SAÇ YAŞLANMASINI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ ?
Saçlarının renginde biçiminde ve yoğunluğundaki değişim, yaşlanmaya bağlı olarak görülüyor.
Saçların en büyük düşmanı çevre
Bayraktar'a göre saçta yaşlanma ile oluşan değişiklikleri en aza indirebilmek için, öncelikle çevreden gelen zararlı etkileri azaltmak gerekiyor.
Bayraktar, bu zararlı etkilerin başında ultraviyole ışınlarının geldiğini de anlattı:
Güneş ışınlarının yanı sıra tedavi veya kozmetik amaçlı yapay ultraviyole kaynakları (PUVA tedavisi ve solaryumlar), saçın hem keratin yapısını hem de pigment oluşumunu bozar.
Böylelikle saçlar zayıfladığı gibi rengi de bozulur. Ayrıca aşırı sıcak, soğuk, kimyasal zararlı etkenler de saçta yaşlanmaya bağlı fizyolojik yıpranmayı artırır.
Menopoz sonrası endokrin eksikliklerin yerine konma tedavileri saç ve deride yaşlanmanın yaptığı etkilerin azalmasına katkıda bulunabilir.
Son yıllarda saç dökülmesini ve hasarını düzelten, doğal saç renginin korunmasına yardımcı olan keratin içerikli ağızdan alınan destek tedavi ürünlerinin de kullanılabilir.
Üç-altı aylık kullanımı sonrasında saçlarda son derece olumlu sonuçlar elde edilebilir.
Deriye uygulanan mezoterapi yöntemiyle de saç yaşlanmasının önüne geçilebilir. Saçlı deriye uygulanan mezoterapi yöntemiyle kıl köklerinde bozulmuş olan dolaşımı canlandırıcı, kıl köklerinde yapılanmayı sağlayıcı, güçlendirici birtakım maddeler de enjeksiyon yoluyla verilmektedir. İşlem ağrısız olup, haftada bir beş seanslık tedavi çoğu kez yeterli gelmektedir.