Canlandırdığı karakterin tavırlarına kurulup “Döveceğim seni” diyen de var, ona ‘seksi psikopat’ lakabını takan da. ‘Paramparça’ dizisinin Özkan’ı Tolga Tekin’e göreyse etrafımızda Özkan gibi yarı psikopat insan çok. Tolga Tekin ile Hürriyet'ten Hakan Gence konuştu...
Sizi Özkan olarak tanıdık. Aslında kimsiniz? 41 yaşındayım, Ankara doğumluyum. Rahmetli babam Karslı, annem Bulgar göçmeni. İki kardeşiz. Ben Hacettepe Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro bölümünden mezun olduktan sonra Devlet Tiyatroları’nın açtığı sınava girdim. Mecburi hizmetimi sekiz yıl boyunca Adana Devlet Tiyatroları’nda yaptım. 11 yıldır da Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısıyım.
Ankaralı olmak hayatınıza nasıl yansıdı? İstanbul’da da arkadaşlarım “Ankara’nın neresini beğeniyorsun” diye soruyor. Karmaşayı sevmiyorum. Belki de daha sakin bir şehirde yaşamış olmamın verdiği bir tutku bu. Kaostan uzak, düzenli bir hayat. Gerçi maalesef son yıllarda trafiği İstanbul’u aratmıyor.
Canlandırdığınız Özkan karakteri bencil ve hırslı bir adam. Sizce günümüz erkeklerini ne kadar yansıtıyor? Hayatı boyunca tuttuğu hiçbir işi koparamamış; güçlü, sabırlı, dürüst, cesur olmak yerine hep kısa yoldan kazanmak istemiş hayatını. Evet, bencil ve hırslı ama bence en büyük özelliği, hâlâ büyüyememiş bir çocuk olması. İşte bazen ona üzülüp hak vermemiz bu çocuksu tavırlarından kaynaklanıyor.
Etrafımızda böyle insanlardan çok var. Her gün yolda yürürken yanınızdan geçiyor Özkanlar. Bazıları gayet mutlu, bazıları pişman ama değişmek zor.
Kadınlar hep kibar erkeklerden hoşlandıklarını söyler ama aslında Özkan gibi erkekler kadın dünyasında daha mı makbul? İnsanları eğlenilecek ve evlenilecek diye ayırırlar ya, Özkan kesinlikle eğlenilecek bir adam. İnternette yazılan yorumları okuyorum, Özkan’ı ‘çok seksi’ bulduklarını söylüyorlar. ‘Sempatik serseri’ yazıyorlar, ‘seksi psikopat’ yazıyorlar.
Sizce seksi mi? Ben senaryoya hizmet ettiği sürece abartmadan bunu vermeye çalışıyorum. Belki Candan karakterinin Özkan ile bir gece geçirmek istemesinin sebebi bu; Özkan’ın seksi olması.
Özkan karakteri dizideki deyişle ‘Et beyinli ve idiot’... Sizce de öyle mi? Kafayı çalıştırmadığı için, sabırlı davranmadığı için aklıyla değil yüreğiyle düşündüğü için idiot ve et beyin durumlarına düşüyor.
Özkan’ın bir yanda büyüttüğü kızı, bir yanda genetik kızı var. Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz? İşte kilit soru. Baba olmadığım için buna ne cevap vereceğimi bilmiyorum ama düşününce büyüttüğüm çocuğumun daha öncelikli olduğu duygusuna kapılıyorum. Öbürü de sizin kanınızdan canınızdan. Çok zor. En iyisi çocukların hiç karışmaması.
Sokakta nasıl tepkiler alıyorsunuz? Bazen kızgın bir şekilde yaklaşıp “Döveceğim seni” diyen de oluyor ama sonra sarılıp fotoğraf çektirmek istiyorlar. Aslında hiç ‘kötü’ diyeceğim bir tepki almadım. Zaten insanlar bilinçlendi. Rahmetli Erol Taş durumum yok yani...
Genelde sizi yan rollerde görüyoruz... Jön kriterlerine uymuyor musunuz? Jön olmak isteseydim, gelen teklifler doğrultusunda, okuldan mezun olur olmaz İstanbul’a gider, dizilere başlardım. Üstelik o zamanlar daha zayıf, daha saçlı, daha genç, daha çıtırdım. Ama hiçbir zaman ‘sadece ünlü’ olmayı düşünmedim.
Gencecik bir oyuncuyken hayatının sekiz yılını tek bir bölgede geçirmeyi kim ister? Ben istedim, çünkü bir jön olmaktansa iyi bir karakter oyuncusu olmak her zaman daha mantıklı ve doğru geldi.
Maalesef yeni jenerasyon kısa yoldan ünlü olmaya çok meraklı ve hatta bazıları konservatuvar mezunu oldukları halde tiyatroyu hiç düşünmüyor. Yazık.