Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

İş yoğunluğu ile aşk yoğunluğu uyumlu; enerjisi doludizgin. Çok izlenen yeni dizisi Aşk Yeniden’le yoluna süratle devam eden Özge Özpirinçci’nin hayat rengi şu sıralar altın kadar parıltılı. Özpirinçci, All Dergisi’nin yeni sayısına konuştu...

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Özge Özpirinçci haftanın altı günü, 12 saatten fazla zamanını sette geçiriyor ve fakat zerre şikayet etmiyor. Bilakis işinde de, özel hayatında da son derece mutlu ve huzurlu. Bu onunla yaptığım kaçıncı röportaj bilmiyorum ama her zaman sahip olduğu pozitif hali bu sefer daha da çarpıcı şekilde ortada.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Cümleleri de, güzel yüzüne yerleşmiş olan gözleri de pırıl pırıl parlıyor. Fox TV’de yayınlanan ve kısa sürede en çok izlenen yapımlarından biri haline gelen romantik komedi dizisi Aşk Yeniden’de Buğra Gülsoy’la başrolleri paylaşan Özpirinçci, doğum günü yaklaşırken yeni yaşıyla birlikte adeta hayatı da kutluyor.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

1 Nisan doğum günün. Klişe bir soru olacak ama şakalarla dolu kutlamalarla mı geçti doğum günlerin?

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Aslında kimse bana şaka yapmadı doğum günüm 1 Nisan diye. Çünkü ben biraz çakal bir tipim, beni oyuna getirmek o kadar kolay değil. Bir de insanlara şaka yapmayı çok sevdiğim için hep bir adım önde oluyorum. Şaka yapılmasa da doğum günümle dalga geçenler çok oldu tabii. ‘1 Nisan şakası mısın sen?’ diye.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Bu tarihte doğmuş olmanın en güzel tarafı insanların doğum gününü unutmuyor olması. Bir de burcumu çok seviyorum ben. Koç’un cesur, sabırsız, enerjik, gözü kara tarafını. Ama kötü huyları da var tabii ki (gülüyor). Çok inatçıyım. Ama yaşım ilerledikçe törpülemeyi galiba öğreniyorum.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Bu aralar eskisine göre sanki daha da enerjik ve mutlusun gibi geldi bana. Yanılıyor muyum? Yanılmıyorsun. Aslında benim mutluluğumla dizideki mutluluğum birleşti diyebilirim. O kadar çok drama çekmişiz ki. Yanlış anlaşılmasın, ben kısa süredir yapıyorum oyunculuğu ama bu kadar zamanda bile o kadar çok ağlamışım ki rollerde...

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Gülmek, istediğimi yapmak, doğaçlamalar nefes aldırdı, taze kan gibi geldi bana. Yönetmenimiz Ersoy Güler bu konuda muhteşem. Hiç kesmiyor sahneyi. Replikler bitse de devam ediyoruz.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Çok da dinamik bir dizi değil mi? Çok. İnsanlar beni de Buğra’yı da hep dramada izlediler. İlk başta muhtemelen herkesin kafasında bir soru işareti olmuştur, ‘Bu ikisi komediyi nasıl yapacak?’ diye. Açıkçası bende de aynı endişe oldu. Çünkü Türkiye’deki komedilere baktığımız zaman ya şive komedisi ya tip komedisi. Durum komedisi çok fazla yapılmıyor.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Bizim senaryomuz, yönetmenimiz buna o kadar elverişli ki. Buğra’yla da gerçekten çok güzel bir enerji yakaladık. Karşımda güvenebileceğim bir partnerim var. Sette kayıt dışında onunla dalga geçtiğim zaman da bunu çok güzel bir şekilde karşılıyor..

