Nil Erkoçlar'ın annesi konuştu!

Ameliyatla erkek olan ve Rüzgar adını alan Nil Erkoçlar'ın annesi Sema Erkoçlar, Ayşe Arman'a konuştu. Sema Hanım kızının ölüm tehditleri aldığını yalanladı.

Nil Erkoçlar'ın annesi konuştu!

Rüzgar ölüm tehdidi filan almadı!

Çocuğunuzla ilgili haberleri okuyunca neler hissettiniz?
- Tabii ki sarsıldım. Hepimiz sarsıldık. Annesi, babası, kardeşleri, ailesi olarak biz Rüzgâr’ı kabulleniyoruz. Arkasında duruyoruz. Aksi düşünülemez zaten. Kötü bir şey yapmadı benim evladım. Ama bu haberler bizi yoruyor. Rüzgâr, hiçbir yere kaçmadı. Ölüm tehdidi filan almadı. Nereden çıkarıyorlar? Kafalarından uyduruyorlar! Dizi teklifi de almadı. Çocuğumuz yurtdışına da gitmedi. Biz de artık huzur bulmak istiyoruz. Lütfen rahat bıraksınlar...

Çevrenizin tepkisi ne oldu?
- Rüzgâr’ı tanıyan, küçüklüğünü bilen herkes, “O bizim çocuğumuz, hayat onun hayatı, ne isterse onu yapar, destekliyoruz” dedi. Kimsenin çocuğuma sırt çevirdiği filan yok. Bu bir mecburiyet hali. Kim cinsiyetini durup dururken değiştirmek ister ki? Onca acıyı yaşamak ister ki? Ben çocuğumu düşünüyorum. Her anne gibi yavrumu korumak istiyorum. Zaten kendi içinde zor şeyler yaşıyor, bir de baskı yapıp onu üzmeyelim.

Anne olarak kendinizi suçladığınız oldu mu?
- Etraftan, “Sen çocuklarını serbest yetiştirdin” diyen oldu. Ben öyle düşünmüyorum. Ben açıklıktan yanayım. Sigara içiyorsa, yanımda içsin, içki içiyorsa da. Arkadaşı mı var, getirsin bizimle tanıştırsın. Üç evladıma da, “Her şeyi bana ve babanıza söyleyin” dedim. Yeter ki, çocuklarımız bize yalan söylemesinler. Rüzgâr da bana her zaman, her şeyini anlatmıştır. Aynı şekilde kardeşleri de. Arkadaşları gelir, “Sema Teyze, keşke benim annem de senin gibi olsaydı” derdi. Ben el âlemin ne diyeceğini değil, çocuğumu düşünürüm. Yine öyle yapacağım.

“Benim Çocuğum” belgeselini izlediniz mi?
- Evet. Hem de ağlayarak. Aynen bizim yaşadığımız şeyler. Ben de hep “Geçer” diye düşünüyordum, aynen o belgeseldeki anneler babalar gibi, “Düzelir” diyordum. Ama düzelecek bir şey yok. Gerçekten doğuştan. Yapacak bir şey de yok. Biz de başta doktor doktor çok dolaştık, sonunda bir psikiyatr Şahika Yüksel’in ismini verdi.

Ünlü bir oyuncu olduğu için bu iş bu kadar büyüdü. Oysa benzer pek çok örnek var. Telefonumdaki fotoğrafını bile değiştirdim. Nil yerine Rüzgar yazdım. Ama bize zaman vermek gerekiyor. Zor bir süreçten geçiyoruz.

Önce "Günah mı acaba?" diye düşündüm. Çünkü ben aynı zamanda inançlıyım namazımı kılıyorum ama yeri gelince denizime de giriyorum. Ama sonra bunun Allah'tan olduğunu gördüğüm için günah olmadığına karar verdim.