OYA GERMEN'DEN MUHTEŞEM RÖPORTAJ!

Programıma konuk olduğunda ekip arkadaşlarım ve ben, çok sevmiştik Sibel Turnagöl'ü...

OYA GERMEN'DEN MUHTEŞEM RÖPORTAJ!

Samimi ve açık yürekli oluşunun yanında, tabii ki güzelliği ve zarafeti etkilemişti hepimizi... Program çıkışında moda evine davet etmişti... Kendi tasarımlarını gösterirken haklı bir mutluluk vardı gözlerinde... Sonrasında aramızda sıcak bir gönül bağı oluştu... Ben de onun, Kanaltürk ekranlarında her gün sunduğu, iyi bir izleyici kitlesinin takip ettiğini bildiğim programına konuk olmuştum... Röportaj için buluşmaya giderken, bu kadar açık ve net cevaplar alabileceğimi düşünmemiştim doğrusu... Onunla, bu güne kadar yaptığı söyleşilerin dışında, işi gücü, yaptıkları, yapmak istediklerini bir kenara bırakarak; sadece aşkı ve ilişkileri konuştuk... Onu kadın olarak daha yakından tanımak istiyorsanız, kahvenizi alın, geçin rahat bir koltuğa...

Nasıl bir kadınsın, kıskanç mısın?

Açıkçası, ben de bu soruyu zaman zaman kendime soruyorum. Sana da sormak isterim sence bu kıskançlık mı? Durup dururken bir şeyden rahatsız olmam, ama beni rahatsız eden bir şey, böyle bir duygu içimden geçtiği anda tedirginlik başlıyor bende... Buna kıskançlık diyebilir miyiz, bilemiyorum.

Ne gibi durumlarda oluyor, biraz daha açamaz mısın?

Mesela birlikte olduğum biri ya da eşim varsa; onun birine olan farklı davranışı, bir bakışı, bir cümlesi ya da karşı tarafın bir bakışını yakalarsın da, hani seni rahatsız eder ya. Sezgilerim de açıktır, hemen hissederim. ‘Birbirimizi beğendik hadi sevgili olalım diyemiyorum’

Aslında biz kadınlar hemen koku alırız. Ama tepkilerimiz farklı olur. Sen ne yaparsın? Görmezden mi gelirsin?

Hiç sesimi çıkarmam, üçüncü şahısla konuşacak bir şeyim zaten hiçbir zaman olmaz. Ama hayatımdaki insana da dikkatli olmasını söylerim. Bir uyarıdır o, bu devamlılık haline dönerse zaten bitmiştir benim için.

Çapkın bir adamla beraber olmak rahatsız eder mi seni?

Eder tabii!

Kadınlar tarafından ilgi gören bir adamın yanında huzursuz olur musun?


Hayır, yanımdaki erkeğin beğenilmesi hoşuma gider. Ben de beğenilen bir kadınım.

Doğru söylüyorsun. Sibel çok güzelsin, ışığı olan bir kadınsın. Sevgilin var mı?

Henüz yok ama tanıma aşamasında olduğum birisi var. Anlaşabileceğimizi hissedersem o sevgilim olabilir.

Sen, aynı zamanda vitrinde olan, ilgi çeken bir kadınsın da... Senin gibi bir kadının neden sevgilisi olmasın?

Tabii ilgi gösterenler oluyor ama bu öyle bir şey ki, bir süreç istiyor. Onu tanımam lazım. “Merhaba, sen de beni beğendin, ben de seni beğendim hadi gel sevgili olalım” diyemem.
Bunu beceremiyorum. Yapabilenleri kınamıyorum yanlış anlaşılmasın. Bir şey hissetmem lazım, bir şey hissedebilmem için de ilk gördüğümde bir akımın olması gerekiyor aramızda.

Yeni tanıştığın bir erkeğin hangi özelliği duygularını tetikler?

Bir havası vardır o insanın, yani bir anda havasıyla etki alanına girersin. Ondan sonra incelemelerim başlar. Eline bakarım, ayakkabısına bakarım. Gözlerindeki ifade çok önemlidir. İçi yansıtan bir şey olduğu için bakışlardaki anlam beni çok etkiler.

