Fatih Akın'ın Duvara Karşı adlı filmiyle başladığı oyunculuk serüvenini Hollywood'a ve çok izlenen bir TV dizisine taşıyan Sibel Kekilli, Hollywood Reporter dergisine konuştu.
İzlenme rekorları kıran Game of Thrones adlı dizide Shae karakterini canlandıran Kekilli, dizideki cüretkar sahneleriyle de konuşulmuştu. Kekilli, sevişme sahneleri için birlikte kamera karşısına geçtiği aktör Peter Dinklage ile çalışmanın kendisi için farklı bir deneyim olduğunu söyledi.
Kekilli, Dinklage ile oynamayı bir tür paslaşma olarak gördüğünü de die getirdi. "Peter'i izlemeyi çok seviyorum. sBirlikte olduğumuz sahnelerde rol yapmayı unutuyorum" dedi Kekilli. Sette önceleri repliklerinin Almanca'ya çevrildiğini anlatan Kekilli aradan geçen süre içinde İngilizce'yi daha iyi konuşmaya başladığını da söyledi.
Kekilli, söyleşide oyunculuğu bir ping pong oyununa da benzetti. "Oyunculuğun sırrı bu. Eğer karşınızda iyi bir aktör varsa siz de en az onun kadar iyi oynamak istiyorsunuz. Peter ile kamera karşısına geçmek de böyle" dedi.
Bundan tam 9 yıl önce de aynı kırmızı halıda yürüyordu Sibel Kekilli. O zamanlar 9 yaş daha küçüktü ve adını hiç kimse duymamıştı. Ama rol aldığı Duvara Karşı (Gegen Die Wand) filmi Altın Ayı ödülü kazanınca herkes onu da tanıdı... Kimsenin tanımadığı bir oyuncu adayıyken 9 yıl içinde uluslararaı çalışmalara imza attı, hatta Hollywood'a kadar uzandı Kekilli. Güzel oyuncu bu yıl 63'üncü kez düzenlenen Berlin Film Festivali'nin açılışına da konuktu. Bu kez herkesin tanıdığı ünlü bir oyuncu olarak.
Bu yılın Şubat ayında gerçekleşen Berlinale, yönetmen Wong Kar Wai'nin “The Grandmaster” filminin Berlinale Palast'ta gösterimi ile başladı. Kekilli'nin de konuklar arasında bulunduğu gösterimin öncesinde açılış filminin oyuncuları,
Tony Leung ve Ziyi Zhang, Alman oyuncular Mario Adorf, İris Berben, Nina Hoss, yönetmen Wim Wenders, Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere, Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Philipp Rösler, Sağlık Bakanı Daniel Bahr, Külterden sorumlu Devlet Bakanı Bernd Neumann, Berlin Eyaleti Başbakanı Klaus Wowereit, eksi Dışişleri Bakanı Joschka Fischer ve çok sayıda ünlü kırmızı halıda yürüdü.
Berlinale kapsamında çeşitli bölümlerde gösterilecek 404 film arasında 4 Türk film de yer alıyor. Kısa metrajlı filmlerde Köken Ergun'un “Aşure”, Panorama bölümünde Aslı Özge'nin “Hayatboyu” ve Uğur Yücel'in “Soğuk” ile Generation bölümünde Reha Erdem'in “Jin” filmi gösterilecek. Ancak festivalin yarışma bölümünde Türk filmi yer almıyor.
Aralarında Thomas Arslan'ın “Gold” (Altın) filminin de bulunduğu 19 filmin “Altın Ayı” için yarışacağı festival, 17 Şubat'a kadar sürecek.
Her şey 2004 yılında Berlinale'de yani dünyanın en saygın film festivallerinde rol aldığı Duvara Karşı (Gegen die Wand) filminin büyük ödül Altın Ayı'yı almasıyla başladı.
Dile kolay... 1964'te Metin Erksan'ın Susuz Yaz filmiyle bu ödülü kazanmasından tam 40 yıl sonra bir başka Türk yönetmenin filmi aynı ödüle değer görülmüştü. Yönetmen Fatih Akın her ne kadar Almanya'da büyümüş de olsa bu ödül Türk sinemaseverleri de çok mutlu etti.
Kadrosunda Meltem Cumbul ve Güven Kıraç'ı da bulunduran film o güne kadar Türkiye'de pek tanınmayan iki başrol oyuncusuyla da tanıştırmıştı sinema tutkunlarını. Karizmatik Birol Ünel ve gencecik Sibel Kekilli.
İlk zafer sarhoşluğu geçmişti ki filmle ilgili bir başka bomba haber düştü gündemin ortasına. Filmdeki performansıyla deneyimli oyunculara bile taş çıkartan Sibel Kekilli çok yakın bir geçmişte porno filmlerde oynamıştı. Bu ayrıntı bir kaç gün içinde filmin Altın Ayı ödülü almış olmasını bile gölgede bıraktı. Sonra da bütün gözler bu çıtı- pıtı esmer güzeline çevrildi. Kimdi bu Sibel Kekilli.
