Oyun Atölyesi, başrolünde Haluk Bilginer’in oynadığı ve Shakespeare’in oyunlarının bir derlemesi olan “7” müzikali ile perdelerini açıyor
Hayatını oyunculuğa adayan Bilginer, müzikalin tek amacının ölümü insanlara hatırlatmak olduğunu söylüyor. Ünlü oyuncunun sanattaki en büyük ilham kaynağı ise Türkiye... Bilginer, “İstanbul’un paradoksları mutluluk veriyor. Türkiye büluğ çağında ve yetişkin olmaya çalışıyor. Böylelikle de hikâyeleri ilham kaynağı oluyor” diyor.
“7” müzikali fikri nasıl ortaya çıktı?
Müzikal yapmak istiyorduk, bunu da Shakespeare üzerinden sergilemek istedik. 4-5 yıldır da üzerinde çalışıyorduk. Shakespeare’in oyununu müzikal olarak sahneleyelim ama nasıl bir oyun olmalı? Oyunlarından bir derleme yaparak doğumdan ölüme insan hayatını anlatmak istedik. Shakespeare’in meşhur tiradı “Dünya bir oyun sahnesidir. Bize ilham veren...” oradan yola çıkarak insanın doğumdan ölüme yedi çağını anlatmak üzere oyunu hedefledik. 500 yıl sonra insan hâlâ varsa Shakespeare’in oyunları oynanmaya da devam edecek.
Siz bu hikâyelerde nasıl bir karakteri canlandıracaksınız?
İnsan sahnede doğuyor ve ölüyor; bende insanı ve oyunları anlatan anlatıcıyım. Shakespeare’in Türkiye’de yapılan ilk müzikali. Oyunda Shakespeare maskesi takan soytarılarla da karşılacaksınız.
Tiyatroseverler Oyun Atölyesi’nden nasıl bir Shakespeare yorumu izleyecek?
Bizim gibi... Biz yaptığımız için bizi yansıtması lazım. Sanat sözün bittiği yerde başlar ve söz yetmediği için sanat yapılır. Yaptığımı anlatmak yetseydi röportajlarda anlatır, provalarla hiç yorulmazdım. Beni anlamanız için oyunu görmeniz lazım. Bu oyunu izleyen insanlara öleceğini hatırlatırsak, ne mutlu... Öleceğini bilen insan bu kadar kötülük yapamaz. Biz öleceğimizi unutuyoruz.
İnsanların, yarını düşünmeden mi hareket ettiğini düşünüyorsunuz?
Öleceğimizi hatırlarsak hayatta bu kadar çok hırs ve kötülük olmaz. Öleceğini bilen tek yaratığız ama salağız. Hep unutuyoruz.
Müzikalde kullanılan müzikleri kim besteledi?
Müzikleri Tolga Çebi yaptı. Sekiz kişilik orkestra alaturka da, rock da, caz da çalacak.
Sezon başlamadan önce Oyun Atölyesi’nin seçtiği oyunlar genellikle neye göre belirlenir?
Bir oyun güzel yazıldıysa, dramatik yapısı sağlamsa ve biz o oyunda kurulan cümleyi sahneden kurmak istiyorsak o oyunu seçiyoruz. Bu yıl napalım “neyin mesajını verelim” en nefret ettiğim düşüncedir. Sanata mesaj lafı girdiği zaman biter. Sanatın ne haddine mesaj vermek. Sanatı yapan insanın zaten karakteri, sanat anlayışı, ona bakışı yaptığı işe yansır. Siz mesaj verme kaygısıyla masaya oturursanız eğer o sanat falan olmaz.
Kızım, uğruna ölebileceğim tek yaratık
Kızınız yeni projelerde size ilham veriyor mu?
Tabii ki. Uğruna ölüp öldürebileceğiniz tek yaratık. Başka biri yok. O da hayatta her şeyi yaşayarak öğrenecek. Hayal kırıklığına uğrayacak, ağlayacak ama yaşamış olacak. Kızımıza kendimizi dinletiyoruz. Üç yaşında ve hiç susmuyor.
En kötü oyunumun ödül almasından sonra ödüllere inanmaz oldum
Çekimleri tamamlanan “7 Kocalı Hürmüz” projesi nasıldı?
Keyif alarak oynadım. Ezel Akay’la çalışmayı seviyorum. Üstelik oyunda olmayan bir karakter Kuşçu Cevher’i canlandırıyorum. Ezel’in masalsı anlatımı içinde, eğlenceli bir film izleyeceksiniz.
Seyirci senaryo bütünlüğünde nasıl bir yeni karakterle karşılaşacak?