Kendin için ne düşünüyorsun? İlk başta hangi özelliğin etkiler bir erkeği?

Güzelliği dışarıda tutarak cevap vereyim. Çünkü artık herkes güzel kadın diye biliyor beni. Bence doğallığımı seviyorlar. Yani çok olduğum gibiyim, hiçbir zaman olduğumun dışında ne davranırım, ne konuşurum.

Cimri erkekle beraber olabilir misin desem?

Hayatta çekemem, yanımdan bile geçmesin...

Sibel çok şekersin, yüzündeki komik ifadeyi keşke sana da gösterebilseydim. Ya aşık olduktan sonra anladıysan adamın cimriliğini, hadi bakalım cevap ver?

Hiç fark etmez. Anladığım an arkamı döner giderim!

Bakımsız erkek irite eder mi seni?
Eder, erkek her şeyden önce temiz olmalı. Yani mis gibi kokmalı. Dişleri, eli ayağı temiz olmalı. Bence en büyük bakım da odur.

Günümüzde pek süslü erkekler de var. Onlar için ne dersin?

Abartılı, süslü erkek sevmem, erkeğin doğallığını seviyorum ben. ‘Genç kadın merakı kompleksten kaynaklanıyor’

Mesela biriyle tanıştın diyelim, beraber olabileceğin özelliklere de sahip. Ona aşık olup olmadığını nasıl anlarsın?

Onu görmediğim zamanlar da özlüyorsam, ya da öyle durup dururken aklıma geliyorsa. Ya da bir işe çok konsantreyken bile aklımdan geçiyorsa aşk başladı demektir.

Kadın, sonu hüsranla biten bir ilişki yaşadığında ve aşk acısı çektiğinde ne yapmalı sence?

Ölümden daha büyük acı var mı? En yakınını kaybettiğinde bile hayat devam ediyor. Aşk acısı da bir süre sora geçecektir. Ateşlendiğinde ilaç alırsın, düşer ateşin.

İyileşme sürecinde ne yapmalı kadın?

Kendini bir köşeye kapatmamalı. Daha sosyal olmalı, mutlaka bir şeylerle meşgul olmalı, moralini yüksek tutmak için kendisine daha çok bakmalı.

Bu acıyı unutturacak yeni bir aşk gelsin diye dua etmeli mi?

Gelecektir nasıl olsa..

Orta yaş grubu erkekler neden genç kadınlara yöneliyor sence?

Bence bu, erkeklerin kendini aşmaya çalışmasından kaynaklanıyor. Belli bir yaş döneminde kendilerini kanıtlamak gibi bir rahatsızlıkları oluyor. Bu konuyu erkek arkadaşlarımla da konuşuyoruz bazen.
Bir adam kırk yaşındaysa, 20-25 yaşındaki kızla neyi paylaşabilir diyorlar. Doğru değil mi Allah aşkına? Hayat da sırf seksten oluşmuyor ki! Tabii seks her insanın hayatında önemli olabilir ama bütün hayatı teşkil etmiyor.

Ya aşık olduysa?

Aşık oluyorsa, ona bir şey diyemem. Yani aşkın yaşı yoktur. Ama sırf böyle yanında güzel, genç bir kadınla kızla dolaşmak derdi varsa, ki bazılarının var...

Kendilerinin de fark etmediği kompleksleri mi var diyorsun?

Var bence. Yaş döneminden kaynaklanıyor... Bu altmışlı yaşlara kadar da devam ediyor galiba. Evliliklerini bitiriyorlar ya da düzgün bir ilişkileri varsa bitiyor, genç birine takılıp unutuyorlar.
Mesela altmışını aşmış birinin birkaç yaş daha küçük birine aşık olmasını anlayabiliyorum. Artık onun kendini kanıtlamak gibi bir derdi olmadığı için, seçimleri daha doğru olabiliyor. ‘Ben de dahil tüm kadınlar şeytanca bir zekaya sahip’

İlişkilerinde, nasıl bir kadınsın? Sadakatli mi, heyecan veren bir kadın mı, ele avuca sığmayan bir kadın mı, yoksa ne istediğini bilen istikrarlı bir kadın mı?

