ÖZLEM CONKER: YUMUŞAK BİR KALBİM VAR!
“Kınalı Kar” dizisiyle yıldızı parladı, ancak bu parlak çıkışın devamı gelmedi. Eğitim almak için Amerika’ya gidip iki yıl orada yaşayan Özlem Conker, uzun aradan sonra ekrana döndü. Üstelik masum rollerin kadınıyken, cesur bir kararla “Aşk ve Ceza”nın kötüsü oluverdi! Bu değişimin hikâyesini öğrenmek de bana düştü!
En çok merak ettiğim soruyla başlayayım hemen; dizideki rolünüz artacak mı?
- Biliyorsunuz dizinin ikinci sezonu yayınlanıyor ve yavaş yavaş finale doğru gidiliyor. Rolün ağırlığı aynı şekilde devam edecek.
İlk kez kötü bir karakteri canlandırıyorsunuz. Nasıl ikna ettiler sizi?
- Farklı şeyler yapmayı seviyorum. Değişim, tabiatın ta kendisi. Her şey zaman içinde değişime uğramak zorunda. Yoksa sıkıcı ve kendini tekrarlayan bir süreç başlıyor. Bu, özellikle insanlar için en büyük risk. Rol teklif edildiğinde kötüyü oynamaktan endişe duymadım. Benim için büyük değişiklik olacağını biliyordum.
“İzleyici ne der” diye endişelenmediniz mi hiç?
- Yok, endişelenmedim. İzleyici artık her şeyin farkında. Aynı oyuncuları farklı rollerdeki performanslarıyla değerlendirebilmeye başladılar.
Bu rolü oynamaya başladıktan sonra sizi dışarıda görüp de eleştirenler, kızanlar oldu mu?
- “Üzerinizden kötülük akıyor” dediler, şaşırdım! Sonra düşündüm, doğru aslında. Ceyda benim tahminimden daha kötü bir kadın oldu. Neticede biz televizyonda hayattaki asıllarının replikasını yaratıyoruz. Her insanın içinde iyilik ve kötülük olduğunu da düşünürsek, burada kişinin kendi seçimini hatırlaması için doğru mesaj verdiğini düşünüyorum.
YUMUŞAK BİR KALBİM VAR
Ceyda çok acımasız biri. Sizin hayatta kendinizle ilgili verdiğiniz en acımasız karar ne oldu?
- Ceyda'nın giyim tarzı, saçı, makyajı, yürüyüşü bile bana hiç benzemiyor. Ben sadeyimdir. Yumuşak bir kalbim var. Değil kötülük yapmak, biriyle tartışsam bile günüm mahvolur. İnsanlara olduğu kadar kendime de anlayışlı olmaya çalışıyorum. Şimdiye kadar canım ne isterse onu yaptım. Kendime kötü davranmayı sevmiyorum.
Canlandırdığınız karakteri düşünürsek; siz ne kadar gözü kara bir kadınsınız?
- Ben de gözü karayım ama hırs yapmıyorum. Aklıma koyduğum bir hedef olursa, zarar vermeden onu elde etmeye çalışıyorum.
Aşırı hırslı bir kadın değilsiniz. Sizinki gibi kaygan zeminli mesleklerde biraz hırslı olmak gerekmez mi?
- Hırsla değil, sabırla davranmayı tercih ediyorum.
DENGELERİMİ OTURTMA SÜRECİ YAŞADIM
“Kınalı Kar”la yaptığınız çıkışı neden devam ettiremediniz? Bu konuyla ilgili özeleştiri yapıyor musunuz?
- Tabii ki her konuda özeleştiri yapıyorum. “Kınalı Kar” uzun bir çalışmaydı. Çok çalışıyordum, sadece uyumaya vakit bulabiliyordum. Oyunculuğun en zor kısmı, hayatınızın akışına direkt etkiler yapması. Sosyal hayatın dengeleri bozulunca istikrarlı olmak pek mümkün olmuyor tabii. Bu dengenin sağlanması, olgunluğun artmasıyla mümkün bence. Dolayısıyla ben bir 'dengelerimi oturtma süreci' yaşadım. Bunun sonraki iş hayatıma pek çok artı sağlayacağına inanıyorum.
Peki bunca zaman neler yaptınız, nelerle uğraştınız? Neden sizi ekranlarda göremedik?
- İki yıl Amerika'da yaşadım. Bir yıl Washington Üniversitesi'nde, sekiz ay Arizona Üniversitesi'nde İngilizce bölümlerine devam ettim. Bu arada sık sık seyahat etme fırsatım oldu. Çok güzel zaman geçirdim. Bu değişik tecrübeyle kararlarım, hayata bakış açım, hatta kişiliğim bile değişti diyebilirim.
1995 yılından beri bu sektördesiniz. “Gelmek istediğim noktaya daha çok var” mı diyorsunuz, yoksa “O noktaya az kaldı” mı?
- Buna bir cevap veremeyeceğim.
KİŞİLİĞİMİ YUMUŞATMAYA ÇALIŞIYORUM
Özel hayatınızı özellikle mi gizliyorsunuz? Neden gözlerinizi ışıldatan birinin varlığından hiç haberimiz olmadı?
- Hiçbir zaman özellikle gizlemedim. Fakat bilinsin diye de bir çaba içinde değilim.
Aşkta zor bir kadın mısınızdır?
- Galiba öyleyim. Yaşım büyüdükçe çok kurallı ve sert bir insan olduğumu anladım. Kişiliğimi yumuşatmaya çalışıyorum. Zamanla insanın kendini yeniden inşa edebildiğine inanıyorum.
ŞANSLI GENLER
73 doğumlu olmanıza rağmen, yaşınızı hiç göstermiyorsunuz. Bunun sırrı nedir?
- Şanslı genler... Annem güzel bir kadın. Babam da yakışıklı. En sevdiğim şey, onların gençlik fotoğraflarına bakmak... Kişisel bakımım için yaptığım şeyler ise bolca uyumak ve bol taze meyve suyu içmek. Kozmetiklerimi de dikkatli seçiyorum. Ve en önemlisi sigara içmiyorum.