Kuş azat ettiren bir adam. Mahallede bütün olup biteni de biliyor. Deli muamelesi yapıyorlar ama bence, hepsinden daha akıllı.
Son dönemde Onur Ünlü ile çalıştığınız filmler ödül alamadı. Sinemada ödül bir beklenti midir?
Bence ödüller hiçbir şeydir. Oyun Atölyesi olarak ödüllere katılmıyoruz ve ödüllere inanmıyoruz. Bizim en kötü oyunumuza yedi tane ödül verdiler ondan inanmıyorum. Ben olsam o oyuna ödül bile vermezdim.
O zaman oyunu neden sahnelediniz?
Oyunu oynadık kötü çıktı ve artık premierde değiştirme şansımız yoktu. Ama yedi tane ödül alacak bir oyun değildi.
Vizyona girecek Türk filmlerinin çoğu batacak
Sinema açısından bereketli bir yıl. Filmlerin bu kadar çok olması oyuncuların yararına oluyor mu?
Çoğu batacak. Bu kadar çok filmin oynayacağı salon yok ülkemizde. Bu yıl 70 film çıkıyorsa her yıl televizyonda 100’e yakın da dizi çıkıyor. Kim bu yönetmenler? 70 yönetmen sayabilir misiniz? Bu furya içerisinde birkaç tane başarıyı örnek alıp sinemadan para kazanıldığını sanan adamlar hüsrana uğrayacak.
Sinema filmi yönetmeyi düşündünüz mü hiç?
Sinema filmi yönetmeyi şu anda düşünmüyorum. Bir sıkıntımı sinema ile anlatmak içimden gelirse gider öğrenirim. Yönetmenlikte yapacağım gibi bir hadsizlik yapamam, çünkü oyuncuyum.
Rolünün etkisinden çıkamayanlar ya yalancı ya hasta
Sahneye bütün kötü düşüncelerinizden arınıp mı çıkarsınız?
Oyunculuk bir beceridir. “Rolümden çok etkileniyorum, konsantre oluyorum” diyenlerden değilim. Bunları diyenler yalancı ya da ruh hastası. Rolün oyuncuyu etkilemesi efsanedir ve yalandır. Niye rolünden etkilenirler, mesleğiniz bu sizin. Efsane yaratmak için uğraşacaklarına, işlerine baksalar daha iyi oyuncu olacaklar. “Ben rolümden çok etkileniyorum” diyorlar. Yalan. Etkileniyorlarsa iyi oyuncu değiller. Etkilenmek iyi oyunculuk değil, beceridir.
Gündemde yaşananlar sanatınızı etkiler mi?
Hayattaki her şeyden haberiniz olmalı. Sadece tiyatro ilgilenmekle oyunculuğunuz tamamlanmıyor. Günü takip etmezseniz eğer güzel işler ortaya çıkaramazsınız. Son dönemde ilgisiz bir gençlik görüyorum.
İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti olması, özel tiyatroların yararına bir durum sağlayacak mı?
Hiçbir fikrim yok. Bizim de fikrimizi almıyorlar. Beceremeyiz, “Becermedik” diye de kalır. Zaten çok da bir şey becerdiğimizi söyleyemem. İyi bir fırsat bizim için. İyi kullanılırsa İstanbul’daki sanat ortamının hareketlenmesine neden olur.
Sonradan beğenmediğiniz projeleriniz oldu mu?
Tabii ki oldu. Bu filmler, CV’imde yer almaz.
1 Ekim’de Kadıköy’deki Oyun Atölyesi’nde perdelerini açacak olan “7” her hafta perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleri seyirciyle buluşacak. İstanbul’dan sonra turneye çıkacak oyunun ilk durağı İzmir. Müzikalin konusu, “Doğarız ve ölürüz: Bu ikisi arasında da bir şeyler yaşarız. 7 müzikali bu bir şeyler üzerinedir. Ergenlikle yaşlılık arasında insanın geçtiği birtakım durakların, 7 perdelik ömrümüzün müzikalidir 7.”
İstanbul’un paradoksları bana mutluluk veriyor
Son dönemde Hollywood’da projeleriniz olacak mı?
Geçen sene yaptık ama bu sene öyle proje anlamında bir şey yok. İşlerimi oradaki menajerim ayarlıyor. Hayatımı orada kursaydım işlerim de Hollywood’da devam ederdi.
Sizi İstanbul’a bağlayan nedir?
Türkiye’de kendi tiyatromu yapıyorum. Bu şehrin paradoksları bana mutluluk veriyor. Türkiye buluğ çağında ve yetişkin olmaya çalışıyor. Hikayeleri de ilham kaynağı oluyor.