Sadakatli, istikrarlı bir kadınım. Sonrası, benden çok karşımdaki erkeğe bağlı. Daha çok güven duygusu veriyorum, bir de herhalde bir anaç ruhum var her şeyi toparlamaya çalışırım... Ne üstüme vazifeyse...

Erkekler sevgilisi olarak kalsın isterler, ne yapsınlar anaç ruhlu kadını?

Heyecan veren yanım da var tabii ki! O zaman zaman ortaya çıkıyor, tekdüze bir kadın değilimdir. Hafif gelgitlerim olduğu için ne zaman ne yapacağım pek belli olmuyor.

İlişkide merakı, gizemi korumak gerekir mi?

Belki de çok konuşmamak gerekiyor gizemli olmak için. Konuşmak çok güzel bir şey ilişkide ama çok fazla ve boş konuşmanın da manası yok. İnsanlar hareketleriyle, yaptıklarıyla nasıl olduklarını ortaya koyarlarsa çekici olurlar.

Hayatındaki erkek böyle mi olmalı?

Çok konuşan bir adam, her şeyi ortada bir adam demektir, az konuşan bir adamı da merak edersin. Çekinirsin, fikirlerini merak edersin, diye düşünüyorum.

Doğru, peki bir erkeğin senin hayatında kalıcı olabilmesi için ne yapması gerekir?

Dürüst olması. Yani açık, net olması gerekir. Sözünün önünde ve ardında durabilmesi gerekir, bana güven duygusu vermesi gerekir. Yani güveni ben alamam onun bana vermesi lazım.
Ben o güveni veririm zaten... Biraz da kadın olduğumu hissettirmesi lazım. Yani bu hayatımı, hayatımda biri varken de aynen devam ettiriyorsam onun çok bir etkisi yok demek ki benim için.

Tam olarak anlayamadım?

Mesela şu an aklıma gelen bir şey: Bir paket var burada ve bir yere göndereceğim, elli bin tane de işim var. Onun düşünüp, ben istemeden onu oraya ulaştırması benim için önemli bir şey.

Sevgilinin, her gün aramasını ister misin?

İsterim, mutlaka aramalı hem de defalarca. Yani nasıl olsa tamam artık beraberiz rahatlığı olmamalı.

Ya çok meşgul eden bir işi varsa adamın?

Yok öyle şey. Sorarım o zaman; “Senin her zaman aynı işin vardı, o zaman arıyordun da şimdi ne oldu?” diye.

Şu cümleyi okuduğumda çok etkilendim: Aşk bir kadının yaşamının tüm öyküsü, bir erkeğin ise yalnızca serüvenidir. Bakalım senin yorumun ne olacak?

Aşkın kadındaki etkisinin çok daha yüksek olduğu muhakkak. Çünkü kadın kayıtsız şartsız seviyor. Erkek mantığını devreye sokabiliyor ama erkeğin o aşka baktığı açı da çok önemli.
Mesela bazı erkeklerin de hayatında bir kadın en büyük aşkı olarak kalabiliyor. Başka ilişkilere girebilir, evlenebilir, görünüşte hayatını keyifle yaşayabilir. Ama bir kadın fena halde aklında kalmıştır, onu unutamamıştır.

Sence kadınlar mı erkekler mi daha zeki? Kadınların zekası şeytanca oluyor mu?

Oluyor. Evet ben kendi adıma da söyleyebilirim. Tabii biz iyi niyetli insanlarız ayrı ama öyle anlar oluyor ki, mesela erkeğin aklının ucundan geçmeyecek bir şey, kadının hep aklındaki bir şey oluyor.

Sevgilinden şüphelenirsen, ilk fırsatta cep telefonuna bakmak ister misin?

İçimden geçiririm ama böyle bir şeyle de yüz göz olup yakalanmak istemem. Daha çok onun hareketlerini takip ederim ben. Ama eminim her kadın, ilk fırsatını bulduğunda, erkeğin cep telefonunu karıştırır, yalan mı?

Posta Gazetesi