1980'de Almanya'nın Heilbronn kentinde dünyaya gelen Kekilli, gurbetçi bir ailenin kızıydı. Genç yaşında sevgilisiyle birlikte baba evini terk eden bir ikiz kardeşi vardı. Porno filmlerde oynamasının sebebi ise boyunu aşan kredi borçlarıydı.
Kekilli'nin aslında filmlere ya da romanlara konu olabilecek bir yaşam öyküsü oldu. Genç yaşında öyle bir hayat yaşadı ki. 20 yaşında bir Stephan adlı bir Alman'a aşık olan Kekilli, onunla evlenmeyi de kafasına koymuştu. Doğup büyüdüğü Heilbronn'un en görkemli salonunda sevgilisiyle elele dünyaevine girmek hayallerini süslüyordu.
Böylesine bir evlilik töreni için yeterli para olmayınca da Sibel ve Stephan soluğu bir bankada aldılar. Hayallerine giden adımı atmalarını sağlayacak 15 bin Euro'luk kredi ilk anda onlara hayat kurtarıcı gibi göründü. Çiftin bu paranın geri ödenmesi konusundaki en büyük beklentisi de düğünde takılacak takılardı.
Sibel ve Stephan gerçekten de bu düğünü yaptılar. Ama bir türlü gerçek anlamda evli bir çift olamadılar. Çünkü konsolosluktan beklenen kağıtlar bir türlü gelmek bilmedi. Ama genç kızın babasının da bu durumdan uzun süre haberi olmadı. Kalbi kırılmasın diye ona gerçeği söylememeyi tercih etti Sibel.
Zaten düğün ve evlerine aldıkları mobilyalar çifti büyük borca sokmuştu. Üstüne üstlük Sibel'in sevgilisi Stephan'ın bir bankaya yüklü miktarda borcu çıkınca da genç kız için porno sektörüne uzanan yol görünmüş oldu.
Bu arada belediyede çalışmaya devam eden Sibel Kekilli, pazarda sebze ve meyve satıp annesiyle birlikte evlere temizliğe de gitti bu borçların altından kalkabilmek için. Ama nafile! Para bir türlü yetmeyince o da porno sektöründen kendisine gelen teklifi kabul etmek zorunda kaldı. Sonradan "en çok ailemi utandırdığım için üzgünüm" dese de borçlarından kurtulmak için başka çıkar yol bulamıyordu çünkü.
Sibel Kekilli'nin porno sektöründeki macerası 8 ay kadar sürdü. Bölüm başı 300 Euro alan Kekilli bu sayede borçlarından büyük ölçüde kurtuldu.
Ve sonunda Fatih Akın ile tanışma! Bir gün sokakta alışveriş yaparken keşfedildi Sibel Kekilli. O sıralarda Duvara Karşı için 20 yaşlarında bir Türk kızını arayan Akın, 350 aday arasından onu seçti. Böylece Kekilli'nin hayatı kelimenin tam anlamıyla keskin bir viraja girdi.
Kekilli, rol için seçildikten sonra Akın'a porno deneyiminden söz etti. Ünlü yönetmen de bunun önemi olmadığını söyleyince sorun çözüldü.
Ama, Altın Ayı ödülünden sonra Kekilli'nin rol aldığı porno filmleri çeken ajans Bild gazetesine bu haberi sızdırınca genç kızın bilinmesini istemediği bu gerçek de ortaya çıktı.
Ama bütün bunlar Kekilli'nin bu alanda kariyer yapmasını engelleyemedi. Ödülden bir kaç ay sonra Almanya'nın saygın ödüllerinden Bambi de dahil bir çok ödül kazandı.Ömer Uğur'un yönettiği Eve Dönüş fliminde Mehmet Ali Alabora ile birlikte oynadı. Çek yönetmenler Dana Vávrová ve Joseph Vilsmaier'in Der letzte Zug (Son Tren) adlı filmlerinde rol aldı.
Bir dönem yaşamını Finlandiya'da sürdürdü Kekilli. Bunun nedeni ise aşktı!..Finlandiyalı oyuncu Antti Luusuaniemi ile birlikte olan Kekilli, sinema serüvenine de ara vermedi Finlandiya'da.
Kekilli, Tony Laine'in yönettiği Pihalla adlı romantik komedide başrolü üstlendi.
Finlandiya'nın tanınmış oyuncularından biri olan Mikko Leppilampi ile kamera karşısına geçen Kekilli, filmde, bir iş adamının karısıyken park bekçisine aşık olan Laura adlı kadını canlandırıyor.
Kekilli son olarak Die Fremde filmiyle hem Lola Ödülü kazandı hem de Tribeca Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülü aldı.