İşte Güneş Gazetesi yazarı Neslihan Yavuzcan’ın, Şirin Ediger’le yaptığı röportaj!..
Okan'ı 'Kurt' diye seviyorum. Kurtadamım o benim, çünkü kurt sesleri çıkartıyor. O da beni 'kızım' diye sever...
Kanal-İ- zasyon filminin İstinye Parkta yapılan galasındayız. Ben de yıllar sonra ilk defa bir filmde konuk oyuncu olarak oynuyorum. Ama galaya bir gidişim var ki sanki başrol oyuncusu gibi hazırlandım. Tabi o küçücük gece çantamda ses kayıt cihazım, fotoğraf makinem de yanımda. Ne olur olmaz bir röportaj yaparım diye. Basına film afişinin önünde pozlarımı verdikten sonra başrol oyuncularını aramaya koyuldum. Filmde Okan'ın aşık olduğu kızı canlandıran Aslıhan Gürbüz ile sohbetimize tam başlamışken oyuncuları gala salonuna aldılar. Bir baktım Okan ve Şirin orada oturuyor 'Kız bu ne kıyafet', 'Bak eşim Şirin ne hoş giyindi, geldi' diye bana takıldı. Şirin hemen beni kurtardı Okan'ın çenesinden 'çok güzel tarzı var ama' dedi. ' 5 dakikalık rolüm var da ondan, başrol olsaydım sen düşün ne olacağını' dedim. Gülüşmeler derken, ben tabi hemen yanlarına iliştim, hatta Şirin'in neredeyse kucağına oturdum. Sordum hemen Okan'a biraz sohbet edelim mi diye? Tabii dedi. Ve başladık film başlamadan önce gala sohbetimize. Okan konuklarını ağırlarken biz de Şirin'le devam ettik. İşte sizlere o kucakta sohbetimiz. Kanal- i -zasyon'u muhakkak izleyin çok beğeneceksiniz.
HEM DURUM HEM DUYGUSAL KOMEDİ
- 'Kanal-i-zasyon' filmi bir dram komedisi, televizyon programlarını hicvediyor. Farklı bir bakış açısı getiriyor. Sen neler söyleyeceksin?
Okan: Bir durum komedisi, bir de iki yönde ilerleyen bir film. Sert bir televizyon eleştirisi yani durumlar, programlar, yeni formatlar, dalga geçilen formatlar. Bir de filmim başrolü İmdat'ın dramatik hikayesi. O da bir duygusal komedi. İkisi beraber yürüyor belli bir döngü içersinde.
- Film başlamadan önce yaptığımız sohbette bir anda Okan gecenin yıldızı olduğu için gelen konuklara merhaba demeye başladı, bıraktı sohbeti. Bense sevgili eşi Şirin'in neredeyse kucağında otururken başladım Şirin'e sormaya. Şirin, Bu film için ne düşünüyorsun?
Şirin: Bu filmi bugün seyredeceğim, sürpriz olsun diye. Ama tabi ki bölümlerini ve senaryosunu biliyorum. Çok güzel bir film olduğunu biliyorum.
- Okan'ın televizyon programlarını beğeniyor musun?
Şirin: Hem de çok. Bu sene çok yoğun bir çalışma temposu içinde ama bana göre zamanlaması çok doğru. Çünkü tek gece olduğu zaman her şeyi içine sığdırmak zor oluyordu. Şimdi tematik olarak bölündüğü için her gece o geceye özel zaman ayırmak ve uzun uzun konuşmak daha iyi oluyor. Temaya göre özel konuklar çağırmak mümkün oluyor. O yüzden bu sene çok daha efektif.
İSTANBUL'UN ADINI BEN KOYDUM
- Şirin, doğumdan sonra 1 ayda bu kiloları nasıl verdin, formülü nedir?
Şirin: Kiloları tam veremedim henüz. Formülü bol bol emzirmek. Çok özel bir beslenme şeklim yok. Ama çok fazla yememeye çalışıyorum. 'Süt yapar' argümanının altında yedirilmeye çalışılan sütlü tatlıları yemiyorum. Çünkü lohusalıkta alınan kilonun verilmesi çok daha zor. Ama hamilelikte alınan kilonun çok kolay verildiğini söylüyor herkes. 6 ay kadar bir sürede bol bol emzirerek eski formunuza kavuşabiliyorsunuz bildiğim kadarıyla.
- 'İstanbul' bebek adıyla çok orjinal. Bu isme nasıl karar verdiniz?
