“Recep İvedik”in Sibel’i Fatma Toptaş, Duru Tiyatro’da “Şah Mat” isimli oyunda rol alıyor. Toptaş “Yazılan hiçbir şey yok. Biz ne oynayacağımızı bilmiyoruz, seyirci de ne izleyeceğini” diyor
Türkiye’nin en çok izlenen filmi “Recep İvedik”te, Recep’in çocukluk aşkı Sibel rolüyle dikkatleri üzerine çeken Fatma Toptaş’ın herkes dizilere transfer olacağını bekliyordu. Ancak Toptaş, “Avanak Kuzenler” isimli ikinci komedi filminden sonra tiyatroya adım attı. Emre Kınay’ın kurduğu ve geçen günlerde birinci yaş gününü kutlandığı Duru Tiyatro’da “Şah Mat” isimli oyunda rol alan Toptaş, Haluk Bilginer’in deyimiyle tiyatroyu er meydanı olarak görüyor.
Tiyatro oyununuz nasıl gidiyor?
Oyunda dokuz kişi var, yakın zaman içinde Emre Kınay da aramıza katılıyor. Tiyatromuzda oyun doğaçlama. Tiyatro sporu diyoruz biz buna... Kadir ve Esra Çivik yönetiminde bu oyunu çıkardık. Tamamen seyirciden yön alarak ortaya çıkarıyoruz. Yazılan hiçbir şey yok. Kesinlikle skeç değil. Toplamda sekiz turumuz var. İki grup karşılıklı yarışıyor. Ne oynayacağımızı bilmiyoruz, seyirci de ne izleyeceğini bilmiyor. Bunun en güzel yanı aynı seyirci defalarca da gelse farklı oyunlar izliyor.
Peki zorluk yaşıyor musunuz?
Olmaması mümkün değil ama ön çalışmamız var. Aylarca yönetmenimizin eşliğinde bir çalışma yaptık. Bu tarz bir oyunu oynamak için çok sağlam bir ekip ruhu olması gerekiyor. Ekip ruhu olduğu için sahnede çok rahatız.
‘Diziler için bekliyorum’
Güldürmek için argo şart mı sizce?
Aslında argoyu hiç sevmiyorum diyemem. Benim de zaman zaman böyle kelimeler ağzımdan kaçıyor. ‘Hayır, asla hayatımda ne ağzımdan argo bir kelime çıktı ne de küfür dersem’ yalan söylemiş olurum. Argo hayatın her yerinde var, sinemada da var, televizyonda da var, var da var. Bana göre bu bir kıstas değil.
En son “A.R.O.G”, “Muro”, “Şeytanın Pabucu” gibi filmler vizyona girdi izlediniz mi?
Fırsatım olmadı oyunlardan dolayı... En son izlediğim film sinemada “Devrim Arabaları” ama tabii ki, diğerlerini de gidip izleyeceğim.
Dizide oynamıyorsunuz. Teklif geliyor mu?
Geliyor, iyi bir şeyler gelene kadar duracağım. Çünkü 4 milyon 300 bin yapmış bir projeden çıktım, “Avanak Kuzenler” gibi bir projede yer aldım ve tiyatrom da çok güzel gidiyor. Biraz daha sakin gitmenin faydası var diye düşünüyorum. Tiyatroyu çok seviyorum. Uzun süre de sahnelerde olmak istiyorum.
Tiyatro yapmak size için ne ifade ediyor?
Orası bir er meydanı... Ben de orada çarpışan genç bir oyuncuyum. Sahne üzerinde kendimle ilgili problemim var, kendi kendimle mücadele ediyorum, kendimi ispatlamaya çalışıyorum.
Şimdilik sizi dizilerde göremeyeceğiz yani?
Televizyon izleyicisi bana çok yabancı, beni tanımıyorlar, onlara da kendimi tanıtacağım. İçinde huzurlu olabileceğim, iyi hissedeceğim bir projede olmak istiyorum. Tıpkı bir ev gibi düşünün... Bana gelen projeler de böyle hissedebileceğim sıcacık projeler değil, bir de kriz bizim sektörü de vurmuş durumda...
‘Dram yapmak istiyorum’
Size gelen projeler ne türde?
Komedi de geliyor, dram da geliyor, kötü kadın da geliyor, köylü kızı da, seksi kadın da geliyor. Ben bir oyuncuyum. Bunların bana gelmemesi zaten garip olur. Hepsi geliyor ama ben dram yapmak istiyorum, komedi değil.
İyi proje size göre nasıl?
Mutlu ve huzurlu olabileceğim, yönetmeni, oyuncusu tüm kadrosuyla bütün olmalı. Öyle bir şey olmalı ki, taşlar yerli yerine oturmalı. Onları oturtan diziler de var. “Binbir Gece”ye bakıyorsun, “Aşk-ı Memnu”ya bakıyorsun, “Canım Ailem”e bakıyorsun. Ekip ruhu da yani tam olmuş.
Oyunculukta kurallarınız var mı?
Dizide uçmanız mümkün değil, en fazla öpüşebilirsiniz. Sinemada kurallarım yok desem yalan söylemiş olurum. Her şeyi yapar, çırılçıplak soyunurum üzerine de bir bardak su içerim diyemem. Ama öyle bir proje gelir ve insanlar o çıplaklığı kaldırır. İşte o zaman seve seve oynarım. Ama şu anda Türkiye’nin böyle bir şeye hazır olduğunu sanmıyorum.
Ne kadar zamandır at sahibisiniz?
Sahibi değilim. At kiraladım. Yaklaşık bir yıl oldu. Kilyos’da biniyorum, ismi de Su...
Boş zamanlarınızı değerlendirme amaçlı mı?
Hem çok sevdim, hem de çocukluğumda içimde kalan bir şeydi. Aslında bir hobi, aynı zamanda bir spor, inanılmaz seviyorum.
‘Recep İvedik’ gibi biriyle birlikte olmam
“Recep İvedik” filminin hayatınızdaki yeri nedir?
Başlangıç... Her başlangıç insan hayatında önemlidir. İkincisinde yokum. Bu Sibel ve Recep’in üzerinde dönen bir aşk hikâyesi de değil. Tadında bitti. İkincisi de çok güzel olacak bence, zevkle izleyeceğiz.
Recep İvedik gibi biriyle beraber olur musunuz?
Hayır, olmam...