürüst olacağım. Survivor ölene kadar benimle olacak.