POPSTARLIĞIN İLK ŞARTI GAY DEDİKODUSU

Özgür Çakıt, ‘Disko Kralı’ programında ‘Kafanı Kırarım Köpek’ isimli bir şarkı söyledi ve herkes onu konuşur oldu.

POPSTARLIĞIN İLK ŞARTI GAY DEDİKODUSU

Özgür Çakıt, ‘Disko Kralı’ programında ‘Kafanı Kırarım Köpek’ isimli bir şarkı söyledi ve herkes onu konuşur oldu. Yıllardır Okan Bayülgen’le çalışan Çakıt, skeç için yazılan şarıkının hikâyesini ve bir pop yıldızı olmanın formülünü anlattı ODTÜ’de sosyoloji okuduktan sonra Marmara Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi master’ı yapan, Özgür Çakıt, yaklaşık 8 yıldır Okan Bayülgen’in programlarında editör olarak çalışıyor. Aynı zamanda programlarda skeçler yazıp oynayan Çakıt, daha uzun yıllar Bayülgen’le çalışmak istiyor. ‘Pop yıldızı nasıl olunur?’ adında bir skeç için yazdığı şarkıyla adından söz ettiren Özgür Çakıt, şarkının hikâyesini ve televizyonculuk macerasını anlatıyor...


Okan Bayülgen’in programında, bir skeçte söylediğiniz ‘Senin Kafanı Kırarım Köpek’ şarkısını herkes biliyor, peki şarkının sadece skeç için yazıldığını biliyor mu?
Umarım biliyordur, çünkü bazı insanlar albüm çıkardığımı zannediyor. Bu şarkı sadece, ‘Popçu nasıl olunur?’ skeci için yazıldı.


Her şey bu kadar basit mi, böyle popçu olunur mu?
Değil mi? Aslında çok genel bilgiler var. O maddelere uyduğunuz takdirde patlayan bir popçu olabilirsiniz. Formül çok basit.


Kinayeniz var mı popçulara?
Elbette kinaye var, ama belli bir şarkıcıyı hedef almıyoruz. Durum raporu veriyoruz...


Karşı mısınız buna benzer şarkılar yapılmasına?
Ben bu kadar katı düşünmüyorum; herkes çok iyi müzik yapabilir mi? Arada insanları eğlendirenler de çıkmalı.


Ben bu şarkıyı dinlediğimde aklıma birkaç sanatçının
şarkıları geliyor mesela...
Oluyor öyle (Gülüyor).


Skeç olsun diye yaptığınız şarkı resmen tutuldu, “Keşke para kazansaydık bu işten” dediniz mi?
Dedim tabii, demez miyim. “Şaka” dememiş olsaydık bir sürü paramız olacağından eminim. Başka sefere (Gülüyor).


Bu şarkıyı söylediğiniz gece programa İsmail YK da konuktu. Acaba şarkınızı beğenmiş midir? Onun şarkılarına benziyor; beğenirse satar mısınız?
Bilmem, beğenmiş olması lazım; şarkı hakkında yorum yapmadı. Bu şarkıya artık “Şaka” dedik ticari mal yapamayız (Gülüyor).


‘ŞARKIYI VE KLİBİ 3 SAATTE YAPTIK’
Bu şarkıyı yapmanız ne kadar sürdü?
Aziz Kedi ve Zeki Enes Akkan gibi değerli isimlerle çalıştık. Yeni bir sound denedik ve sanırım başardık. Türkiye’nin en iyi gitaristlerinden Tuncer Tunceli yaptı müziğimizi.


Bu ekip ‘Makina’nın editör kadrosu mu?
Evet. İşimiz skeç yapmak ve gelen konuklar hakkında bilgi toplamak. Bu şarkının klibi dahil olmak üzere, tamamlanması 3 saati geçmemiştir.


İnsanlar, “O kadar okul okudun, bu yaptığın nedir böyle” demiyor mu?
Diyenler çıkıyor, ama televizyonculuk yapan insanların donanımlı olması gerekmez mi? Ben halim halimden gayet memnunum. Ayrıca çok tesadüfi bir gelişmeyle Okan Bayülgen’in yanında çalışmaya başladım, bir daha hiç ayrılmadık. Kariyerim gayet iyi gidiyor, keyfim yerinde...


‘OKAN’A PATRON DİYEMEM’
Peki, Okan Bayülgen’in “Patron” hali nasıl, can sıkıcı mı?
Hayııır. Ne desem bilemedim, yazacak mısınız? (Gülüyor) Şaka bir yana 8 yıldır aynı ekiple çalışıyoruz; artık patron, abi gibi oldu. Aramızda arkadaşlık-kardeşlik ilişkisi var. O yüzden “Patron” demek pek içimden gelmiyor. Çok uzun yıllar birlikte çalıştığımızdan, herkes birbirini tanır, ne düşündüğünü bilir, hisseder.


İşler nasıl yürüyor, hiyerarşi var mı?
Yok. Mesela ben çay servisi yaparım ya da bir haftalık stajyer, “Bu fikri hafta sonu programda kullanalım” diyebilir. Hiyerarşi yok, sanırım bizim kendi içimizde başka bir dil var.


Artık haftada 3 farklı program yapıyorsunuz, aynı huşu içinde olmuyor herhalde...
Evet, çünkü eskiden kendimize ayırabileceğimiz zamanımız vardı. Şimdi boş vakitlerimizi sadece evde uyuyarak ve dinlenerek geçiyoruz. Bir süre sonra her şey rayına oturur diye düşünüyorum.

8 yıl aynı yerde, aynı kişilerle çalışmak nasıl bir his?
Mümkün olursa bir 8 yıl daha çalışmak isterim. Hayat insanın önüne neler getirir bilinmez, ama Okan Bayülgen’le çalışmaya asla “Hayır” demem.


Okan Bayülgen fazla ukala bulunuyor. Yanında çalışan biri olarak ne diyorsunuz bu konuda?
Magazinden beslenip magazini kötülediği çok sık söylenir. Bunlar bana komik geliyor açıkçası. Magazini nasıl gördüğün ve kullandığın önemli...


Program için her hafta yeni bir skeç yapıyorsunuz. Şimdi sırada ne var?
Skeç konusu ararken, herkesin karşılaştığı ama üzerine söz söylemediği konuları ele alıyoruz. Mesela, elini kaldırdığında garsonun seni görmemesi, seyyar satıcıların söylediğini kimsenin anlamaması, dolmuşta “Müsait bir yerde...” diyecekken sesinin çatallaşması gibi... Bu şarkıdan sonra bir de “Damar şarkı nasıl yapılır?” diye soracağız ve cevabı inanın çok etkileyici olacak. Damar şarkının da birtakım formülleri var. Bunları göstermek istiyoruz.

Patlayan popçu olmanın formülü

Şarkılarınız hakkında demeç verirken “Onlar benim
bebeklerim”, “İçime çok sindi”, “Hedefim kalıcı olmak”, “Yurtdışına açılmak istiyorum”, “Albümde yeni bir sound denedik”, “Mastering Amerika’da, kayıtları Londra’da yapıldı’ demeyi asla ihmal etmeyin.

Paparazilerin gittiği mekânlarda cam kenarına oturun.

Bir mekândan çıktıktan sonra “Hayatımda biri olsa ilk size
söylerim” deyin ve gazetecilere “çocuklar” ya da “arkadaşlar” diye hitap edin.

Albüm çıktıktan hemen sonra eşcinsel söylentisi çıkarın