Merve İldeniz, 40'lı yaşlarının sonuna yaklaşmasına rağmen hala koruğudu fiziğiyle dikkat çekti.
Siyah bikinisiyle uzun süre iskelede güneşlenen İldeniz, zaman zaman da kızıyla kitap okudu.
Genellikle objektiflerden uzak kalmayı tercih eden İldeniz, bu kez kuralını bozdu.
Görüntülendiğini fark edince de havlusunu alıp daha sakin bir köşeye geçti.
İldeniz uzun zamandır gazetecilerin yoğun olduğu yerlerde görülmüyordu.
RLENDİĞİMİ HİSSETTİM, BU OYUN BANA GÖRE DEĞİLDİ 1980'lerin Türkiye'sinin en güzel kadınlarından biriydi o... Işık Lisesi gibi Türkiye'nin en iyi eğitim veren kurumlarından birini bitirdi. Sonra da Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'ne girdi... Normal bir insanın hayal edebileceğinden fazlasına sahipti sözün kısası. Ama "İstanbul beni her zaman boğuyordu. Kirlendiğimi hissetmeye başlamıştım. Her şey bir oyundu. Bu oyunu daha fazla oynamak istemedim" diyerek bavulunu topladı ve şöhretini,
Türkiye'de mankenliğin henüz yeni yeni meslek olarak kabullenildiği bir dönemde podyumların gözdelerinden biri haline geldi.
Dizilerde ve filmlerde oynadı. Başarısız bir evlilik yaptı. Yine mesleğini sürdürdü. Sonra dönemin en gözde fotoğrafçılarından biriyle evlendi. Bir kızı oldu... Ve sonra... hayatının kararını verdi. Daha doğrusu en büyük hayalini gerçekleştirdi. Mesleğinin doruğundayken her şeyi geride bırakıp tası tarağı topladı ve İstanbul'u terk etti. İşte "kirlendiğimi hissetmiştim" diyerek ardına bile bakmadan doğup büyüdüğü İstanbul'u da mesleğini de onun getirdiği kazancı da elinin tersiyle iten bir dö
Kelimenin tam anlamıyla İstanbul'un göbeğinde yani Şişli'de büyümüştü İldeniz... Tam bir şehir çocuğuydu... Daha sonra adımını attığı parlak dünya da ona bir çok insanın hayal bile edemeyeceği olanakları sunuyordu.
Ama ona göre "hayat neşeli bir maceraydı"... Tıpkı Peter Pan romanı gibi... İçinde hep sakladığı o büyümeyen çocuk da onun yol göstericisiydi. Ve kendi deyimiyle hep hayallerinin peşinden gitmeyi tercih etti. Dışarıdan gelen tüm eleştirilere kulaklarını tıkayarak.
Bir röportajında anlattığına göre 18 yaşına kadar "baba parasıyla" yaşadı İldeniz.. Ondan sonra da kendi parasını kazanmaya başladı.
İstanbul dışında yaşama fikri de ilk kez 18 yaşında Bodrum'a gittiğinde kafasında şekillenmeye başladı.
Daha o zamandan plan yapmaya başladı. Hayalini gerçekleştireceği güne kadar da adım adım uyguladı.
Bir röportajında ailesinin ona para kazanmak için çok çalışması gerektiğini söylediğini anlatmıştı İldeniz. "Ailem bizi bu şekilde yönlendirdi. Onların söylediğini yaptım. Okulumu bitirdim bir mesleğim oldu. Sonra da hayalllerimin peşinden koştum."
Üniversite yıllarında mankenlik yapmaya başladı Merve İldeniz. O dönemi de şöyle anlatıyordu: "İyi para kazanıyordum. İyi bir okul harçlığı çıkarıyordum. O zamanlar 80'li yıllardaydık. Sonra 90'lar geldi ve yine en çok kazanan mankenlerden biriydim."
"Çok çalışmak ama buna karşılık çok kazanmak bana özgürlük sağlıyordu. Mesela ben akşam Ankara'da bir defileye çıkıp sabah da Paris'e gidebiliyordum. Tüm bunlar bana bir doyum getirdi." İldeniz tam 16 yıl boyunca mankenlik yaptı. Bu sürenin sonunda da yaptığı işten ve yaşadığı hayattan artık istediği doyumu almamaya başladı.
Sonra hayallerine doğru bir adım daha attı ve birikimiyle Antalya'da bir arsa satın aldı.
Bütün bu gelişmelere rağmen İldeniz asla hayallerinin peşini bırakmadı. Hep İstanbul'dan ayrılmak ve doğayla başbaşa yaşama düşünü gerçekleştirmenin peşindeydi. Ama evlendikten sonra da bunun için bir süre daha bekledi: 5 yıl kadar.
O dönemi şöyle anlatıyordu İldeniz: "Ben Serdar'a evlenmeden önce de bundan söz etmiştim. Bu şekilde yaşayamazsam mutlu olamayacağımı söylemiştim."
Önal da onunla aynı fikirde olunca ikili zamanı geldiğinde İstanbul'u terk etmeye iyice karar verdi.
İldeniz'in eşi ondan 5 yıl süre istedi bu hayalin gerçekleşmesi için. Sonunda, bu sürenin bitiminde ikili Merve İldeniz'in en büyük hayalini gerçekleştirmek için yola çıktı.
İstanbul'dan kaçış sebebini ise şöyle anlatıyordu İldeniz: "İstanbul beni her zaman boğuyordu. Kirlendiğimi hissetmeye başlamıştım. Her şey bir oyundu. Bu oyunu daha fazla oynamak istemedim."
