Nihat Odabaşı: Gülben ile bizi yakıştırıyorlar!
Fotoğrafçı Nihat Odabaşı, Seninle dergisine verdiği röportajda Gülben Ergen ile dostluğunu ve aralarındaki özel bağı anlattı.
İnsanlar Gülben ile beni samimi buluyor, yakıştırıyorlar. Aslında biz Gülben ile çok iyi anlaşmamıza rağmen çok zıt insanlarız.
Hayatıma giren bütün kadınlar bana zıt. Beni o zıt halimle seviyorlar. Hayatımda çok özel bir yeri var. Benim de onun hayatında…
O da beni alıp taşıdı, ben de onu alıp taşıdım. Artılar kattık birbirimize, büyüttük. Birbirini böyle taşıyan arkadaş çok azdır.
Hatalarıyla, sevaplarıyla, günahlarıyla hem de… Hani hep denir ya ‘kurtlar sofrası’ diye… Yok öyle bir şey. Sen kurtsan sofrana kurtlar oturur.
Gülben çok dost, bildiklerini paylaşmaya, kendi içinde büyümeye çaba gösteren bir kadın. Ayrıca yanındakini de büyütmeye...
Ben de öyleyimdir. Birbirimizin ışıklarını bulmasına, hep parlamasına çaba sarfettik. Birlikte çok eğleniyoruz ve çok öğreniyoruz.
Ben onunla fotoğraf verdiğimde çok güzel görünüyorum, o da öyle. Birbirimize bakmayı seviyoruz hiç kuşkusuz. Enteresan bir durum, hastalıklı bir ilişki bizimki.
Birbirimizi telefondan silip sonra salya sümük ağlayıp barışıyoruz. Annem hastalandığında üşenmedi gelip elini tuttu, ona şarkı söyledi. Arkadaşlarımı benim arkadaşım olduğu için seven, ‘O Nihat’ın arkadaşıysa önemlidir’ diyen bir dosttur.
Nil Karaibrahimgil de kıymetlimdir. Ben de onun için her zaman kıymetli olacağım bilirim. Başka bir fotoğrafçıyla çalışsa Nil’e baktığı için o fotoğrafçıyı kıskanabilirim.
Ziynet Sali de, Ajda da, Deniz Seki de, Esin Maraşlıoğlu da benim için önemlidir, Elizabeth Hurley de.