Filinta dizisiyle yıldızı parlayan yakışıklı oyuncu Onur Tuna, Sabah'tan İlker Gezici'ye konuştu.
Filinta' dizisinde 'Filinta Mustafa' isimli bir zabiti oynayan Onur Tuna, "Seyircinin benim için yakışıklı değil de, iyi oyuncu demesi beni tatmin ediyor. Bunu da sık sık duyuyorum" diyor.
'Hayat Devam Ediyor' adlı diziyle tanınan Onur Tuna, iki sezondur boy gösterdiği 'Filinta' dizisindeki performansıyla adından söz ettiriyor.
Yakın zamanda Cannes'da düzenlenen fuara katılan oyuncuyla; Cannes deneyimlerini, 'Filinta' dizisini ve kariyer yolculuğunu konuştuk...
*'Filinta' dizisi çok beğenilen bir yapım. Bu diziyi diğer dizilerden ayıran nedir? -Çok büyük bir prodüksiyon; aksiyonel anlamda Türkiye'de denenmemiş sahneler denendi ve başarıyla sonuçlandı. Konu olarak bir feodal düzenden uzak, fantastik bir polisiye.
Yurt dışında kendisini kanıtlamış birçok ünlü eğitmen ve yönetmen projeye danışman oldu. Bizi diğer dizilerden ayıran şeyin konu ve teknik olduğunu söyleyebilirim.
*'Filinta' dizisindeki 'Filinta Mustafa' karakterini sevdiniz mi? -Evet, 'Filinta Mustafa', 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında yaşayan bir Osmanlı zabiti. Fakat dövüş sanatları üzerine eğitim almış, herkesten bir adım önce düşünmeyi seven biri. Fakat ikinci sezonda işler biraz değişiyor.
*Bu karakter size neler kattı? -Bu karakter bana kılıç kullanmayı, ata binmeyi öğretti, dövüş sanatlarıyla ilgili iyi bir konuma gelmemi sağladı. Bunların yanında ülkenin en büyük prodüksiyonlarından birinde 'Filinta Mustafa' karakterine can verme fırsatı buldum.
Büyük Hollywood prodüksiyonlarına aksiyon şefliği yapmış Dusan Hyska ile bir sene aralıksız aksiyon antrenmanları yaptım. Üniversitedeyken izlediğim dizilerin yönetmeni Boby Roth ile çalışma fırsatı buldum. Bunların hepsi meslek hayatının başında olan biri için güzel heyecanlar.
*Tarihle aranız nasıl? O dönemde yaşamak ister miydiniz? -Tarihle aram kötü değil, fakat tarih araştırmacısı veya her dönemini inceleyen birisi değilim. Fakat bu işle beraber gereğinden fazla bilgilenmeye başladım. İnsanların sadece savaş ve kronolojik tarihlerini değil de yaşam standartlarını da araştırma fırsatım oldu. Ben insanın her dönemde insan olduğunu düşünüyorum.
O dönem veya bu dönem diye ayırmıyorum. O dönemdeki sosyal psikolojik olguların günümüzde çoğu var. Bundan 100 sene sonra da olacağına inanıyorum. Dolayısıyla yaşadığım dönemden memnunum.
*Sakallı haliniz daha çok beğeniliyor. Peki siz alıştınız mı sakala? -Tabii ki alıştım. Daha önceden de sakal bırakmıştım fakat bu uzunlukta bir sakalla daha önce bir projede oynamamıştım. İnsanların beni beğenmeleri hoş tabii ki. Karakter ne gerektiriyorsa, her kılığa bürünebilirim. İnsanların tepkisi bu şekildeyse çok teşekkür ederim.
*Geçtiğimiz haftalarda Cannes'a yaptığınız fuar ziyareti nasıl bir deneyimdi? Daha önce gitmiş miydiniz? -Cannes'a gittiğimizde bir sel baskınıyla karşılaştık. Dolayısıyla dükkanlar kapalıydı, halkın morali bozuktu. Biz de üzgün gittik. Fakat bizim için projemizle alakalı olumlu bir fuar oldu.
Daha önce Fransa'ya, Cannes'a gitmemiştim. Fakat bu tarz aksiliklerin olmadığı zaman tekrar gitmek isterim.
*Neler yaşadınız? -İlk gün gündüz aktiviteleri vardı. Çok fazla insanla tanışma fırsatımız olmadı. Fotoğraf çektirdik. Fakat yabancı basın, bize çok sıcakkanlı davrandı. Etrafta sürekli 'Filinta'nın videoları dönüyordu. Bu ziyaretin iki gün sürmesi her bakımdan gayet olumlu geçti.
*Oynadığınız dizinin uluslararası bir önem taşıması konusunda ne düşünüyorsunuz? Bunu fırsat olarak değerlendiriyor musunuz? -Öncelikle oynadığım iş Türkiye'de denenmemiş bir tür. Dönem polisiyesi ve aksiyonel açıdan da denenmemiş bir iş. Birçok Hollywood projesinde yer almış önemli aksiyon şefleri ve yönetmen danışmanlarıyla çalışma fırsatı buldum. Bunlar beni mesleki açıdan çok tatmin etti.
İşimiz görüntü kalitesi ve kronolojik olarak uluslararası standartlarda; platomuzda da aynı şekilde. Bu yüzden uluslararası boyuta ulaşmış bir işte çalışmak beni gerçekten çok mutlu ediyor ve kırbaçlıyor.
*Genç kızların yeni sevgilisi olarak anılmak size ne hissettiriyor? -Görsel bir iş yapıyoruz ve kadın arkadaşların illa ki ilgileri oluyor. 'Genç kızların yeni sevgilisi' olarak anılmak gibi bir kaidem yok. Mesleğimi iyi icra etmek istiyorum. Seyircinin benim için yakışıklı değil de, iyi oyuncu demesi beni tatmin ediyor. Bunu da sık sık izleyiciden duyuyorum. Beni tatmin eden kısım bu taraf.
Tabii ki görsel bir iş yaptığımız için insanların fiziksel beğenileri ya da ekranda görmek istedikleri bir insan olduğumu hissettirmeleri bana ancak mutluluk verir, şımartmaz.
*Sizi neden hep Kıvanç Tatlıtuğ ile kıyaslıyorlar? -Ben kıyaslandığımı hiç duymadım. Herkesin kariyeri ve hayalleri kendine. Kendisi başarılı bir oyuncu bence.