İki yıl önce evlenen ünlü oyuncu Pelin Karahan, Cosmopolitan dergisine konuştu: Evde olmayı, yemek yapmayı, eşimle vakit geçirmeyi seviyorum. Fark ettim ki aslında ben tam bir evlilik kadınıymışım
Televizyon dizilerinin sevilen ismi Pelin Karahan, mesleğinde güzelliğinin avantajını kullanmak istemediğini söylüyor. Oyunculuğa büyük bir tesadüf sonucu başladığını ifade eden Karahan, evliliğini ve oyunculuktaki hedeflerini anlattı...
Uzun bir tatil döneminden sonra yeni sezon başlıyor. Heyecanlı mısınız? Zaten bir süredir dizinin içinde olduğum için ilk baştaki heyecanım yok. Heyecandan ziyade, çok daha sakin ve huzurluyum. Neyle karşılaşacağımı, ne oynayacağımı biliyorum.
Tatilde neler yaptınız? Önce eşimle İngiltere ve Güney Fransa'ya gittik. Tatilin son haftasında da annem ve kız kardeşimle Bodrum'a gittim. Hem yurt dışını gezdim, gördüm, hem yurt içinde deniz-güneş tatili yaptım.
Bir spor eğitmeniyle evli olmak kulağa çok güzel geliyor. Bu durumdan faydalanıyor musunuz? Tabii, sonuna kadar! Bir kere hayat boyu fit olmak garanti! Bu işin şakası tabii ki... Spor; asla zorlamayla, baskıyla yapılacak bir aktivite değil. Ben spor yapmaktan keyif alıyorum. Eşimle tanıştıktan sonra daha da keyif almaya başladım. Eşim spora gidemediğim zaman, evde de bana çok güzel spor yaptırabiliyor.
Bir hayli kilo verdiğinizi de görüyoruz... Evlendikten sonra mutlaka kilo alınıyor çünkü belli bir düzene geçiliyor yemek konusunda. Ama bir süre sonra beslenmeyi oturttuk. Birlikte akşam yemeklerini hafif geçirmeye çalışıyoruz.
Pastayı çok sevdiğinizi duyduk... Tuzlu, tatlı kurabiyeler ve pastalar yapıyorum. Yaptıklarımı sevdiklerime yedirdiğim zaman çok mutlu oluyorum. Bunu ileride meslek haline getirmek istiyorum. Atölye ya da kafe tarzı bir yer açma hayalim var. Bunu ufak ufak hayata geçirmek istiyorum.
Evlilik nasıl gidiyor? İyi gidiyor. Evleneli iki yıl olacak yakında. Ben zaten çok hazırdım evliliğe. Hiç zorlandığım bir durumla karşılaşmadım. Hiçbir şey beni korkutmadı. Evlendikten sonra da fark ettim ki, tam evlilik kadınıymışım. Evde olmayı, eşime yemek yapmayı, onunla birlikte vakit geçirmeyi seviyorum. İki yılın bu kadar çabuk geçmesine de inanamıyorum; şaka gibi!
Evlilik teklifi nasıl gelmişti? Çok kısa süredir tanıştığımız için evlenme teklifi beklemiyordum. Bir gün şık bir yere gideceğimizi sanırken, beni tanıştığımız pilates stüdyosuna götürdü. Yerlerde mumlar vardı. Düğünümde çalmasını istediğim şarkı ('Killing Me Softly') stüdyoda çalıyordu. Ben mumların arasında yürüdüm. "Her şey burada başladı, burada devam etsin istiyorum" dedi. Yüzüğü çıkardı ve ben ağlamaya başladım.
Sonra pilates mi yaptınız yoksa? Sevdiğimiz birkaç şarkıda dans ettik. Hayatımda ilk defa o zaman mutluluktan ağladım. Dizide rol icabı evlenme teklifi almış ve ağlamıştım ama hiçbiri gerçek hayattakine benzemiyor.
Eşinize ilk görüşte mi aşık oldunuz? Tabii... Evlenmeden önce uzun bir geçmişimiz yoktu. Evlilikte de, ilişkide de karşınızdakini düşünüp özverili olduğunuz zaman ortaya mutlu bir ilişki çıkıyor. Her şey iki taraflı. Tek bir kişi yaptığı zaman formül tutmuyor. Karşımızdakini gerçekten dinlediğimizde, her iki taraf da mutlu oluyor. Özellikle evlendikten sonra eşimi de hesaba katarak "Acaba o neyi sever?" diye düşündüğüm zaman çok mutlu olduğumuzu fark ettim. Eşim de içgüdüsel olarak aynı şeyi
Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? Oyuncu olmak ya da güzelliğimi avantaja çevirecek bir şey yapmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Tamamen tesadüfler sonucunda bu piyasaya girdim. Güzelliğin avantajını kullanarak ilerlemek istemiyorum. Bu, her an kaybedilebilecek bir şey. Ona güvenmemek lazım.
Güzelliğinizi korumak için neler yapıyorsunuz? Bol bol tatlı yiyorum! Yemek yemekten çok keyif alıyorum. İçki ve sigara içmiyorum, düzenli uyuyorum. Etkisi saça ve cilde yansıyor. Kremleri de severim.