Kanal D’nin başrollerini Kerem Bürsin, Şükrü Özyıldız, Yasemin Allen, Şükran Ovalı, Burcu Biricik, Alma Terziç, Taner Turan, Uğur Uzunel, Baki Çiftçi, Kağan Uluca, Sezin Bozacı, Hakan Salınmış, Şebnem Doğruer, Ahmet Dizdaroğlu, Şerif Erol ve Tilbe Saran’ın paylaştıkları, merakla beklenen yeni dizisi “Şeref Meselesi” 23 Kasım Pazar saat 20.00’de ilk bölümü ile ekrana gelecek.
Yapımını D Yapım’ın, yapımcılığını E. Ayşe Durmaz’ın üstlendiği, yönetmenliğini Altan Dönmez’in yaptığı, senaryosunu da Seray Şahiner’in kaleme aldığı, sürükleyici hikayesi ve genç kadrosu ile izleyicilerin yeni ekran gözdesi olmaya aday “Şeref Meselesi”nin ilk bölümünün konusu şöyle;
Evin küçük oğlu Emir’in stajını İstanbul’da yapacak olması ve ailede yaşanan ani bir kayıp, anne Zeliha’yı harekete geçirir.
25 yıldır beklediği İstanbul hasreti sona ermek üzeredir. Kılıç Ailesi, Ayvalık’taki hayatlarını arkalarından bırakarak yeni umutlarla İstanbul’un yolunu tutar.
İstanbul’da Zeliha’nın babadan kalma evine yerleşen Kılıçlar, akrabaları Namık’ın sayesinde iş kurmak için harekete geçer.
Evin büyük oğlu Yiğit ilk günden mahalledeki kızların ilgisini çekmiştir.
Başta Derya ve Kübra olmak üzere mahallenin genç kızlarının kalbini fetheden Yiğit, oynayacağı türlü aşk oyunlarının sinyalini verir.
Emir ise mahallenin bir diğer güzel kızı Sibel’e ilk görüşte vurulur.
Mantığını ön planda tutan genç kız da, Emir’e karşı boş değildir.
Hasan, çok sevdiği karısı Zeliha’yı mutlu edebilmek için çırpınırken karşısına çıkan kötü niyetli insanları hesaba katmaz.Tüm birikimlerini yatırdığı kuyumcu dükkanının soyulması Kılıç Ailesi için sonun başlangıcı olur.
Yiğit Kılıç (Kerem Bürsin) Yiğit, yirmi beş yaşında, oldukça yakışıklı bir genç adam. İddialı bir fiziğe sahip. Kendine güveni kibir derecesinde. Dışa dönük, eğlenmeyi, gülmeyi seven bir yapısı var. Hovarda,içki ve kadınları seven bir tip.
Annesi gibi Yiğitde başka bir dünyanın, daha renkli bir hayatın hayalini kuruyor. Şiddete, biraz da suça meyyal, karanlık bir yanı var. Kolay sinirlenişi ve hemen parlayışıyla tam bir Akdenizli.Yaşadıkları korkunç olay genç adamın tüm hayatını değiştirecek. Ancak babasını kaybettiğinde, büyüyecek. İntikam ve güç hırsı ise onu hayata bağlayan en güçlü motivasyon olacak.
Amaçladığı her şeyi başarsa da, mutluluğu bir türlü bulamayacak, içindeki karanlık ile aydınlık hep savaş halinde olacak.İçine girdiği kirli dünyada, herkes kadar kirlenecek, yeri geldiğinde en sevdiklerine bile sırt dönecek, çıkarlarının çatıştığı kim varsa acımasızca davranacaktır.
Emir Kılıç (Şükrü Özyıldız) Emir, Hasan ve Zeliha'nın iki numarası, küçük oğlu. Yirmi iki yaşında, ağır başlı, sakin mizaçlı, zeki, çalışkan, dürüst bir genç adam. Hep başarılı bir öğrenci olmuş.
