ÜNLÜ SPOR ADAMI YILMAZ VURAL RÖPORTAJI...
Ünlü spor adamı Yılmaz Vural, Kadir Çöpdemir'e futbolcuların çevresindeki güzel kadınlar nedeniyle mutlu evlilikleri olmadığını söyledi. Ve ekledi: "Erkek olup da hovardalık yapmayan var mı!"
Kasımpaşa'nın amirali Yılmaz Vural'ın Esquire dergisinin bu ayki sayısında yer alan, Kadir Çöpdemir'e verdiği röportaj çok konuşulacak. Vural; futbol dünyasına ilişkin yer yer sert söylemlerde bulunuyor, açıklamaları siyasete uzanıyor, söz özeline geldiğinde ise samimiyetini yitirmiyor. Hakkında söylenenleri de dile getiren Çöpdemir'in, röportajın başında, "Yılmaz Vural takla atsa diye bekleyen spor medyası; şimdi senin büyük hoca olduğundan ve milli takımın başına geçmenden bahsediyor. Sence, Türkiye'deki futbol alemi biraz yavşak olabilir mi?" sorusu karşısında sektirmeden 'pat' diye yanıt veriyor Vural: "Sorma, yavşaktan da ötesi..."
KADINLARLA ARAM HEP İYİYDİ
Bu sert girişten sonra ise derin bir futbol dünyası analizine giriyor Çöpdemir ile Vural... Ama öyle bir soru soruyor ki Çöpdemir, ondan sonrası futboldan anlamayan birinin bile ilgisini çekecek türden... İşte o soru ve yanıtlar...
K.Ç.: Senin için alemci, hovarda gibi yakıştırmalarda bulunuyorlar. Neden böyle bir algı yaratıyorsun?
Y.V.: Kendiyle barışık bir insanım. Rahatım. Dolayısıyla herkes, beni başka türlü algılıyor.
K.Ç.: Ya hovardalık?
Y.V.: Yapma şimdi, erkek olup da hovardalık yapmayan mı var? Yapmıyorum diyen varsa, yalan söylüyordur. Benim zaten kadınlarla aram hep iyiydi.
K.Ç.: Bu kadın milleti, futbolcuların niye bu kadar peşinde koşuyor?
Y.V.: Nedenleri belli. Futbolcu dediğin, kolay para kazanıyor, üst seviyede bir hayat sürüyor ve kadını iyi yaşatıyor. Bazı kadınlar, oturup, futbolcuları takip ediyor, çünkü onlarla birlikte olmak istiyor. Mesela, gözlemlerime göre, futbolcuların mutlu bir evliliği olmuyor. Çünkü adamın çevresinde çok kadın var ve dolayısıyla da futbolcu, kolaylıkla yoldan çıkıyor.
K.Ç.: Futbolcular, bu şöhret ve paraları nedeniyle mi, yoksa sportmenliğin kendilerine verdiği çekicilik nedeniyle mi bu kadar gözde oluyor?
Y.V.: Bir kadın için erkeğin güçlü ve paralı olması, elbette ki önemlidir. Ama futbolcu, bunlara ek olarak; iyi besleniyor, düzenli uyuyor, kendine bakıyor. Günde dört saat antrenman yapıyor, sonra da gezmeye çıkıyor. Güzel kadınlarla karşılaşıyor, aklı dağılıyor.
K.Ç.: Teknik direktör Stankoviç futbolcularına ön sevişmeyi yasaklamış; direkt ilişki kurmalarını tavsiye etmiş. Sen de aynı düşüncede misin?
Y.V.: Haklı; çünkü ön sevişme, parasempatik sinir sistemini etkiliyor, enerji kaybına yol açıyor. Ön sevişme yapmadan direkt seviştiğinde, bir merdivenin basamaklarını üçerli üçerli çıktığında ne kadar enerji kaybediyorsa, en fazla o kadar enerji kaybedersin. Pazar günü maça çıkacak bir futbolcunun, perşembe gününden sonra seks yapmaması gerekiyor. Bir de, maçtan hemen sonra seks yapmaması gerekiyor. Çünkü bu, zaten zayıflamış olan kaslarının daha da zayıflamasına neden oluyor.
K.Ç.: Futbolumuzda çok ilginç detaylar var; mesela Fatih Tekke'nin Trabzonspor'a gelmesi, Yılmaz Vural'ın da Fenerbahçe'yi yönetmesi lazım...
Y.V.: Fatih Trabzon'da oynadı; ama ben hiç Fenerbahçe'yi yönetmedim. Mesela Türk Milli Takımı'nın başına, Türk teknik direktör getirmek istemiyorlar. Neden? Çünkü Türkler'in, enternasyonal tecrübesi olmamasından yakınıyorlar. Bizi beğenmiyorlar. Benim, alemci olduğumu iddia ediyorlar; ama ben, hayatım boyunca ağzıma ne içki, ne sigara koydum.
K.Ç.: Gerçekten mi? Ben de seni alemci biliyorum; rakı falan da mı yok?
Y.V.: Yok, valla içmedim!
K.Ç.: O zaman, sırf seks yapıyorsun?
Y.V.: İçki, sigara olmayınca çapkınlığa vuruyoruz işi. Erkek olup da seks yapmaktan hoşlanmayan biri var mı?