'O Ses Türkiye yarışmasıyla bir Gecede ünlü oldu. Söylediği şarkıyla o Gece 2 milyon kişi tarafından YouTube’da izlenmiş, Facebook’ta 30’dan fazla hayran sitesi yerini almıştı. Peki sonra ona ne oldu?
Sina Koloğlu, Bihter Erkmen'ın şöhret hikayesini köşesine taşıdı. İşte o yazı..
“Bizde ses yarışmalarından şöyle albümü çıkıp, turneleri olan bir “star” çıkmadı, çıkar mı?” üzerine yazılar yazmıştım. “O Ses Türkiye”den denemeler çıktı ama hâlâ şöyle alıp götüren biri yok. Tam da bu sırada yarışmaya katılanları takip eden ve onlarla çalışan bir menajerle karşılaştım Özgür Ögöz.
Bursa’da bir bar vardır. Bütün “rock camiası” bilir. Sahnesinden birçok isim geçmiştir. Biz de (Bulutsuzluk Özlemi olarak ) bu listede yerimizi almıştık. Özgür’ü o günlerden tanırım. Menajerlik işi yapıyor şimdi. Ve Bursa’dan çıkıp, sonra “O Ses Türkiye” ile bir Gecede şöhret olan Bihter’in menajerliğini de yapmış. Yukarıdaki sorunun cevabını verecek kilit isimlerden biriydi Özgür.
Bihter nerede söylüyordu? Bihter Erkmen, Bursalı. Bahsettiğim bar bu şehirde rock söyleyen bir ses için çıkılacak en iyi yer. O da hafta sonları Özgür’ün grubunda solistlik yapmış. “Bir yıldız potansiyeli olduğunu hep söyledim” diyor Özgür.
Zaman geçmiş Özgür ile Bihter’in yolu şarkıcı-menajerlik ilişkisi içinde kesişmiş, “O Ses Türkiye” yarışmasının yapıldığı zamanlar. Bihter yarışmaya katılmaya karar vermiş (10 Ekim 2011’de Show TV’de). Kendine güveni var. Özgür de ilerisi için çok doğru bir karar olduğuna inanmış.
Yarışmada şarkıyı söylemeye başlamış ve jüri üyelerinin dördü birden dönünce olayın rengi anlaşılmıştı. Bihter o Gece 2 milyon kişi tarafından YouTube’da izlenmiş, Facebook’ta 30’dan fazla hayran sitesi yerini almıştı.
Bihter’in ünü Bursa'da bir barda kendini gösterir. Her cumartesi akşamı 400 kişi oradadır. Hatta Ankara, İstanbul ve İzmir’den topluca gelenler bile olur.
Yarışma bitti sonra? Bihter birinci olamadı. Bu önemli değil. Bir şekilde sesi, fiziği ve sahne hakimiyeti ile beğeni toplamıştı. Yani yolu açıktı. Ama işler öyle kolay değildi. Özgür Ögöz şöyle anlatıyor sonrasını...
“Ben bu tip yarışmaların yıldız çıkarmaları gerektiğini ve ‘O Ses Türkiye’nin Bihter’le bu kırılmayı yaratabileceğini düşünüyordum. Acun isterse bunu yapar ama nedense ilgilenmiyor.
Aslında kağıt üzerinde ekrana çıkan her yarışmacının menajerlik hakları son derece bağlayıcı bir sözleşmeyle Acun Medya’da. Bu sözleşmeyi her yarışmacı ekrana çıkmadan önce imzalıyor, 3 yıl geçerli ve eğer isterse 3 yıl boyunca size adım bile attırmayacak bağlayıcı maddeler içeriyor. Ancak kimseye müzik- sahne çalışmaları konusunda bir sınırlama getirilmedi, kimseyle uğraşmıyor ama o sözleşme imzalanıyor sonuçta.”
“Bu sözleşme için müzik sektöründen insanlar ‘Acun şu anda uğraşmaz ancak yarın öbür gün çok para kazanmaya başlarsanız, gelin bakalım buraya diyebilir’ şeklinde görüş belirttiler hep bana.
Yarışmadan sonra bir single çıkartmak için yaptığım görüşmeler bu sözleşme nedeniyle tıkandı...” Böyle diyor Özgür. Burada devreye anladığım başka durumlar giriyor. Çevrenin olması. Yani tüm bu engelleri bir şekilde aşabilmek için.
Bihter şimdi ne yapıyor? Özgür Ögöz “Hızlı gelen şöhrete açıkçası hazırlıksız yakalandık. Yarışmanın biteceğini ve bu rüzgarın geçeceğini biliyordum. O kadar kısa sürede ve haftanın beş günü yarışmada geçerken ve paramız da yokken ciddi bir hamle yapmak imkansızdı” diye durumu özetliyor.
Yarışmadan hemen sonra İzzet Pinto’nun dikkatini çekiyor Bihter. Esma Sultan’da Avrupa TV Fuarı’nda sahneye çıkıyor. Yine Pinto’nun girişimi ile Cannes’da bir dizinin lansman gecesinde söylüyor.
İskender Paydaş ile bir sahne çalışması olmuş. Onun bir dönem menajeri ile iletişim kurulmuş. Sonra? Özgür Ögöz, “Çeşitli etkenler nedeniyle ayrıldık. Şimdi menajersiz çalışıyor” diyor.
“O Ses Türkiye” bir olanak sağlıyor. Bihter için de öyle oldu. Burada ne menajer, ne yarışmayı düzenleyenler ne de Bihter sorunun cevabı olmuyor. Şöhret ve bunun sürekli kılınması, bir yarışmanın çok ötesinde. Türkiye’de yarışmalar sadece ön açıyor ve bittiğinde kenara çekilip “Bundan sonrası sizin” diyor.