1998 yılından beri Bodrum'da yaşıyor İldeniz. Bunun kendisini nasıl değişirdiğini de şöyle anlatmıştı bir röportajında:"Ben ilk defa çiçek açmış bir ağacı maalesef 21 yaşımda görebilmiştim ve saatlerce seyretmiştim. O yüzden de hep doğal bir ortam özlemi çekmiştim."
"En büyük değişiklik rahatlamam oldu. Yani İstanbul`dayken bocalıyordum ama kalbimin sesini dinleyip buraya yerleşince kendimi buldum. Kafamdaki düşünceleri pozitifleştirdim. Doğayla bütünleştim. " HİÇ DÜŞÜNMEDEN ŞÖHRETE VEDA ETTİ 2010"Hayatım da kişiliğim de iyi yönde değişti. Daha sakin ve huzurluyum. Karşımdaki insanları daha kolay algılayabiliyorum."
Merve İldeniz, son olarak 2 yıl önce Hadi Gari Cumhur adlı filmle beyazperdede boy gösterdi. Bu arada hayatında başka değişiklikler de oldu.
Serdar Önal'dan boşandı ama dost kaldı. Kızı Leyla büyüyor... Ve en çarpıcısı da Merve İldeniz'in doğayla kelimenin tam anlamıyla bütünleşmiş olması.
BEGÜM ÖZBEK Begüm Özbek, 1980'lerin ve 90'ların en gözde mankenlerinden biriydi.
Bir dönemin ünlü mankeni şimdi yurtdışında yaşıyor.
DENİZ PULAŞ Sarı saçları ve mavi gözleriyle Deniz Pulaş da 80 ve 90'ların paylaşılamayan mankenlerindendi.
O da evlenip çoluk çocuğa karıştı ve podyumlara veda etti.
ÖZLEM KAYMAZ Özlem Kaymaz, Türkiye'nin tescilli güzellerinden biri.
Kaymaz, 1992 yılında Türkiye güzeli seçildi.
Kaymaz 1997 yılında Hollandalı Watze Deries ile evlendi. Sonradan da fıstık işine girdi. Bir ayağı Hollanda'da bir ayağı Türkiye'de bir iş kadını oldu.
FUNDA BARIN Funda Barın, bir dönemin en gözde mankenlerinden biriydi..
Böyle mi Olacaktı adlı TV dizisinde rol aldı.
Bir dönem büyük aşk yaşadığı sevgilisinden ayrılınca bir süreliğine yurt dışına gitti.
Daha sonda bir mankenlik ajansı kurup çalışmalarını bu alana kaydırdı..
Sibel Savacı'nın kardeş Tolga da 80'li yılların en gözde manken ve oyuncularından biriydi..
Sonra o da emekli mankenler arasına katıldı.
Ama podyumdaki zarafeti hala hatırlanıyor.
Mesleğini başırılı bir şekilde sürdürdü..
Çocuk sahibi olduktan sonra da podyuma veda etti.
SEMA ŞİMŞEK Sema Şimşek, podyumun en farklı fiziğe sahip en gözde mankenlerinden biriydi.
Meslektaşı Burak Hakkı ile evlendi ve Rüzgar adını verdiği bir erkek çocuğu sahibi oldu.
Şimşek, artık podyumun uzağında.
Şimşek, son dönemde Burak Hakkı ile olah boşanma davasıyla gündeme geliyor.
PINAR ALTUĞ Türkiye'nin tescilli güzellerinden Pınar Altuğ bir zamanlar podyumun gözdesiydi. Artık sunuculuk yapıyor.
Pınar Altuğ
DEMET AKALIN Bugünün pop şarkıcısı Demet Akalın da eskiden mankendi.
Demet Akalın mankenlikten sonra adım attığı pop müzik dünyasında kendini kabul ettirdi.
DEMET ŞENER Bir başka tescilli güzel Demet Şener.
Ünlü basketbol yıldızı İbrahim Kutluay ile evlendi.
Şener şimdi iki çocuk annesi ve çok özel defileler dışında podyuma çıkmıyor.
Şener artık eşi ve çocuklarıyla daha sakin bir hayat sürdürüyor.
Ünlü aktör Mehmet Aslantuğ ile evlenen Onan'ın bir oğlu var. Onan, mankenlikten uzaklaştıktan sonra TV dizilerine ve sinemaya ağırlık verdi.
EBRU ŞALLI Ebru Şallı ise kariyerini artık podyumda sürdürmüyor. O da evlendi ve anne oldu.
AYLİN ARASIL Aylin Arasıl bir dönem podyumlarda fırtına gibi esiyordu.
O da bir süre önce emekli oldu.
Ama mankenlikteki fiziğini hala koruyor.
CANAN MUTLUER O da özellikle 1980'li yıllara damgasını vuran gözde mankenlerden biriydi.
Şimdi podyumların uzağında ama kimi zaman özel gecelerde sunuculuk yapıyor.
İPEK TENOLCAY İpek Tenolcay da bir döneme damgasını vurmuş mankenlerden.
En son kısa bir süre önce bir TV dizisinde oynadı. Ama vaktinin çoğunu kızına ayırıyor.
DOĞA BEKLERİZ Doğa Bekleriz, Türkiye'nin en renkli mankenlerinden biriydi...
Güzelliği ve samimiyeti bir yana ilginç davranışlarıyla da basına konu oldu..
Bir kez kulaklarını Japon yapıştırıcıyla yapıştırdığı için hastanelik oldu ve günlerce konuşuldu..
Uzun sürmeyen bir evlilik yaşadı...