YILLARCA SUSTU, İLK KEZ KONUŞTU..

Aysun Kayacı, 13 yaşına kadar babasından şiddet gördüğünü söyleyerek 10 yıllık suskunluğunu bozdu...

YILLARCA SUSTU, İLK KEZ KONUŞTU..

NTV'deki 'Haydi Gel Bizimle Ol' programında Aysun Kayacı, bir süredir babası tarafından kendisine yöneltilen suçlamalar karşısındaki suskunluğunu bozdu.

Kayacı, 10 yıldır bir hayat kurmak ve annesi ile kızkardeşine bir gelecek sağlamak için çabaladığını ancak her seferinde babasının bir takım programlara katılarak kendisine olur olmaz suçlamalar yönelttiğini anlattı.

13 yaşına kadar babasından hem kendisinin hem de kızkardeşi ve annesinin şiddet gördüğünü ve alınan raporlarla anne-babasının boşandığını ifade eden Aysun Kayacı, 'Meseleyi hiç kimse bilmiyor. Çünkü ben 10 yıldır bu işlerle meşgulüm ve 10 yıldır da susuyorum. Çünkü hiç kimseye yaşadığım çileyi ve dramı anlatmaya mecbur değilim. Bir kere bana yakışmaz. Kimse bana acısın, üzülsün istemem ve kimseyi de ilgilendirmez ama sürekli sustukça devam ediyor' diye konuştu.

ÇOCUKLUĞUM ŞİDDETLE GEÇTİ

Kayacı, 'Ben bütün çocukluğum boyunca şiddet gördüm. Ben, annem ve kız kardeşim, babam dedikleri insandan' ifadesini kullanarak babasının sabah programlarına çağrılarak anlattıklarıyla insanların kendisini değerlendirmesine isyan etti. 'Ben bunları arkamda bırakmışım ve elim ekmek tutmaya başladığından beri annemin kocası, kız kardeşimin babası olmuşum. Hatalarımla sevaplarımla. Çok yanlış yaptım ama yanlışları da kendim yaptım' diyen Kayacı, medyanın da olayı körüklemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

SESİNE BİLE TAHAMMÜL EDEMİYORUM

Kendisine bir hayat kurduğunu ve artık kurtulduğunu söyleyen Kayacı, yaşadıklarını anlatırken de bir hayli zorlandı. Medyanın babasının konuşmalarına pirim vermesini eleştiren Kayacı, 'Peki neden bu medya saçma sapan, uydurulmuş hikayeler anlatan bir adamı, bu kadar çok malzeme yapmaları, kışkırtmaları, daha da çok konuşturmaları... Bir kere anlattığı hikayelerin hiç birisi doğru değil. Ben her 6 ayda bir, Seda Sayan'da orda burada, sabah programlarında unutmaya çalıştığım, sesine bile tahammül edemediğim, bana çok kötü şeyler hatırlatan, gerçekten çok kötü şeyler yaşadım' diye konuştu.

KİMSE 'BABASININ KIZI' DESİN İSTEMİYORUM

Kimseye yaşadığı kötü şeyleri anlatmak mecburiyeti olmadığını belirten Aysun Kayacı, 'Kendini acındırmaya çalışan bir adam var orada. Karizmayı çizdirmeden nasıl anlatabilirim ama çok zor. 'Babasının kızı' demesini istemiyorum' açıklamasını yaptı.

BABAM ALKOLİK VE ŞİZOFREN

Babasının durumunu 'Ağır hasta' olarak niteleyen Aysun Kayacı, alkolik ve şizofren olduğunu belirterek 'Ben 13 yaşıma kadar şiddet gördüm. Annem raporlarla boşandı. Çünkü annem işçiydi, o çalıyordu, o para getiriyordu. O da bu yüzden evden gitmedi. Benim dayak raporum, artı annemin dayak raporu, üstüne kızkardeşimin dayak raporu ile boşandı benim annem' şeklinde konuştu.

NEDEN BABASINA HALA PARA VERİYOR?

Kayacı, Müjde Ar'ın 'Peki sen neden bu adama hala para yardımında bulunuyorsun?' sorusuna da 'Hiç bir kıymeti yok ki.. O önemli değil ki. Çünkü algıları değişik. Hayatımdan çıksın istiyorum. Çıksın gitsin. Duymak, görmek istemiyorum' yanıtını verdi.

