SEVİNÇ ERBULAK "FİLMİMİZİ HERKES BEĞENMESİN"
Sevinç Erbulak: Oscar Wilde "Yarattığım bir şeyi herkesin beğenmesinden ödüm kopar" demiş. Benim de filmimizi herkesin beğenmesinden ödüm kopar! Eleştiriler de olsun!
İZLERKEN MISIR YEMEYİN!
'Prensesin Uykusu'nu izleyenler "Tam bir oyunculuk resitali" diyor. Filmde Genco Erkal, Işıl Yücesoy ve Ayşenil Şamlıoğlu gibi karşısında ceket iliklenmesi gereken isimler var.
Çağan Irmak yaşadığı dünyanın farkında olan bir yönetmen... Sakın bu özel filmi izlerken mısır yemeyin, her an bir detayı kaçırabilirsiniz...
ESKİ EŞİM OLMADAN ASLA!
HİÇ yazılmadı ama eşimle bir sene önce ayrıldık. Ama hâlâ sıkı dostuz. Hayatımın en önemli kararlarını ömrümün sonuna kadar onunla beraber alacağım.
YAKINDA evlenmem ama ileride olabilir. Annem bu röportajı okuyunca üzülecek, çünkü evlenmemi istemiyor.
BU FİLM İNSANA GÜLÜMSEMEYİ HATIRLATIYOR
Çağan Irmak'ın fantastik öğelerle süslü, masal tadındaki yeni filmi 'Prensesin Uykusu'nda 'Seçil'i oynayan Sevinç Erbulak; hayata umut aşılayan filmin öyküsünü, hayata bakışının nasıl değiştiğini ve dört yaşındaki kızı Kavin'le olan ilişkisini anlattı. Bir yıl önce eşi Dalin Midyat'tan boşandığını ilk kez GÜNAYDIN'a açıklayan Erbulak, bu dönemde yaşadıklarını da paylaştı.
Çağan Irmak "Çok eğlenceli bir film yaptım" diyor ama pek çok insan da sinemadan göz yaşlarıyla ayrılıyor... Göz yaşları içinde çıkmalarını çok iyi anlıyorum. Çünkü insana çok dokunuyor. Gözyaşı ve kahkaha birbirine çok yakındır. Ama 'Prensesin Uykusu' ağırlıklı olarak insanı eğlendiriyor.
ŞANSSIZLIK YOKTUR
Çoğu insan pozitiflikten uzakken böyle umut dolu bir filme çok ihtiyaç vardı. Öyle değil mi? Şu an 35 yaşındayım ve bugüne kadar gerçekleşmemiş hayallerimin tek nedeni benim. Benim, onları gerçekleştirme yolculuğumu yarıda bırakmam... Bazen "Herhalde gerçekleşmeyecek" diyerek, bazen "Ben niye böyle bir hayal kurdum ki?" diye şaşırarak ya da "Artık bunun gerçekleşmesini istemiyorum" diyerek... Yani yok "Yıldızım düşük", yok "Şansızım" ya da yok "Nazar değdi" filan deriz ya olmama sebepleriyle ilgili... Hayır! Sen istemedin! Bunu bu yaşta çok iyi anladım. Bu film de bana bunun sağlamasını yaptı.
Seyirci de bu filmden sonra belki hayata farklı bakabilecek... Kuşkusuz... Bu filmde elinde tuttuğumuz ama farkında olmadığımız detayları hatırlatıyoruz. İnsanlara "Fark edin" diyoruz.
Hayatta pek çok şeyi kaçırıyoruz değil mi? Arkadaşlarım Bora Öztoprak ve Çiçek Dilligil filmi izlemeye gitmişler. "Mısırımızı aldık, film başlamak üzere" diye mesaj attıklarında onlara "Mısır yiyerek seyretmeyin" diye mesaj attım. Hiçbir şeyi kaçırsınlar istemiyorum. Çünkü sadece 'Prensesin Uykusu'nu değil, her şeyi her an kaçırıyoruz. Hayattaki tempoda hız harika ama duyguları tadına vararak yaşamada hız o kadar harika değil.
Filmde sürekli gülümseyen bir adam var; 'Aziz'... İnsanlara gülmeyi hatırlatıyor... Evet gülmeyi unuttuk. Mesela bir sahnede, 'Aziz' sokakta gülümseyerek yürüyor, iki adam yanından geçerken "Abi milleti delirttiler" diyor. Kendi kendine gülümseyen birini gördüğümüzde "Millet kafayı üşüttü" diyoruz. Hayır, mutlu bir insan sokakta yürüyor.
Daha yeni vizyona girdi ama fısıltı gazetesi halinde bu film konuşuluyor.... Evet çok da güzel şeyler duyuyorum. Mesela bir oyunculuk resitali olduğunu söylüyorlar ki bu benim çok hoşuma gidiyor. Kendimi 26 gün çekim yaptığımız parktaki kediler kraliçesi gibi hissettim. Bence bir kadının kendini 26 gün veya 26 saat prenses gibi hissetmesi harika bir şey. Bu film hayatıma yüz bin milyar şey kattı.
BEŞ KEZ SEYRETTİM
Filmi kaç kere izlediniz? Toplam beş kez seyrettim.
Bir daha gidecek misiniz ? Üç-dört kez daha gideceğim.
Film kaderin değiştirilebileceği yönünde mesajlar veriyor... Siz kadere inanıyor musunuz? Bence kader diye bir şey yoktur. Kişi, bir başkasını değiştirmekten vazgeçip kendini değiştirmeye karar verirse yaşamı da değişir. Çünkü ani sıkıntılarımızın hiçbirinin nedeni karşımızdaki insanlar değildir; biziz.
Filmin en gülmeyen karakteri 'Seçil'i canlandırıyorsunuz... 'Seçil' yalnız bir anne... Bunun ne demek olduğunu yalnız olan bütün anneler hissedecektir. 'Seçil' benim kadınlığıma çok yakın bir kadın... Yaşlarımız aynı. Kocası tarafından terk edilmiş, ben de bu duyguyu biliyorum. Kaçıyor, benim de hayatımda çok kaçtığım zamanlar oldu.
Sabah