Sevtap Özaltun, Kanal D’nin yeni sezonda seyirciyle buluşturduğu “A.Ş.K” dizisinde Ece rolüyle seyirci karşısına çıkıyor. Özaltun, şimdilik çok sakin duran bu kadının seyirciye büyük sürpriz yapacağını söylüyor: “Ece, sürpriz yumurta!”
* “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinden sonra “A.Ş.K”la ekrandasınız. Ece, sakin bir kız gibi görünüyor. Bize biraz onu anlatır mısınız? - Ece, bence sürpriz yumurta. Çünkü ilk bölümlerde rengini belli etmiyor, fakat ilerleyen bölümlerde seyircinin ‘gözü’ olacak bir karakter. Şimdilik Nebahat Çehre’nin canlandırdığı Neslihan’ın sağ kolu, güvendiği bir kız. Ama Neslihan’ın da onun hakkında bilmediği şeyler var...
* Neler onlar? - Ece, aslında hırslı ve ihtiraslı bir kadın. Can’a karşı duyguları var ve bunun hangi boyutlarda olduğunu ilerleyen bölümlerde göreceğiz. * Hırslarının kurbanı olmasın Ece? - Hırs, insanı çöküşe götürebilen kötü bir duygu hali. Hele ki para hırsı, insanın hayatını ele geçirebilir. Ece de bunu yaşayabilir, fakat ben zekasını kullanarak ayakta durabileceğinden eminim.
* Ece’nin Can’a karşı hisleri platonik mi? - Karşılığı olan bir aşk olduğunu düşünmüyorum. Sadece onu elde etmek için her şeyi yapabilecek potansiyele sahip olduğunu söyleyebilirim. * Sizin Ece’yi oynamak istemenizdeki sebep neydi? - Çünkü renkli bir karakter. Bir yıl çalışmamıştım, monoton bir karakter oynamak istemiyordum. Beni heyecanlandıracak bir şeylere ihtiyacım vardı.
* Sizin aşka bakışınız nasıl? - Hayatın enerjisi gibi görüyorum aşkı. Ama aşk yoksa ölürüm, biterim diyen biri değilim. Hayatıma enerji katabilecek her şeye aşık olabilirim. Bazen de çağırmam gerekebilir onu...
* Nasıl? - Hayatıma renk katacak bir şeyler bulurum muhakkak. Mesela takı tasarlarım ve günlerce onunla uğraşırım, bitirip birine hediye ederim ya da boyamalar yaparım. Bu da bana hayat enerjisi verir ve aşka karşılık gelir...
* Şu dönem boncuklar mı var hayatınızda yoksa özel biri mi? - İki yıldır süren bir ilişkim var. O da oyuncu. * Siz de Ece gibi aşk için her şeyi göze alabilir misiniz? - Böyle bir şeyi hiç tecrübe etmedim ama ben aşkı hastalıklı boyutta yaşamıyorum. İlişkide kimseyi hayatımın merkezine oturtmuyorum. O tek başınalık durumunu seviyorum.
* Diziyi izlerken kendinizi nasıl buluyorsunuz? - Ben kendimi hiç sevemiyorum. Her izlediğimde, özellikle ilk bölümlerde ağlarım. * “A.Ş.K”ta kendinizi izleyince ne yaptınız ağladınız mı? - Bu sefer ağlamadım ama nefesimi tuttuğumu fark ettim. İnsanlardan güzel tepkiler gelse de kendimi eleştirmeden edemiyorum sanırım...
* Siz tiyatro da yapıyorsunuz değil mi? - Arkadaşlarımın kurduğu Oyun Sandalı adlı bir ekip var. Geçtiğimiz sezon Ömer Hayyam’ın hikâyesini anlatan bir oyun sahneleyeceklerdi. Şarkı söyleyen bir kadın oyuncuya ihtiyaçları vardı, bana teklif ettiler. Ben de şarkı söylemeyi seven, bunun için can atan biri olduğumdan ekibe dâhil oldum.
* Oyunun ismi nedir? - “Hayyam Abı Hayat”. Geçen sezon oynadık. Bu sezon da 23 Ekim Çarşamba günü Kadıköy’de, Woodstock adında bir mekânda ilk oyunumuzu oynayacağız. * Babanız müzisyenmiş, sizin şarkı söyleme isteğiniz de babadan mı geliyor?
- Evet, aileden gelen bir şey. Sadece babam değil, abilerim de müzisyen. Benim şarkıcı olacağımı düşünüyordu onlar. Çok klişedir ama ben de tarağı eline alıp şarkılar söyleyen bir çocuktum. * Siz de düşündünüz mü müzisyen olmayı? - Hayır, şarkı söylemeyi çok seviyorum ama profesyonel anlamda bunu yapmayı düşünmedim. Hep tiyatroya ilgim vardı.
* Söylemekten keyif aldığınız bir tür var mı? - Öyle kategorize etmiyorum ama Türk sanat müziğini daha rahat söyleyebiliyorum. * Babanız düğünlerde sahne alırmış, siz de gider miydiniz onunla? - Hayır. Evde şenlik yapardık biz.
* Hâlâ evde bir araya geldiğinizde şarkılar söyler misiniz? - Evet, zaman zaman bir araya geldiğimizde herkes bir telden tutturur. Ben de mutlaka söylerim. * Sizi daha önce “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinde izledik. “A.Ş.K”a kadar neler yaptınız?
- Ben daha çok evde vakit geçirmeyi seven biriyim. Daha izole bir hayat yaşamayı tercih ediyorum. O dönemde tiyatro dışında evimde zaman geçirmeyi tercih ettim. Bolca film izledim, spor yaptım. Bir de korkumdan ötürü yüzemiyordum, zamanım varken korkumla yüzleşmek istedim.
* Aslı Tandoğan’ın dizide canlandırdığı Şebnem gibisiniz yani. Suyla ilgili kötü bir anınız mı var? - Evet, travmatik bir şey yaşadım çocukluğumda. Ondan kalan bir korkum vardı, kısmen yendim. Yüzebiliyorum artık.