90'lar dizisinin oyuncusu aynı zamanda Derya Baykal’ın kızı Derya Şensoy Cihangirde sevgilisi ünlü fotoğrafçı Mehmet Turgut ile ilk kez fotoğraflandı.
Birlikte olduklarının dedikoduları kafa karıştırırken geçtiğimiz gün ikili bir kafe’de buluştular.
Turgut’un bir kitaptan Şensoy’a aşk sözleri içeren makaleler okudu.
Şensoy bu sözlere karşılık olarak Turgut’a aşk dolu bakışlar atarak cevap verdi..
Geztiğimiz gün yayın hayatına başlayan 90'lar dizisi yeni ekran yüzleriyle dikkat çekiyor. MİLLİYET TELEVİZYON DERGİSİ
90'larda Mustafa'nın sözlüsün Tuğba rolünü üstlenen Derya Şensoy aslında çok tanıdık iki ismin kızları.
Soyadın da anlaşıldığı gibi anne- baba mesleğini sürdürüyor. Derya Şensoy, Derya Baykal ile Ferhan Şensoy'un iki kızından küçük olanı. İşte genç oyuncunun öyküsü.
‘Doksanlar’dizisine nasıl dahil oldunuz? Birol Güven’le ilk kez şubat ayında görüştük. Mint ekibinin çok sıcak ve samimi bir ortamı var. Güzel enerjileri size de geçiyor. Diziden, rolümden ve 90’lı yıllardan konuştuk. O ilk görüşme bile beni çok heyecanlandırdı. Doğru proje ve doğru insanlar olduğunu anladığımda dahil oldum ‘Doksanlar’a.
İlk dizi tecrübeniz. Teklif geldiğinde neler hissettiniz? Daha önce ablama da bana da dizi teklifleri geldi. Belli bir yaşa kadar annem ve babam kendi aralarında değerlendirdi bu durumu ve bazen haberimiz bile olmadı. Çünkü bizim için hep önce okuldu. O yüzden bir şey hissetmeden önce annem ve babamla konuştum.
Çok olumlu baktılar projeye. Onların düşünceleri benim için çok önemlidir ve düşünceleri benim hissettiklerimin önüne geçti. Ama o gün sakin karşıladığım bu teklif, diziye bir hafta kala yerini tatlı bir heyecana bıraktı diyebilirim.
Sete ilk adım attığınıza neler yaşadınız? Sürekli setten fotoğraflar görüyorduk ama inanın o kareler anlatmaya yetmemiş. En ince detayına kadar düşünülmüş bir 90’lar mahallesi var ve adım attığınız anda sizi içine çekiyor. Özellikle tasarım okumuş bir insan olarak, olaya daha çok ‘neyi nasıl yapmışlar’ gibi yaklaştım. Çok başarılı buldum. En küçük ayrıntısına kadar çok emek var. İlk bölümü çekerken hepimiz dekorları inceledik.
Rolünüzden kısaca bahseder misiniz? Dizide nişanlanmak üzere olan ‘Tuğba’ karakterini canlandırıyorum. Tuğba’nın üzerinde nişanlılık döneminin getirdiği bir gerginlik var. Zaman zaman agresif ve itici gözükse de, haklı olduğuna inandığı şeyleri savunmaya çalışıyor. İpleri elimden bırakmayayım hali var. Hep kendi dediğini yaptırmak istiyor. Hal böyle olunca kayınvalidesi ve nişanlısıyla zaman zaman ortam geriliyor.
Rolünüze nasıl hazırladınız? Üç aydır oyuncu koçu Bahar Kerimoğlu’yla çalışıyorum. Bu konuda en büyük desteği de ondan alıyorum. O da bana çok güveniyor ve çok yardımcı oluyor. Bu durum beni çok rahatlatıyor.
İlk çekimleriniz nasıl geçti? ‘Doksanlar’ ekibi çok dinamik ve enerjik. Set günlerimiz neşeli ve eğlenceli geçiyor. Benim için en büyük avantaj güzel insanlar ve önemli oyuncularla çalışmak. Sahnelerimizin çoğu Ümit’le... Bütün nazımı o çekiyor diyebilirim. İlk televizyon tecrübem olmasının getirdiği heyecan ve telaş oluyor. Ümit, bunu gözümden anlıyor ve beni sakinleştiriyor. Onun pozitif ve yüksek enerjisi beni çok rahatlatıyor.
Sizin 90’lı yıllardan aklınızda kalan ilginç anılarınız var mı? Annemin kıyafetlerini giyip, o dönemin şarkılarıyla eve gelen misafirlere dans edip gösteriler yaparmışız. 90’ların sonuna denk gelir herhalde ama ben de her kız gibi bir ‘Spice Girls’ hayranıydım. Sarışın olduğum için herhalde kendimi Emma zanneder, saçlarımı iki yandan toplardım.
Diziyle ilgili beklentileriniz neler? Kamera arkası hazırlığı çok uzun sürdü ve çok emek harcandı. Şüphesiz ki bu emeğin karşılığını seyirci verecektir. Çok başarılı bir oyuncu kadrosu ve güçlü bir senaryo ekibi var. Haliyle beklenti yüksek. Biz de oyuncular olarak bu beklentinin ve emeğin karşılığını en iyi şekilde vermeye çalışıyoruz.
Kimlerle oynamak ya da hangi yönetmenlerle çalışmak istersiniz? Şimdilik oyunculuk adına çok büyük hayallerim ve bir kariyer planım yok. Şu an çok yolun başındayım ve tek dileğim elimdeki işin hakkını verip, en iyi şekilde yapmak. Bu dizide başarılı olup, işi severek yaparsam, o zaman kendime yeni hedefler koyarım. Ama babamla ve annemle tiyatro sahnesine yeniden çıkmayı isterim. O bambaşka bir tecrübe, farklı bir heyecan ve anlam taşıyor benim için.
İlk kamera deneyiminiz... Bu konuda neler söylemek istersiniz? Beni gören herkes şaşkınlıkla soruyor “Oyunculuk nerden çıktı?” diye. Açıkçası bir yerden çıkmadı. Ben bankacı bir babayla avukat bir annenin çocuğu değilim. en bu işin içine doğdum, tiyatroda büyüdüm. Herkes evcilik oynarken Ferhan ve ben kuliste oyuncuları izler, taklitlerini yapmaya çalışır hatta zaman zaman ahnede oynanan oyunu ezberler, kuliste aramızda oynardık. Ses tiyatrosunda büyüyüp, oyunculuk düşünmemek söz konusu değil
Fakat ne kadar çok bilirseniz bu şi, o kadar ciddiye alıyor ve korkup kaçıyorsunuz. Bizimkisi de öyle oldu. Gerçi fazla uzaklaşmadık, ablam sinema televizyon, ben tasarım okudum. İlk ecrübem olduğu için heyecanlıyım ama çok güzel insanlar ve ustalarla çalışacağım.