Hukuk Fakültesini birincilikle bitirmiş.Başına gelen hiçbir kötülüğün değiştiremediği, bozamadığı, güçlü bir ahlak anlayışına ve ruhsal güzelliğe, iyiliğe, vicdana sahiptir. O bu hikayedeki aydınlığın simgesidir. Abisi Yiğitise karanlığın...Yaşadıklarından sonra, Emir abisinden bambaşka bir yol izleyecektir. Daima aklın, hukukun, yasaların tarafında yer alacak ve zamanla abisiyle dahi karşı karşıya gelecektir.
İlk aşkı Sibel tarafından terk edilmenin acısını atlatmaya çalıştığı dönemde, abisinin yaptıklarından haberdar olacak, abisinin kirletip attığı zavallı Kübra'ya sahip çıkmayı kendine görev bilecektir.
Sibel (Yasemin Allen) Sibel, yirmi bir yaşında, çok güzel fizikli ve yüzlü bir genç kız. Liseden sonra açık öğretime girmiş, bir süredir de mankenlik yaparak eve destek oluyor. Geleceğini mankenlik mesleği üzerine kurmayı hayal ediyor. Başlarda Emir’e aşık olsa da zamanla hem ailelerinin hem kendilerinin hayatlarında yaşanacak değişimler ilişkilerinin önüne engeller çıkaracak ve Sibel aşk ve para arasında bir seçim yapmak zorunda kalacak.
Sibel Yiğit’in en büyük aşkı olacak. Zamanla Sibel için aşk ve nefret hep bir arada yaşanacak Yiğit söz konusu olduğunda.
Derya (Şükran Ovalı) Derya, yirmi üç yaşında, çok güzel bir yüze ve düzgün bir fiziğe sahip genç bir kız. Dobra, harbi diye tanımlanabilecek bir kişiliğe sahip. Özgürlüğüne düşkün, hatta biraz da çapkın bir kız. Aynı zamanda da iyi yürekli ve güçlü bir karakter. Annesi, üvey babası ve küçük kardeşi ile beraber Kübra'ların yaşadığı apartmanda oturuyor. Kübra'nın tek arkadaşı o.
Genç kıza, yaşadığı felakatten sonra yardım elini uzatacak başlıca insan da o olacak. Derya, üvey babasının rahatsız edici tavırlarından kurtulmak için, o evden ayrılmayı, kendi başına yaşamayı kafasına koyacak ve bu amaçla çalışmaya ve para biriktirmeye başlayacak.
Ancak hayallerini gerçekleştirmeye çok yaklaştığı noktada, onun da kaderini değiştirecek bir felaket yaşanacak. İlk gördüğü andan itibaren çok beğendiği ve hoşlandığı Yiğit’e olan ilgisi ise zamanla nefrete dönüşecek. Ancak hayat ileride yollarını beklenmedik bir şekilde tekrar kesiştirecek.
Kübra (Burcu Biricik) Kübra, yirmi yaşında, su gibi bir güzelliğe sahip, baskıcı bir babanın elinde hayatla ilgili neredeyse hiçbir şey bilmeden yetişmiş, tertemiz kalpli bir genç kız. Çocukken geçirdiği bir hastalıktan ötürü, bacağında ufak çapta bir sakatlık kalmış. Bu, Kübra'nın en büyük kompleksi. Sakatlığı yüzünden hiçbir erkeğin onu istemeyeceğini düşünmüş hep...
Gerçek sevgiyle henüz tanışmamış olduğu için de Yiğit’ten göreceği ilgiyi, bu ilginin yarattığı sarhoşluğu "aşk" zannedecek ve bu yanılgı kendisiyle beraber birçok kişiye zarar verecek.Hikâyemizin ana kadın karakteri olan Kübra, tüm kötülüklerin arasında masumiyetin, iyi niyetin bir simgesi gibi olacak. Başlarda kolayca yönlendirilebilen, kandırılabilen bir yapısı, naifliği olsa da, zamanla güçlenecek, ne istediğini bilen bir kadına dönüşecek.