UZUN ZAMANDIR SEKS YAPMIYOR!

Hollywood’un en seksi kadın oyuncuları arasında gösterilen Mischa Barton, ünlü erkek dergisi FHM’in nisan sayısına kapak oldu...

UZUN ZAMANDIR SEKS YAPMIYOR!

Dergiye birbirinden seksi pozlar veren 23 yaşındaki yıldız, özel hayatı hakkında çarpıcı itiraflarda bulundu: “Ben sadece bir ilişki yaşarken seks yaparım ve şu anda yalnız olduğuma göre uzun zamandır seks yapmadım.”

Hollywood yolculuğu bazıları için çok erken yaşlarda başlıyor. Ya doğuştan sahip oldukları yeteneklerle ya da anne-babadan gelen şöhretin sayesinde küçük yaşlarda oyuncu olup herkesi peşlerinden koşturuyorlar.

Ve elbette hızlı yükseliş ani inişleri de beraberinde getiriyor. Bu küçük yıldızların sonları ne yazı ki, “Evde Tek Başına” filmin oyuncusu Macaulay Culkin ve “Altıncı His” filminin yıldızı Haley Joel Osment gibi oluyor. Culkin uyuşturucudan başını alamıyor. Osment ise berbat bir hayat yaşıyor. Fakat bazıları bu zor süreçten yara almadan geçebiliyor. 23 yaşındaki Mischa Barton bunlardan biri. Mischa’nın yıldızı her geçen gün parlıyor. O, kariyer yolunu hata yapmadan yürüyor.

ÇIPLAKLIĞI SEVİYORUM

Peki, bu başarı “Notting Hill”de çocuk yaşta söylediği şarkılar sayesinde mi elde edildi? Pek değil! Onun şöhretine şöhret katmasını sağlayan başka gerçekleri var.

Mischa genellikle çok seksi bikinilerle objektiflere yakalanıyor, şov programlarında güzel, uzun ve seksi bacaklarını sergilemekten kaçınmıyor ve ulaşılmaz kadın karakterleri canlandırıyor. İşte bunların tümü onu Mischa Barton yapıyor.

Mischa kariyerinde birçok küçük karakteri canlandırdı ve bunlardan biri ödüllü “Lawn Dogs” filmindeki tuhaf bahçıvanla arkadaşlık eden kızdı... “Tart”taki paranoyak bir hırsız ve “St. Trinian’s”taki kontrolden çıkmış okul öğrencisi ise bir başka alemdi. Fakat en çok tutan “The O.C.” dizisinde canlandırdığı depresif, uyuşturucu bağımlısı ve biseksüel Marissa Cooper karakteri oldu. O kadar başarılı oynadı ki, senaryo gereği finale doğru bir araba kazasında öldükten sonra dizi yayından kaldırıldı. Mischa’nın tüm kariyerine bir kez daha göz geçirirsek şunu fark edebiliriz; seçtiği hemen hemen tüm rolleri hep lezbiyen aşk odaklı...

BABAM BORSACI

FHM için Londra’daki stüdyosunda sohbet ettiğimiz Mischa Barton tüm karakterleri büyük bir zevkle canlandırdığını anlattı:

“The O.C.”deki lezbiyeni canlandırmam istendiğinde oynayacağım karakterin yaşam tarzını, geçmişini ve elbette repliklerini çok beğendim. Henüz birinci sahnede sevgilimi oynayan Olivia Wilde ile arkadaş olduk. İkinci sahnede ise, kendimizi çıplak olarak bir büroda buluverdik. Bu başkasını korkutabilirdi fakat ben çıplaklığı seviyorum. Bu durum özellikle de çalıştığım yönetmene duyduğum güvenle alakalıdır.” Mischa ailesinin kendisine büyük destek verdiğini belirtiyor: “Babam tipik bir borsacı ve ailesi de politikacı. Fakat buna rağmen babam ve annem benimle gurur duydular, çok desteklediler.”

“The O.C.”deki rolünden sonra bir orduyu peşinden koşturan Mischa ekliyor: “Sanırım birçok erkek karakterime resmen yatırım yapmışım. Artık çok tutucu ve inatçı değiller. Yalnız televizyona çıktıktan sonra birçok erkek benden ciddi ciddi korkmaya başladı.”
Peki, bir erkeğin onu etkilemesi için ne yapması gerekiyor?

“Beni en çok kendinden emin olan ve espri anlayışı olan erkekler etkiler. Bu kategoridekiler bana çok seksi gelirler. Sanırım bu iki özellik benim için çok önemli. Ben sadece bir ilişki yaşarken seks yaparım ve şu anda yalnız olduğuma göre uzun zamandır seks yapmadım.”

Hakkımda çıkan haberlerin çoğu yalan

Tüm bu erkeksi tavrına rağmen Mischa’nın daha gerçek ve bambaşka bir tarafı da mevcut. Elbette bu özel hayatı. Ancak kötü niyetli magazinciler onun özel yaşımın çekilmez yapmakta ustalar. Mischa’nın en büyük zevki büyük çerçeveli gözlüklerini takarak, köpeğiyle dolaşmak, Nicole Richie ve Mary-Kate Olsen ile arkadaşlık etmek.

Hiç kimse Mischa’nın ne kadar yoğun olduğunu ve elinden senaryoları düşürmediğini bilmiyor: “Özellikle dedikodu ve magazin ağırlıklı internet sayfalarında ve haftalık dergilerde benimle ilgili çıkan haberlerin çoğu yalandır. Bu haberleri yapanlar, benim paramı ve vaktimi onlara dava açmakla harcamayacağımı da çok iyi biliyorlar. Bu tip şeyleri beni daha çok hayata bağlıyor. Çünkü ben kendimi çok iyi bilirim.”