Seksi bir vücut, içi gülen masmavi gözler, başarılı oyunculuk...
Hollywood'un en popüler sarışınlarından biri olmak için her şeye sahip. Ama onu, o tatlı yüzüne bakıp çıtkırıldım bir yıldız sanmayın. Fiona karakterini seslendirdiği “Shrek 4” ve Tom Cruise ile oynadığı “Knight and Day” ile yaz sinemasını şenlendiren Cameron Diaz, “Biri beni kurtarsın diye beklemem, bir yolunu bulup kendimi kurtarırım” diyor.
Shrek'in Fiona'sı geri döndü, hem de ne dönmek, önüne çıkanı deviriyor. Siz de böyle bir kızsınız değil mi?
- Kesinlikle doğru. Onun, devleri savaşa götürdüğü bölüme bayıldım.
Bu karakterde sizi bu kadar çarpan nedir?
- Biliyorsunuz, bu hikâyede Fiona mantığın sesi, ayakları yere çok sağlam basıyor. O, Shrek'i hayatta seçmesi gereken yola yönlendiriyor. Gençlere ilettiği mesaj harika.
Bunu, 'Bir şeyin değerini onu kaybedince anlarsınız', deyişine bağlayabilir miyiz?
- Kesinlikle, bu filmde olan da buydu zaten. Bu filmi seslendirirken, hikâyenin sonuna geldiğimizi fark edememiştim. Bunu idrak ettiğimde gerçekten çok üzüldüm. Son 10 yıldır hayatımda olan bir şeydi, ama bugüne kadar benim için ne kadar önemli olduğunu anlayamamışım.
KURALLARA KÖRÜ KÖRÜNE UYAMAM
Fiona'yla ortak yönünüz nedir?
- Fiona, her zaman bir savaşçıydı, hep inandığı şeyler için savaştı. Buna bayılıyorum. Ben de böyleyim.
Gerçekten bir savaşçı olduğunuza inanıyor musunuz?
- Evet, kesinlikle tam bir savaşçıyım.
O kadar da katı görünmüyorsunuz.
- Değilim de ondan, ben kurallara körü körüne uyamam. Bir fildişi kulede oturup, biri gelsin beni kurtarsın diye bekleyebileceğimi sanmıyorum; bir yolunu bulup kendimi kurtarırım.
Size, bir gün önemli biri olacağınız söylendi mi?
- Hayır, bana, hayatta her istediğimi yapabileceğim, ne istersem olabileceğim, sınırlarımı benden başka kimsenin çizemeyeceği söylendi.
Kulağa bir aile tavsiyesi gibi geliyor.
- Evet. Ben çok şanslıydım açıkçası; ailem bana hep en iyi olmak zorunda olmadığımı, tek gerekenin elimden gelenin en iyisini yapmak olduğunu söyledi. En iyinin ne olduğuna karar vermek bana kalmıştı. Bu sayede kendimi çok özgür hissettim, ailemin beni desteklediğini bilmek muhteşemdi.
BOŞVEREBİLEN BİRİ DEĞİLİM
Aileniz, çocukken sizi özgür bıraktı mı?
- Beni yönlendirdiler, çocukken uymam gereken çok kural vardı, ama bana her zaman inandılar ve yaptıklarımı desteklediler. Altından kalkamayacağıma inandığım bir işe ya da ilişkiye dünyada girişmem. Ama bir işe girişiyorsam hep elimden gelenin en iyisini yaparım. Yarım yamalak iş yapmak, benim kitabımda yer almaz.
Kendinize fazla yüklenmiyor musunuz?
- şöyle anlatayım, diyelim ki elimdeki kâğıdı uzaktaki çöp kutusuna atmayı denedim ve olmadı, kalkar kâğıdı yerden alır ve tekrar denerim. Bunu yapmazsam o gece uyuyamam. Ben boşverebilen biri değilim, belirlediğim standartlara göre yaşıyorum.
İnsanların kafasında bir Cameron Diaz imajı var ve bu, bazı beklentileri de beraberinde getiriyor. Bu, sizin üzerinizde baskı kuruyor mu?
- Ben neysem oyum. Kimse, başka biriymiş gibi yapmamalı. Ancak böyle mutlu olunabilir, ben kendi hayatımda bunu yapmaya çalışıyorum.
Hollywood'da kendiniz olmak zor mu?
- Aslında Hollywood insanları çok değiştirmiyor, hatta herkes neyse o oluyor. şöhretin yaptığı bu.
Bunu biraz açar mısınız?
- Şöhret, insanın içindeki gerçek karakteri ortaya çıkartıyor. Yani biri tam bir öküz gibi davranıyorsa, o gerçekten öküzün tekidir (gülüyor).
Gerçekten yeni filminizde Tom Cruise'un kıçını tekmeliyor musunuz?
- Yok canım, kimsenin kıçını tekmelediğim yok. Çok keyifli bir işbirliğimiz oldu, onunla çalışmak harikaydı. Tom işine âşık biri ve zaten o yüzden Tom Cruise.
JUSTIN ŞAHANE
Shrek'in son filminde eski erkek arkadaşınız Justin Timberlake'le çalıştınız, nasıldı?
- Tam bir şamataydı, filmi yeni bitirdik. Hayatımda okuduğum en eğlenceli senaryoydu. Justin şahane, “Saturday Day-Night Live”de harika bir iş çıkartmıştı, bu filmdeyse kendini aştı. O kadar yetenekli ki. Birlikte çok güldük.