Gözden ırak yaşayan Demet Sağıroğlu, Silkelen adlı single albümüyle ortaya çıktı.
Silkelen şarkısı, onun depresyondan çıkışını anlatıyor. Yazar Tuna Kiremitçi ile ilişkisinin de bunda payı büyük. Özgür ve keyifli olduğunu söyleyen şarkıcı, evlilik için “Çocuk yapmaya karar verdiğimizde düşünürüz. Benim iki yeğenim, Tuna’nın da oğlu var; hepsi benim de çocuğum zaten” diyor...
Türkçe müzikte, kadın vokal denince akla gelen sayılı isimlerden. 1994 tarihli Kınalı Bebek ve Arnavut Kaldırımı gibi şarkıları klasikler arasında. Yıllarca magazine malzeme vermeden yaşayan Demet Sağıroğlu, yaklaşık bir buçuk yıl önce Tuna Kiremitçi ile başlayan ilişkisi nedeniyle çok gündeme gelmişti. Ancak ikisi de bu konuda sessiz kaldı. Kısa süre önce söz ve müzikleri kendisine ait Silkelen adlı bir single çıkaran Sağıroğlu ile ilişkisini ve yeni albümünü masaya yatırdık...
-Single’ın söz ve müzikleri size ait. Prodüktör de sizsiniz. Ne kadar harcadınız single için ve geriye dönüşü konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yaklaşık 20 bin YTL harcadım. Satışlar çok iyi gidiyor.
-Korkum Yok adlı albümün üzerinden beş yıl geçti, niye bu kadar ara verdiniz?
Sektördeki kriz ondan önce başlamıştı. O albümdeki şarkılar da heba oldu. Çok üzüldüm ve ara vermek istedim. Aslında kışa doğru albüm yapacaktım ama baskılara dayanamayıp single çıkardım.
-Silkelen şarkısında “Artık yüzünü gösterecek bu güneş, hissediyorum bu aralar doğacak” diyorsunuz. Doğdu mu güneş?
Birkaç yıl önce doğdu! Bazen depresyona giriyor insan. Sonra kendime ‘Kendine gel’ dedim; silkelen. 2005 yılıydı. Her şeye üzülüyordum. Bu sektörde çok üzüldüm, o yüzden pek çevrem yok.
HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIM
-Sektördeki kırgınlıklarınız neler?
Bu camiada kimse net ve şeffaf değil. Ben de çok kırılgan bir yapıya sahibim. Sahip’tim. Artık herkesi olduğu gibi kabullenmeye başladım. Eskiden küsüyordum, ağlıyordum.
-Piyasaya küstüğünüz oldu mu?
Küsmedim ama yavaş yavaş tanımaya başladım. Biraz hayal kırıklığına uğradım. Bu sektörde ilişkiler yapay. Dolandırıcılık, adam kayırma var. Söylediklerin başka şekillerde yansıtılıyor. Doğal olarak içime kapanmaya başladım.
-Vefasızlık var mı? Emel Müftüoğlu ve Deniz Seki çok yakın arkadaşlarınızdı, görüşüyor musunuz onlarla?
Vefasızlık çok fazla. Emel’le ara ara kopsak da, çok iyi arkadaşım. Deniz’le iki yıldır görüşmüyorduk, ama durumuna çok üzülüyorum. Gerçekten bir hukuk skandalı. Demet Akbağ, Deniz Özerman, Asya çok eski dostlarım.
İMZA NEYİ DEĞİŞTİRİR Kİ
-Tuna Kiremitçi ile yaratıcılık gerektiren işler yapıyorsunuz ve aynı evi paylaşıyorsunuz. İki egonun çarpışması oluyor mu?
Hiç olmadı. Tam tersi, çok motive ediyor.
-O içeride romanını yazarken siz diğer tarafta şarkılarınızı mı mırıldanırsınız?
Tuna, roman yazarken iç dünyasına çok kapanıyor. O dönemlerde dokunmamaya çalışıyorum.
-Bu ilişki ruh halinizi nasıl etkiledi?
Pozitif yönde; hem özgür, hem keyifliyim.
-Evlilik görünüyor mu ufukta?
Şu an konuşmuyoruz bunu. Onun başından iki evlilik geçti. Ben hiç evlenmedim, çünkü korkuyordum. Birlikte yaşıyoruz zaten, bir imza neyi değiştirebilir ki! Çocuk yapmaya karar verdiğimizde, düşünürüz. Benim iki yeğenim, Tuna’nın da oğlu var; hepsi benim de çocuğum zaten.
TÜRKÇE MÜZİK DİNLEMİYORUM
90’larda popüler müzik daha çok dinleniyordu...
2000’lerden itibaren onun yerini rock aldı. Ben de şu aralar rock dinliyorum, neredeyse hiç Türkçe müzik dinlemiyorum.
-Tuna Kiremitçi’nin parmağı olabilir mi bu işte?
Olabilir! Tuna ile bir buçuk yıldır birlikteyiz, ben üç-dört yıldır rock dinliyordum.
-Tuna Bey’in bu albümde size desteği oldu mu?
Hep yanımdaydı. Birlikte şarkılar yaptığımız oldu. Benim için şarkılar yaptı. Bir sonraki albümde kullanacağız inşallah.
-Belki birlikte bir rock konser yaparsınız...
Müzikal anlamda birlikte bir şey yapmayı henüz çok istemiyorum, çünkü o zaman işin magazin kısmı öne çıkar. Henüz ilişki çok yeni. İnsanlar alışsınlar, sonra bakarız...
(haberturk)