ŞAHİN: EN KALİTELİ ZAMANI UÇAKTA GEÇİRİYORUM!
Mesleği gereği sık sık seyahat etmek zorunda olan Tülin Şahin, uçak yolculuklarını sevenlerden. Ünlü manken, "Ne yazık ki şu an hiç birimiz cep telefonlarımız çalmadan o eski kaliteli zamanları geçiremiyoruz. Bu yüzden en kaliteli zamanları hep uçaklarda geçiriyorum!" diyor...
- 31.03.2011 15:51
Top model olmanın gıpta edilecek keyifli yanları dışında zorlukları da var tabii... En büyük zorluk da hiç şüphesiz sürekli olarak seyahat etmek. Dünya gezi rekorlarının en üst sıraları top modellerle dolu olsa gerek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2009 yılında 'Türkiye'nin yüzü' olarak seçilen Tülin Şahin, en çok gezen mankenlerden de biri. Mecmua dergisi, Tülin Şahin'e moda dışındaki ikinci uzmanlığı sayılan seyahat konusunda sorular sordu ve gezi albümünün fotoğraflarını yayınladı.
Kaç ülkede, kaç kente gittiniz?
Mesleğim sayesinde şu ana kadar 100'den fazla şehir, 30-32 ülke gördüm. Ve gün geçtikçe bunlara yenileri ekleniyor.
Kaç kıtaya gittiniz?
Şu ana kadar beş kıtaya gittim.
ŞEHRİ YÜRÜYEREK GEZERİM
İş yolculuğunda gittiğiniz yeri görüp tanımak ister misiniz, yoksa yalnızca işinizi yapıp geri mi dönersiniz?
Bu programıma bağlı. Eğer bir-iki günlük bir iş için bir ülkeye gittiysem ve programım da uygunsa, mutlaka o şehri keşfetmeye çalışıyorum. Ama bazen arka arkaya başka şehirlerde çekim yapmam gerekiyor ya da aynı gün içinde İstanbul'a dönüyorum. Bu durumlarda tabii ki o şehirde dolaşmam pek de mümkün olmuyor. Bir keresinde arka arkaya Hamburg, Miami ve Londra'da çekimlere katılmıştım. Her şehirde üç gün aralıksız olarak çekim yapıp diğer şehre geçmiştim! Böyle çılgın programlar olabiliyor bazen. O zaman sizin de gittiğiniz şehirleri keşfedecek haliniz olmuyor pek!
Şehri gezebilme fırsatı bulduğunuzda neler yapıyorsunuz?
Diyelim ki Barcelona'da çekimdeyim; çekimden çıkarım, makyajımı silmiş olurum, saçımı bir atkuyruğu yapıp ayağımda spor ayakkabılar, başlarım saatlerce yürümeye. Yürüyerek şehri çok daha farklı keşfediyorsunuz. Böylece farkında olmadan spor da yapmış oluyorum. Bazen de bisiklet kiralar çekime onunla gider, şehri onunla gezerim.
BAVULLARLA UĞRAŞMAM
İş için gittiğiniz bir yere daha sonra gezi amaçlı olarak da gittiniz oldu mu hiç?
Önce iş, sonra gezi için gittiğim de olmuştur, onun tam tersi de olmuştur.
En çok hangi kenti ya da hangi kentin, hangi semtini sevdiniz?
Zor oldu bu. Hepsi ayrı güzel, seçmem mümkün değil.
"Ben gelecekte burada yaşarım" dediğiniz bir yer oldu mu?
Danimarka'da doğdum, büyüdüm ancak şu an Türkiye'de yaşıyorum. İlk çekime geldiğimde "İstanbul'a bir şans vereyim, belki yaşarım burada" demiştim. 11 yıldır buradayım.
Gittiğiniz ülkeye göre bavulunuzun içindekiler değişir mi?
Sıcak-soğuk faktörü devreye girer. Ona göre giyeceklerime karar veririm.
Yolculuğa ortalama kaç bavul ve çantayla çıkarsınız?
Bir-iki günlük yolculuklarıma kabin boy bir bavulla giderim. Uzun yolculuklarıma büyük bir bavulla giderim. Yanımda sadece bir el çantam olur. Genelde hafif yolculuk yapmayı, bavullarla çok uğraşmamayı tercih ederim.
Yabancı bir ülkeye iş seyahati yapanlara tavsiyeleriniz neler olur?
O ülke ile ilgili her şeyi araştırmış olsun, yani yola tedbirli çıkın. Bir de uçakla seyahat eden herkese bir öneride bulunmak istiyorum. Lütfen havaalanı güvenlik kurallarına saygılı ve duyarlı olalım. Şikayet etmeyelim. Çünkü hepsi bizim güvenliğimiz için. Alana vaktinde gidip keyfini çıkaralım. Ve mutlaka George Clooney'in 'Up In The Air' filmini herkes en az bir kez izlesin.
UÇAKLARI SEVİYORUM
Hangi ülkede/kentte kendinizi huzurlu ve oraya ait hissettiniz?
Yurt dışında doğup büyümüş üçüncü jenerasyon bir Türk olarak hayatım boyunca hep entegre yaşadım. Başta doğup büyüdüğüm Danimarka olmak üzere hiçbir yerde huzursuzluk çekmedim. Orada doğup büyümüş olmam, oranın da kültürünü almış olmam, uluslararası çalışmalarımda bana çok yardımcı oldu. Hem dil hem de kültür açısından... Ama benim için Türkiye'de yaşamak çok farklı. Öyle olmasa, 18 yıl boyunca eğitim gördüğüm, tüm gençliğimi geçirdiğim Danimarka'dan ayrılıp Türkiye'ye yerleşmeye karar vermezdim. İnsanın kendi ülkesinde yaşaması kadar güzel bir şey yok.
Uçak yolculuğu sizi huzursuz eder mi?
Asla! Çok seviyorum uçakları. Benim için her zaman varılan noktadan çok yolculuğun kendisi önemlidir. Yolculuğun tadını çıkarırım. Havaalanlarını severim, uçakları severim, uçaktaki zamanımı kaliteli kullanmaya çalışırım. Hiç sıkılmam uçaklarda. Çünkü uçakta saatlerce telefonlarımız kapalı. Maalesef günümüzde hiçbirimiz, cep telefonumuz çalmadan o eski kaliteli zamanları bulup ya da yaratıp saatlerce gazete, kitap, dergi okuyamıyoruz. Bu yüzden en kaliteli zamanı uçaklarda geçiriyorum.
SEYAHATTE ÇILGINCA ALIŞVERİŞ YAPMAM
Yolcuğa çıkarken, bavulunuzda her şeyinizi taşır mısınız, yoksa ihtiyaç duyduklarınızı gittiğiniz yerden mi satın alırsınız?
Her şeyi değil de temel ihtiyaçlarımın yanımda olmasını isterim. Artı, çekim için gidiyorsam benden istenilenleri yanımda mutlaka bulundurmam lazım. Her gittiğim yerde illa öyle çılgınca alışveriş yapayım derdim zaten yok. Ben bir ülkeyi, şehri kültürel anlamda keşfetmeyi daha çok seviyorum. Beni çok besleyen bir şey bu.
