Alem dergisine konuşan Tuba Ünsal, çarpıcı itiraflarda bulundu.
Enerjik, yaratıcı ve aynı zamanda yeni keşiler peşinde olan Tuba Ünsal ile Bodrum’da ALEM dergisi bu hafta bir araya geldi.
Kariyerine başladığında çok küçük olduğunu söyleyen Ünsal, çalışırken üniversiteye gittiğini söylerken “Ondan sonra da hayatıma baktığımda her yedi senelik periyotta mutlaka görsel iletişimin içinde bir alan seçip farklı yollardan gittiğimi görüyorum. Bir dönem proje geliştirme ajansım vardı. Ana hattım hep oyunculuktu, çevresinde hep bambaşka işler yaparak ilerledim. Şimdi bulunduğum bu noktada yapımcılık da devam ediyor ama sanki yine bambaşka bir işin arifesindeyim gibi hissediyorum” dedi.
Önemli projelere imza atan Tuba Ünsal’a olumsuz yorumlara karşı nasıl tepkiler verdiği sorulunca “Olumsuz yorumun olmadığı yerde bence başarı yoktur. Çerçevenin biraz dışına çıktığınızda tabii ki eleştirenler olacaktır ama en güzel yanıtı seyirci veriyor. Ben kendi hayatımda da bunu uyguluyorum. Ne bana “Türkiye’nin en güzel kadını” diyeni kale alıyorum ne de çirkin diyeni. Negatif ve pozitif yorumların arasında benim iç dengemin ne olduğu önemli. İş yaptığınız zaman eleştirilmek bence dünyanın en güzel şeyi. Kale alınmadığın yerde başarı yoktur bence." diyerek kendini ifade etti.
“Türk sinemasında sarışın iyi kadın olmaz.”
Tuba Ünsal sektöre ilk girdiği dönemleri anlatırken “Türk sinemasında sarışın iyi kadın olmaz. Tek örneği Filiz Akın, o da zamanında çok zorlandı” dediler. Türk kültüründe fettan kadın sarışındır. Ben de “Böyle bir şey olur mu, bizden öncekilerle ilgilenmiyoruz” dedim. İlk dizimde saçımı boyamak istemişlerdi. O yüzden Filiz Akın çok önemli bir rol modeldir." diyerek Filiz Akın'ın kendisindeki yerinin ayrı olduğunu dile getirdi.
"Kurallı bir özgürlük var bizde."
Çocuklarıyla olan ilişkisi için Ünsal "Yakın arkadaşımın aynı yaşlarda iki çocuğu var. Birkaç hafta önce yazlık evimde bir hafta beraberdik. O zaman görmeliydin. Çocuklar evden koşarak kaçtılar biz çok daha kurallı bir eviz. O kadar kural var ki bizde. Çocuk dünyasının, kuralların içinde olması gerekiyor, onların düşünce sistemini geliştirebilmen için. Kurallı bir özgürlük var bizde. iPad ile yemek masasına oturulmaz. Alınması gereken protein, yağ, tahıl oranı bile belirli. Beş yaşına kadar şekerli gıda vermemek için üstün bir performans gösterdim. Okula başladıklarında tabii ki paketli gıdaları gördüler. Eminönü’ne gittim janjanlı kağıt alıp, evde sebze-meyve kurutma makinesinde cips yapıp onu paketleyip bu da Sare’nin özel cipsi diye verdim. Yaratıcılığımı işimden daha çok çocuklarımı büyütürken kullandım. Çok kurallıyız ama eğleniyoruz." dedi.
"Ben ünlü olma halini bağımlı gibi yaşayan bir insan değilim."
Seyahat etmeyi seven Tuba Ünsan pandemi dönemiyle ilgili "Arkadaşlarım bu süreçte benimle dalga geçtiler “Hadi gez bakalım” diyerek. Her şey normalken nerede olduğumu soruyorlardı; Hindistan’dayım, Tayland’dayım, küçük bir ada keşfettim cevabı aldıklarında sinir oluyorlardı bana. Çok çalışayım ve sonra kaçayım, farklı bir kültüre gitmeye ihtiyaç duyuyordum. Ben ünlü olma halini bağımlı gibi yaşayan bir insan değilim. Kimsenin tanımadığı yerlerde daha özgür hissediyorum. Tek başıma seyahat etmeyi seviyorum ve bence bu şahane bir yetenek, kimseye ihtiyaç duymadan özgürce tek başına gezmek." dedi
“Utanıyorlar şunu yaptırdım demeye…”
Fiziğini her daim koruyan Tuba Ünsal "Gitgide dış görünüşten çok iç dünyanın nasıl olduğuna kafayı takmış durumdayım. Nasıl olduğun ve nasıl hissettirdiğin önemli. Sen dünyanın en güzel kadını ol, iç dünyanda sorunlar yaşıyorsan dış dünyaya verdiğin enerji o kadar kötü oluyor ki. Bizler enerji çeken varlıklarız. Sen hangi enerjideysen o enerjideki insanları çekiyorsun. Ben daha hissetmeye yönelik şeylere odaklanıyorum. Cilt bakımına da yeni yeni başladım. Kadınlar da çok dürüstçe anlatmıyor, ben de araştırıyorum. Herkes doğuştan sanki öyleymiş gibi davranıyor, utanıyorlar şunu yaptırdım demeye, anlaşılabilir bir şey tabii ki. Geçen gün bir buçuk yıldır oturduğumuz apartmandaki kapı komşumun çok ünlü bir plastik cerrah olduğunu yeni öğrendim. Yavaş yavaş kendime uyan şeyleri toparlamaya çalışıyorum ama doğal olmak benim için en temel şey." diye açıkladı.
"Çok hesaplı kitaplı olmuyor. O yüzden de seviyorum aşık olma halini."
Aşkın kendi için tanımını anlatan Tuba Ünsal "Ben aşkı çok önemsiyorum. Hayatımda önemli bir yer kaplıyor. Yeni tanıştığım ve arkadaş olduğum insanlar “İş hayatında bu kadar programlı, ne yaptığını bilen, çevresini donatan kadın, o durumlarda çok savunmasız oluyor” diyorlar. Bu aslında aşkın kendi tanımının içine giriyor. Çok hesaplı kitaplı olmuyor. O yüzden de seviyorum aşık olma halini." diyerek samimi bir şekilde hislerini açıkladı.