Şirin: Bilmiyorum, yıllar önce aklıma gelmişti. Ve işte yıllar sonra çocuğumuz olunca Okan da kabul etti koyduk ismi.
- Kime benziyor?
Şirin: İkimizin karışımı aslında. Genelde gözler baba, geri kalan kısım sen diyorlar. Bazıları daha çok babaya benzetiyor. Böyle ikimizin ortasında.
OKAN ÇOK İYİ BİR BABA
- Nasıl bir bebek, Okan nasıl bir baba, sana yardımcı oluyor mu?
Şirin: Gece de gündüz de uyumuyor. Okan çok iyi bir baba. Ve her baba gibi ilgili. Çak fazla bir yardıma ihtiyacımız olmadı. Çok iyi bir dadımız var. Ben zaten şu anda tam zamanlı ilgileniyorum. Dolayısıyla babadan yardım isteyecek bir durumda değiliz. Etmesi gerektiği yerde ediyor tabi ki.
- Zaten anneler hamile kalınca anneliği, babalar da çocuk doğduktan sonra anlarmış.
Şirin: Evet öyle diyorlar. 'Konuşmaya başlasın görürsün' diyorlar.
- Gelecekte ne olmasını istersin?
Şirin: Çok bir şey istemekten imtina ediyorum. Çünkü istekler genelde olmuyor. Ama sançtı olmasını isterim babası gibi.
EVDE HERKES KIZIM
- Sen adın gibi çok Şirin'sin, sıcakkanlısın.
Şirin: Teşekkür ederim.
Okan: Tatlı bir şey evet, seviyoruz.
- Okan'ı severken kullandığın bir kelime var mı?
Şirin: Ben 'Kurt' diye seviyorum. Kurt adam, böyle kurt sesleri çıkartıyor. (kahkahalar)
- Okan sana nasıl hitap eder, ne der seni severken?
Şirin: 'Kızım' diyor mesela onu seviyorum.
- Kaç yaş var aranızda, İstanbul'a da kızım diyor sana da?
Şirin: Herkes kızım evde.
Peşinden koşma bölümleri
- Okan ile nasıl tanıştınız, bir anda mı aşık oldunuz?
Şirin: Reklam ajansında tanıştık. İlk görüşte aşk. Ben onu ilk kez görmedim ama o beni ilk kez gördü.
- Sonra peşinden mi koştu, ilk adımı kim attı?
Şirin: Sonra peşinden koşma bölümleri başladı. Ben nedense böyle öyle bir şey geldi ve kendimi çektim. İstiyordum ama bir anda böyle kendimi çektim.
O da öyle olunca herhalde daha çok gaza geldi diyeyim. Ondan sonra da evliliğe doğru gitti.
BİR TEK AYAKKABILARIMIN ALTI KIRMIZI
- Okan'la geçen sene yaptığım röportajda evde kesinlikle kırmızı renk kullanmam ve sevmem demişti. Evinizde kırmızı bir obje veya kullanılan bir renk var mı, sen kırmızı sever misin?
Şirin: Ben de kırmızı rengi sevmem ve nefret ederim. Evde kırmızı bir obje yok. Asla kırmızı giymem. Kırmızı araba da sevmem. Bir tek ayakkabımın tabanı kırmızı.
- Emine Erdoğan'ın da ayakkabısının altı kırmızı..
Şirin: Evet, ama benimkiler gerçek. (yine kahkahalar)
ACAYİP OLANI SEVERİM
- Ne kadar verdin ayakkabılara, kıyafetlerini alırken nelere dikkat edersin?
Şirin: Yok, o konulara girmem. Kıyafetlerimi alırken genellikle orijinal bir şey olmasına ve bir esprisi olmasına dikkat ederim. Esprili ve enteresan durumlar hoşuma gidiyor. Klasik giyinmem genelde. Bir acayipliği olan şeyleri seviyorum yani.
- İkiniz birbirinizi tamamlamışsınız o zaman. Sen daha sakinsin, Okan daha mı hareketli, evde nasılsınız?
Şirin: Ben sakin bir tipim evet, Okan eğlenceli. Beraber çok eğleniyoruz.
- Okan ile ilgili duygularını nasıl ifade edersin?
Şirin: Onu öyle iki dakikada iki kelimeyle ifade edemem. Bana göre bugüne kadar hayatıma giren en mükemmel erkek. Hayat arkadaşım.
- Okan'cığım,
Okan: Hadi film başlıyor yeter.
- Tamam, tamam Şirin'i nasıl tarif edersin?
Okan: Harikulade bir kadın. Hayatımın aşkı..