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Instagram’da gördüm, o uyurken çektiğin komik fotoğraflar var? Evet hoşuma gidiyor öyle şeyler. Altı gün setteyiz, düşünsene anlaşamadığın bir insanla çalıştığını. Kayıt sırasında gayet iyisin, ama arada görüşmüyorsun, konuşmuyorsun. Ay çok sıkıcı bir şey.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Buğra Gülsoy’la ne zamandır tanışıyorsunuz? İki sene önce Çeşme’de tanışmıştım. Kız arkadaşı Nilüfer’i önceden tanıyorum. Buğra’yı ilk gördüğümde, “Allah’ım çocuk denize girmiyor, bütün gün oturuyor,” demiştim. Şimdi çok iyi anlıyorum neden öyle olduğunu. O kadar üşengeç bir adam ki.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Bu yoğunluk içerisinde kendine vakit ayırabiliyor musun? Açıkçası dizi çekimleri başladığından beri kendime hiç zaman ayıramıyorum. Olan zamanımı sevgilimle, annem-babamla ve birkaç arkadaşımı görerek geçiriyorum.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Pilates yapıyordun daha önce değil mi? Evet. Hava güzelken de Caddebostan sahilde yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Kaçış noktası orası benim için. Genelde işim sebebiyle Avrupa yakasındayım, o tarafa dönünce, ‘Oh!’ diyorum.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Deniz yolunu kullanıyor musun? Kullanıyorum. Toplu taşıma bayağı kullanıyorum. O konuda hiç sıkıntı yaşamadım. Ama çok enteresan, Aşk Yeniden’le daha farklı bir şey oldu. Geçenlerde Kartepe’ye çekim yapmaya gittik, dağa çıkarken minicik bir kulübe gördük, sucuk satıyor bir teyze. Girdik, Aşk Yeniden’den tanıdı bizi.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Çember iyice genişlemiş o zaman. Evet, bu çok güzel bir şey. Halktan karşılığını görüyorsun yaptığın işin başarısının. Gönlümüz çok rahat, mutluyuz, motivasyonumuz yüksek.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Ama diken üstünde oluyorsun. Tabii tabii. Bir sürü arkadaşımın dizisi bitiyor. Ben kendime sevinirken onlara üzülüyorum. İki senedir devam ediyor bu durum. Bazı yapımcıların bazı kafa yapılarından çıkması lazım. Türkiye’de bu kadar olay olurken bizim sektör de kenarda dursun yani. İnsanlar ölüyor, çocuklar tecavüze uğruyor, kadınlar öldürülüyor.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Sen de bu konularda söyleyeceklerini net şekilde söylüyorsun. Söylüyorum çünkü o zaman kafamı yastığıma rahat koyabiliyorum. Ama bir yandan da ülke gündeminde olan her şeyi sosyal medyada paylaşmak zorunda değilim. Kendi yapabileceğim şeyleri yapıyorsam, vicdanım rahatsa kimseyi ilgilendirmez.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Toplum baskısı diye şikayet ettiğimiz şey şu anda sosyal medyada mevcut. Sosyal medya baskısı var resmen. “Bugün bilmem kimin ölüm yıl dönümü, nasıl böyle bir fotoğraf koyarsınız?” Tamam olabilir, ben bunun duyarlılığını yaşıyorum, hissetmem gerekenleri hissediyorum, sen beni tanımıyorsun ki. İşte bu beni delirtiyor (gülüyor). Yoksa diğer durumlarda sosyal medya çok güzel bir iletişim aracı.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

İçinde bir üniversite öğrencisi ruhu var gibi. Evet bende var o biraz. Ya da şu da oluyor, belki bir gün her şeyi bırakıp bir sırt çantası ile topuk.. Bazen sevdiğim herkesi alayım, kedilerim, üç-beş kıyafet, yemeklerim, içkilerim, gideyim bir dağ evinde yaşayayım diyorum. Çok seviyorum o hayatı.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Bu sayının teması ‘renk’ olduğuna göre son sorum şu anki hayatının rengi olsun.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Hayatım bana altın rengi gibi geliyor şu anda. Parıldıyor yani, ben hissediyorum. Her şey o kadar doğru bir çizgide ki, gezegenler sıralandı galiba diyorum. Hayatım da öyle. Biraz dağınık bir dönemden geçtim, derken bir baktım her şey yolunda. Özel hayatımda çok mutluyum, huzurluyum, keyifliyim, aşığım. Her şey tıkır tıkır yolunda ilerliyor.

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var

Özge Özpirinççi: Sosyal medya baskısı var