YAŞADIĞIM REZİLLİKLER GELİYOR AKLIMA

Avukatıyla görüştüğünü ancak kanunen babasının medyada konuşmasını önleyemediğini de sözlerine ekleyen Aysun Kayacı, 'Deli saçması şeyler anlatıyor, bir hezeyanla. Bir de mikrofon uzatıltığında böyle bir zaafı var galiba. Ben bile mesleğimden soğudum. O kadar meraklı, o kadar ekrana meraklı ki. Kendisi de inanıyor anlattıklarına ve insanlar oradan beni değerlendiriyorlar. Ben magazinde her yerde görüyorum ve utanıyorum. Yaşadığım şeyler aklıma geliyor. Yaşadığım rezillikler geliyor aklıma' ifadesini kullandı.

ETEĞİMDEN ÇEKMEYE ÇALIŞIYOR

Babasının sürekli ekranlara çıkarılması nedeniyle, bir anlamda şiddete maruz kalmaya devam ettiğini ifade eden Aysun Kayacı, 'Bunca başarım var, kendi kendime bir hayat kurdum, aileme bir hayat kurdum ama hala bu insandan kurtulamadım. Eteğimden aşağı çekiyor ve medya buna aracı oluyor' diyerek isyanını dile getirdi.

Babasının sesini duymaya, yüzünü görmeye bile tahammül edemediğini anlatan Kayacı, ekranda babasını izleyen annesi ve Londra'daki kız kardeşinin yaşadığı stresi anlatırken de ağlamamak için kendini zor tuttu.

Çiğdem Anad'ın sırtına dokunarak sakinleştirmeye çalıştığı Kayacı, 'İnsanlar oradan beni eleştirmeye kalkışıyor. Niye güçlü duruyorum, gözyaşı göstermiyorum, gencim, yetenekliyim, komiğim de süperim ben. 10 yıldır bana acımasınlar diye sustum ve adam anlattıkça kendine inandı, bi coştu yani' dedi.

KAHROLASI KAN BAĞI YÜZÜNDEN OLMADI

Babasına yayın yasağı koydurma konusunda da sonuç alamadığını belirten Aysun Kayacı, 'Kahrolası kan bağı yüzünden yayın yasağı koyduramıyorum. 10 yıldır 6 ayda bir çıkar. İpe sapa gelmez şeyler anlatır, hıncını almaya çalışır. Hayatım bununla geçti' diye konuştu.

ONUN GİBİ DELİRMEKTEN KORKUYORUM

Kayacı, babasının şizofren olması nedeniyle korkular yaşadığını da saklamayarak 'Ödüm kopuyor onun gibi delireceğim diye. O da işin başka tarafı. Hem alkolik, hem şizofren. 10 yıldır susuyorum onun yüzünden, 'Şuna bak babasının kızı' demesinler diye. Öyle bir acayip ki' ifadesini kullandı.

ONUN YÜZÜNDEN AMERİKA'YA YERLEŞECEĞİM

Pınar Kür'ün 'O aktör olsaymış bari' sözleri üzerine de Aysun Kayacı, 'Öyle bir hevesi de var zaten..O yüzden de ben artık bu işleri yapmıyorum. Buradan da açıklıyorum. Amerika'ya yerleşiyorum. Bir daha da ne işim...' dedi ve sözlerini tamamlamakta güçlük çekti.

Müjde Ar, Kayacı'nın imdadına yetişti ve 'Sen bu adam için mi Amerika'ya yerleşiyorsun? Biz seni bırakmayız' dedi.

O DEFOLSUN GİTSİN

Ağlamadığı ve kendisini acındırmadığı için insanların 'Manken olmuş, parayı bulmuş, babasını sokağa atmış' diye eleştirdiklerini söyleyen Kayacı'nın sözleri üzerine Müjde Ar, bu meselenin bu kadar vahim olduğunu ilk kez duyduğunu ifade ederek 'Hiç de bir yere göndermiyoruz. O defolsun gitsin nereye gidiyorsa. Sen de burada işine bak. Tek mesele kendi bataklığına sizi geri çekmeye çalışıyor. Ama geçmiş olsun çekemez' diyerek Kayacı'ya destek verdi.

BU BİR ŞİDDETTİR VE BUNA ARACI OLMAMALIYIZ

Aysun'un 'Olur mu medya çok yardımcı oluyor' sözleri üzerine Çiğdem Anad, medyanın da bu konuda sorumluluğu olduğunu ifade ederek programcılara seslendi ve 'Aysun da bütün bunları anlattıktan sonra, bu bir şiddettir ve bu şiddete hiç birimizin aracı olmaması gerekiyor. Hepimiz şiddete karşıyız ama bunu uygulamada da göstermeliyiz. Burada bir kadın var ve hala şiddete maruz kalıyor. Hiç değilse buna aracılık etmeyelim' mesajını gönderdi.