Setteki dayak olayıyla gündeme gelen oyuncu Ezgi Asaroğlu'nun özel açıklamaları şaşkınlık yaratmaya devam ediyor..
'Leyla ile Mecnun' dizisinin setinde rol arkadaşı Ushan Çakır tarafından darp edilen Ezgi Asaroğlu'nu, olayı ilk duyduğumda aradım ama konuşmayı reddetti. Beste Bereket'i aradım ama ulaşamadım. Ushan Çakır telefonunu açmadı. Onur Ünlü de konuşmamayı tercih etti. Ezgi'yi çok zor ikna ettim. Dün HT Magazin'de yayınlanan röportajın ardından hepsini tekrar aradım ama yine sessiz kalmayı tercih ettiler.
Bugün röportaja kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ezgi, dün olayın perde arkasını anlattı. Bugün darp olayından sonra neler yaşandığını okuyacaksınız.
Peki, olay sırasında setten hiç kimse müdahale etmedi mi?
Ben hiçbir şey hatırlamıyorum. Sonra dan anlatılanlara göre setten en az dört kişi Ushan'ın parmaklarını boğazımdan ayırmaya çalışmış. Hatta setten biri ayırmaya çalıştığı sırada aldığı darbelerle birkaç gün ağrı çekmiş. Dediklerine göre parmaklarını ayırmayı bir türlü başaramamışlar. Hatta yakınlardaki bir balıkçı da olayı görür görmez yardım için koşmuş.
Sen Ushan Çakır'ın ellerinden kurtulduktan sonra ne yaptın?
"Burada can güvenliğim yok" diyerek hemen menajerim Müge Ulusoy'u aradım. O geldiğinde Ushan'ı çoktan eve göndermişlerdi. Sakinleşmem ve kendime gelmem bir süre aldı. Sonra hemen darp raporu almak için menajerimle beraber en yakın devlet hastanesine gittik.
Peki, dizinin yapımcısı Onur Ünlü durumu öğrenince ne yaptı?
Olay yaşanırken yapımcılar İstanbul'da değildi. Adana Altın Koza Film Festivali için Adana'daydılar. Yapımcılar benimle ilgili bilgi almak için o gün menajerimle konuştular. Üzüntülerini dile getirip yanımda olduklarını, böyle bir şeyin kabul edilemez olduğunu söylediler.
Ama günlerce bir açıklama yapılmadı. Neden beklediler?
Olay, perşembe günü yaşandı. Yapımcıların pazartesi günü İstanbul'da olacaklarını bildiğim için bekledim. Çünkü onlar da emek verdikleri bir filmin ödül törenindeydiler ve bu talihsiz olayla onların da mutluluklarını gölgelemek istemedim. Zaten darp raporu sonrası adli tıp sevkiyle psikiyatr servisine de gönderildim. Kendime gelmeye çalışıyordum. Ama pazar sabahı haber basına yansıdı.
Basına olayı kim yansıttı?
Olayı gören birinin anlattığını düşünüyorum, çünkü o an detaylarıyla tarif edilmişti. Ben bile bu kadarına vakıf değilim, okuduklarımdan olay anında kendimi dışarıdan görmüş gibi oldum. Haber sonrası benim, menajerimin ve annemin telefonu bile devamlı aranıyordu. Çünkü bir süre önce yoğun bakımda olan babama acil kan gerekli olmuştu ve annemin numarasını herkese dağıtmıştım.
Ailen olaya nasıl tepki verdi?
Babam zaten yoğun bakımda. Annemi yasal süreçte olduğumu söyleyerek sakinleştirmeye çalıştım. Ama haber çıkınca bu durum beni çok zorladı.
'RUHUMU TAMİR EDEMİYORUM'
Çıkan haberlerin ardından Eflatun Film'den beklenen açıklama geldi ve seninle de yollarını ayırdıklarını söylediler. O anda ne hissettin?
Olayın en başından beri haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Her şeyden önce olay gününden sonra hiç kimse beni durumumu öğrenmek için bile aramadı.
Olaydan tam 10 gün geçti. Şimdi kendini nasıl hissediyorsun?
17 yaşından beri bu sektörün içindeyim. Bugüne kadar hiçbir zaman özel hayatımla gündeme gelmedim. Hele ki böylesine onur kırıcı, nahoş bir olayla gündemde olmak asla istemeyeceğim bir şeydi. Bedenimdeki morluklar geçmeye başladı ama ruhumdaki yaraları o kadar kolay tamir edemiyorum. Kamuoyunun gerçekleri bilmesi ve hakkımdaki yanlış değerlendirmelere açıklık getirmek amacıyla sadece sana anlatmak istedim Oya.
Ezgi olayı anlattın ama başka bir iddia var. Ushan Çakır ve sen eskiden sevgiliymişsiniz. Ancak Çakır senden sonra Beste Bereket'le birlikte olunca sette onları kışkırtmışsın...
Hayır, yok öyle bir şey.
'ONUR ÜNLÜ BENİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTI'
Bir basın açıklaması gönderdin. Ancak orada Beste Bereketin Altın Koza Film Festivali'nde jüri üyesi olduğunu ve kendi dizisinin yapımcısı Onur Ünlü'nün de 'En İyi Film' ödülünü kazandığını ilk cümlende belirtmişsin. Bu cümlelerle ödüllerde torpil yapıldığını mı ima ettin?
Ödül töreninde bir haksızlık olduğunu asla düşünmedim. Çünkü ben de bu diziye en başta Onur Ünlü olduğu için başladım. Ama en büyük hayal kırıklığını da onun tutumuyla yaşadım. Söylemek istediğim, film festivaliyle ilgilendiği kadar benimle ilgilenmemesi ve olaya çok duyarsız yaklaşmasıydı. Başıma gelen olayın çok ciddi ve utandırıcı olması benim ayıbım değilken, bu olayın festivali gölgede bıraktığını düşünmesi beni çok üzdü. Olayın diziye zarar vermesini istemedikleri için davamı geri çekmemi istediler. Kabul etseydim, işime devam edecektim. Yani oyuncu kimliğimin devam edebilmesi için kadınlık kimliğimden vazgeçmem istendi.
'DİZİDEKİ OYUNCULAR YANIMDA OLMADI'
Oyuncular Sendikası neden yanında olduğunu açıklamadı?
Sendika ilk günden beri ilgiliydi. Geçmiş olsun demek için de ziyaretime geldiler. Birçok sanatçı, yönetmen, yapımcı ve medya mensubu olayı duydukları ilk günden itibaren beni desteklediler ve haklı davamda yanımda olduklarını söylediler. Beni güçlü tutan buydu. Beni üzen kendi dizimizdeki oyunculardan kimsenin yanımda olmamasıydı. Arayan
birkaç kişi de davadan vazgeçmemi isteyen aracılardı.
'USHAN'I AFFEDEMEM'
U. Çakır senden özür dilediğini açıkladı. Özrü kabul ediyor musun?
Olay yaşandı ve bitti, geri alınması mümkün değil. Ben bir kadın olarak istesem de özrünü kabul edemem. Ancak olayı doğrularıyla açıkladığında belki o kendi kendini affeder.
Bundan sonra ne yapacaksın?
Davam devam ederken, gelen teklifleri değerlendirip, mesleğime devam edeceğim.
HT Magazin