"Lale Devri"nin başrol oyuncu Selen Soyder, hakkında merak edilen her şeyi Hürriyet'ten Hakan Gence'ye anlattı.. İşte o röportaj...
Senaryosundaki aşk üçgeni sete taşınan ‘Lale Devri’ dizisinin başrol oyuncusu Selen Soyder her şeyi bu sefer detaylarıyla anlattı: “Tolgahan Sayışman ve Serenay Sarıkaya ben devreye girmeden çoktan ayrılmıştı.”
Sizi 2007 Türkiye Güzellik Yarışması’yla tanıdık. İzmirli kızların kaderi midir bu? - Onu bilemem ama benim çocukluk hayalimdi. Küçükken güzellerin pelerin ve âsâlarını çok büyülü bulurdum. Bu yüzden yarışmaya başvurdum ve birincilik kazandım.
Kraliçeler hemen ekranda boy gösterir. Ama siz bir süre yok oldunuz. Bu taktik miydi? - Hayır. Yarışmadan sonra İzmir’e geri döndüm. Spikerlik kurslarına başladım. Ardından tek başıma İstanbul’a geldim ve yarışmada ödül olarak kazandığım eve taşındım.
Oyunculuk nereden çıktı? - Aslında öyle bir hayalim yoktu. Sadece iyi para kazanabilirim düşüncesiyle dizi görüşmelerine gidiyordum. Ama bir sürü talihsizlik yaşadım. Ya diziler iptal oldu ya kanallar projeden vazgeçti. Ben de oyunculuğu gözden çıkardım.
O halde şimdi nasıl başroldesiniz? - Kendime spikerlik konusunda bir yol çizmiştim. Hatta Uğur Dündar’a ulaştım. Ana Haber’de stajyer olarak çalışmaya başladım. Tam o yola odaklanmışken yeni bir dizi için daha teklif geldi. İstemeyerek görüşmeye gittim ama bu defa aradılar ve “Ürgüp’e gidiyoruz” dediler. 10 gün sonra kendimi ‘Yer Gök Aşk’ dizisinin setinde buldum.
Hiç oyunculuk eğitimi almadan kamera önünde ne yaptınız? - İlk zamanlar çok zordu. Düşünün, ilk bölümde çocuğu ölen bir anneyi canlandırıyordum. Aynı bölümde intihar ediyordum. Ürgüp’te yaşamak bana ilk zamanlar çok büyülü gelse de İzmir’de yetişmiş biri için deniz ve yeşil yoktu... Sekiz ay sonra kafayı yeme noktasındaydım. Zamanla canlandırdığım karakterle empati kurup onu anlamaya çalıştım.
ARAYI BEN BOZMADIM Tolgahan Sayışman’la sette mi tanıştınız? - Güzellik yarışmasında kraliçe seçildiğimde benim valemdi. Ama bir daha hiç karşılaşmamıştık. Dizi setinde birbirimizi tanıdık.
k görüşte aşk mıydı? - Hayır. Çünkü benim bir erkek arkadaşım vardı. Tolgahan da Serenay (Sarıkaya) ile birlikteydi. Biz çok iyi, çok gülen iki arkadaş olduk. Aynı şeylerden hoşlanıyorduk.
Dostluk aşka nasıl dönüştü? -Ben erkek arkadaşımdan, o Serenay’dan ayrıldı. Ve birlikte olmaya başladık.
Onların ilişkisi bitmeden sizinki başlamadı mı? - Hayır. Sürekli ayrılıp barışıyorlardı. Son ayrılıklarında da çıkıp “biz şu tarihte ayrıldık” diye bir açıklama yapmadılar diye hatırlıyorum. Bu yüzden öyle bir algı oluştu. Oysa bizim ilişkimiz onlar ayrıldıktan beş ay sonra başladı.
Bu olaylardan sonra Serenay Sarıkaya diziden ayrıldı. Buna sebep Tolgahan ile başlayan ilişkiniz miydi? Hayır, onlar zaten konuşmuyorlardı. İkisi de yollarını çizmişti. Serenay zaten ilk sezon sonundan beri diziden ayrılmak istiyordu. Bizim ilişkimiz başladıktan beş-altı bölüm sonra da ayrıldı. Magazinde bu başka türlü algılandı.
Neden o zaman konuşmadınız? -Sabah programlarında “Ara bozdu”, “Hürrem Sultan” dediler. Ama neden konuşmadık gerçekten bilmiyorum. Keşke konuşsaydık. İnsanları kırmamaya özen gösteren biri olarak yaşananlar ve söylenenlere çok üzüldüm.
Tolgahan Sayışman’la ilişkinizde iki sene doluyor. Sette ve evde sürekli birliktesiniz. Bu, bir noktadan sonra sıkmıyor mu? - Biz bu anlamda binde bir olabiliriz. Tolgahan’la 24 saat küstüğümüz bir gün bile olmadı. Kolay insanlar değiliz ama özveriliyiz.
Oyuncu bir çift sadece sanat konuşup sıkıcı bir ilişki mi yaşar? - İkimiz de mesafeli görünüyor olabiliriz ama çok eğlenceliyiz. İyi yemek yemeyi seviyoruz. Yurtdışı seyahatlerine çıkıyoruz.
Evlilik düşünüyor musunuz? - Beş senedir ailemden ayrı kendime ait bir düzenim var. Yalnız yaşıyorum. Ancak anne olacağım zaman evlenmeyi düşünüyorum.
Kaç çocuk istiyorsunuz? -Ben tek çocuğum. Bu yüzden iki çocuğum olsun isterim.