Ünlü top model Camila Alves, defile için Türkiye'deydi. Alves sekiz aylık oğlunun gözlerinde sevgilisi, ünlü Hollywood yıldızı Matthew McConaughey'i gördüğünü söylüyor..
Uçağı rötar yaptığı ve bavulları da uçaktan çıkmadığı için güzel modelin hazırlanması bir hayli uzun sürdü. Bir de önceliği, küçük oğluna ulaşmak ve iyi olduğunu öğrenmekti. Ben de bir anne olduğum için onu bu konuda çok iyi anladığımı söyleyebilirim. Ama bu bekleyiş bana iki fincan yeşil çaya mal oldu!
KAYINVALİDESİYLE GELMİŞ
Camila'yla röportaj için buluştuğumuzda kendisine pilates DVD'mi verdim. Hiç pilates yapmadığını ve DVD'ye bakarak mutlaka deneyeceğini söyledi. Camila sorularımı içtenlikle yanıtladı. Röportaj sonunda da el kremim olup olmadığını sordu ve birlikte ellerimizi kremledik. Bu arada size duyduğum bir bilgiyi de aktarmak isterim; genç model İstanbul'a erkek arkadaşının annesi, yani kayınvalidesiyle gelmiş... İşte Camila'ya sorduğum sorular ve onun yanıtları...
Modellik kariyeriniz nasıl başladı?
Brezilya'dan Los Angeles'a teyzemi ziyarete gitmiştim. Beni giydirdi ve 'Hadi bir modellik ajansına gidelim' dedi. Daha 16 yaşındaydım. Her şey böyle başladı.
Christian Dior ve Harley Davidson gibi birçok lüks markanın modelliğini yaptınız. Şu sıralar da Mango için defilelere çıkıyorsunuz. Peki gündelik hayatınızda da Mango giyer misiniz?
Mango'nun gündelik kıyafetlerini çok seviyorum. Bence hem çok eğlenceli, hem de çok karakteri olan koleksiyonlar. Örneğin ayağımdaki ayakkabılar da Mango. Ne kadar hoş gözüküyorlar değil mi?
İstanbul'da podyuma çıkmak sizi heyecanlandırdı mı?
Hem de çok! Sadece podyuma çıkmaktan değil, İstanbul'da olmaktan da çok heyecanlıyım. Türkiye'ye ilk kez geliyorum, umarım İstanbul'u görmeye ve kültürünü tanımaya biraz fırsatım olur.
Erkek arkadaşınız Matthew McConaughey ile nasıl tanıştınız?
İşte başladık (gülüyor). Bu konuyla ilgili sorular geleceğini biliyordum. Ama madem sordunuz söyleyeyim; biz onunla bir barda tanıştık. İkimiz de barda öylesine takılıyorduk ve sonunda birbirimizi bulduk.
Peki dünyanın en seksi erkeklerinden biri olarak gösterilen biriyle olmak nasıl bir duygu?
Öyle mi gerçekten? (gülüşmeler)
Siz de öyle olduğunu biliyorsunuz...
Aslında ben ona bu açıdan bakmıyorum. Tabii ki hoş ve yakışıklı biriyle olmak çok güzel ama gerçekten onun nasıl göründüğü benim için çok da önemli değil.
Peki hayatınız nasıl gidiyor?
Harika! Başka ne diyebilirim ki! O işini yapıyor, ben işimi yapıyorum ve ortada buluşuyoruz.
KARAKTERİ AYNI BABASI
Anne olmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında bir karar vererek olmadı bu. Bir çift olduğunuzda, sonuçta bebek sahibi olmayı da istiyorsunuz. Hayat sizi oraya getiriyor yani...
Kaç yaşındasınız?
27.
Çok gençsiniz...
Öyle mi dersiniz? (gülüyor)
Oğlunuzun gözlerine baktığınızda, onlarda Matthew'yu görüyor musunuz?
Kesinlikle. Sanki Matthew bana bakıyormuş gibi hissediyorum. Levi ikimizin karışımı. Yüzü, tipi bana daha çok benziyor ama karakterini Matthew'dan almış. Bu da çok hoşuma gidiyor.
Sekiz ay önce doğum yaptınız, bu kadar kısa sürede eski kilonuza dönmeyi nasıl başardınız?
Çoğu kadın, doğumdan hemen sonra kendisini zorlayarak kilo vermeye çalışıyor. Ama biz Brezilya'da doğumdan sonraki 40 gün hiçbir şey yapmayız. Süt olması için her şeyi yeriz, içeriz. Vücudumuz yeniden kendini toplayana, hormonlar hamilelik öncesindeki eski haline dönene kadar kendimize zaman tanırız. 40 günden sonra yeniden eski kilomuza dönmek için uğraşmaya başlarız. Ben de öyle yaptım.
Oğlunuzu emziriyor musunuz?
Evet, hâlâ emziriyorum. Şu an da zaten feci süt doluyum!
Makine kullanıyorsunuz herhalde...
Evet, seyahat ederken kullanıyorum, yoksa (göğüslerini gösteriyor) patlarlar! (gülüyor)
Modada dramaya gerek yok!
Uçaktan indiğimde havalanında bir kız gördüm. Moda diye çılgınca şeyler giymişti. Ayağında beyaz bot, siyah tayt, kahverengi kemer, üstte pembe bir üst... Hey ne oluyorsunuz? Sizce de çok fazla değil mi? Bence böyle şeylere hiç gerek yok. En başta her zaman, ne olursa olsun önce 'kendiniz olun' derim. Bir de, ne kadar doğal olursanız o kadar güzel görüneceğinize inanıyorum. Moda söz konusu olunca, bence sade olmak çok önemli. Dramaya gerek yok!