NİÇİN SOYUNDUĞUNU BİLECEKSİN!

'Rina' adlı sinema filminde rol alan Merve Sevi 'Revep İvedik'i gerçek bir karakter olarak çok beğendiğini ama 'Issız Adam'ı sevmediğini söyledi. Sevi izlenme rekorları kıran 'Issız Adam'ı ise net bir şekilde tanımladı: Bir erkeğin sevişme problemleri!

• 28.07.2009 07:14

İki yıl önce trafik kazasında kaybettiğimiz Barış Akarsu ile 'Yalancı Yarim' dizisinde rol alan ve bir anda şöhrete kavuşan Merve Sevi ile ilk sinema filmi için gittiği Gökçeada'da konuştuk. Çekimleri devam eden 'Rina' isimli film için adada bulunan Merve Sevi, hayatta ölümden başka her şeyin yalan olduğunu ve bir anda oyunculuktan vazgeçip, limon bile satabileceğini anlattı... Sevgilisi Paşhan Yılmazel ile aynı filmde rol alan Sevi, sevgilisi hakkında ise konuşmak istemedi.

'Rina' filmi sizin ilk sinema filminiz. Gökçeada'daki çekimler nasıl gidiyor?
"Gayet güzel gidiyor. İlk filmim, o yüzden farklı heyecan. Yönetmenimiz Şenol Sönmez de çok eski dostum. Bu zamana kadar da sinema filmi yapmak için çaba sarfetmedim. Bende idealler yoktu... Ta ki bu filme kadar. Yönetmen, hikaye, senaryo ve oyuncular beni cezbetti. Sinema filminde oynamak için birçok şeye göz yummam. Sinema filmi için gelen 25 senaryo arasından kesinlikle bir tek bunu kabul ettim. Sinema filmim var demek için sinema filmi yapılmaz. Doğru düzgün bir şey olmalı. İsterse 15 bin kişi gelsin isterse 15 kişi gelsin. Benim için hiç önemi yok.

Aksaklıklardan, yalnışlardan dolayı böyle düşünüyorsunuz herhalde?
Hayır, Türkiye'de hiçbir aksaklık yok. Başka filmlerle mukayesi edilir. Ama her işin kendine göre bir kalitesi vardır zaten. Yani misal 'Çılgın Dershane' filmi için niye bu kadar kötü konuşuldu? Bunu hiç anlamış değilim. Yurtdışında bikini giyen kızların filmleri çekiliyor ayıp olmuyor, Türkiye'de mi ayıp oluyor. Şahan'ın yaptığı film ultra zeki bir film. Millet istediği kadar tartışsın. Gerçekten 'Recep İvedik' diye bir karakter var. Ben yolda karşılaşıyorum.

NİÇİN SOYUNDUĞUNU BİLECEKSİN
Oynamak ister miydiniz 'Recep İvedik'te?
Bilmiyorum. Arz talep meselesi. Anlaşabilirsem neden olmasın. Tabii ki ben de herkes gibi güldüm izlerken. İkisini de izledim, çok komik çünkü...

Geçen sezon sizi etkileyen sinema filmi oldu mu?
Ben oyuncuyum; iyisini kötüsünü hepsini izlerim. Duygusal film sevmiyorum, 'Issız Adam' gibi. Normal bir hikaye. Bir adamın sevişme problemleri. Seks hayatı, sonra aşkı bulması çok basit. Bizim filmimiz çok başka bir film. Gerçekten mutluluğun değeri ne? Birlikte aç kalabilmeyi öğrenebilmek mi? Yoksa bütün dostlukları bir kenara itip tek başına çok zengin olma hırsı mı... Tecavüz yok, küfür yok, hakaret, terbiyesizlik yok. Mükemmel bir ada hikayesi.

Hayatın içinde de seks, tecavüz, kavga var ve sinema da gerçek hayatı yansıtır. Siz 'her şey dozajında olmalı' mı diyorsunuz?
Kesinlikle. Abartıya kaçmadan. Evet yani sevişilmez, öpüşülmez değil. Neyi neden yaptığın çok önemli. Niçin soyunuyorum onu bileceksin!

Yapımcılar bu tür sahneleri reklam malzemesi olarak kullanıyor genelde. Bu duruma nasıl bakıyorsunuz?
Sorunun temeli aslında ülkemizin bulunduğu siyasi ve ekonomik sorundan başka bir şey değil. Yani cinsellik objeleri olan, sevişmek de öpüşmek de bir bence. Sinemada veya televizyonda öpüşülürken bile insanlar çocuğunun gözünü kapatıyor. Birbirine aşk dolu sözler söylediğinde de kulaklarını kapatıyor. Böyle büyüyen bir toplum var. Böyle büyüyen çocuğun annesi veya babası yolda yürürken tükürebiliyor! Sorunlu... Sorun; cinselliğin de kadın-erkek ilişkilerinin de çocuklara doğru dürüst anlatılmaması. Öpüşmek ayıp bir şey değildir, her şeyin bir adabı vardır. Senin gözünü kapattığın çocuk, yarın-öbür gün gidip birine tecavüz edebilir.

HERKESİN NAMUSU KENDİNEDİR
Yani?
Gelelim diğer konuya, açık sahnelerin promosyon amacı olarak kullanılması çok yalnış. Bence seyirci olarak filme gittiğin zaman onu film arasında herhangi bir sahne gibi görmelisin. Beren'le Kıvanç'ın sevişmesi mesela... Ben gerçekten ikisine de üzüldüm. Çünkü Beren'i de, Kıvanç'da beğenirim. Dizide gayet birbirlerine yakışıyorlar. Diziyi de izliyorum, çok beğeniyorum. Mesela oyuncuların, 'aramızda yastık var' lafını söyletecek kadar üzerlerine gidildi. Bu çok ayıp, oyuncu olarak bunu söylemek durumunda kalmak çok utanç verici, basit geliyor. Etkilendiniz mi? O kadar kalabalık sette insan nasıl etkilenebilir ki!!!

Hiçbir şekilde etkilenilmez mi?
Tabii ki içinde duygular varsa olabilir. Etkilenebilir ama buna iş olarak bakıyorsan etkilenmezsin. Ben öyle bakıyorum, bana kralını da getirsen umurumda olmaz. Benim sevdiğim adam belli ise başka birine bakmam. "Off ne yakışıklı çocuk, bir şunu öpsem" diye aklımdan geçirmek benim kendi terbiyesizliğim olur. Öpüşebilirim de, sevişebilirim de. Ama neden yaptığım çok önemli. İşimi kullanarak insanlara dokunmayı istemem! Bu çok yanlış! ülkemizde cinsellik istendiği gibi yaşanmadığı için, ayıp bir şey olarak gösterildiği için bu tür sorunlar ortaya çıkıyor.

Dizi ve filmlerdeki sevişme sahnelerinin çocukları etkileyebileceğini düşünüyor musunuz?
Kültürlü eğitimli bir ailesi varsa çocuğun, etkilenmez. "Kızım ya da oğlum, bu bir dizi, onlar rol yapıyorlar. Bu ilişkiyi ileride sen de yaşayacaksın" demek lazım. Doğru öğretildiği zaman, o da doğru yaşayacaktır. Herkesin kendi namusu kendinedir.

Çok gençsiniz ama evlenmeyi çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?
Ruhen evliliğe çok yakınım. Çok isterim evlenip çocuk sahibi olmak. Ama 2-3 yılı var. 30 yaşıma gelene kadar doğrucağım.

Nasıl bir anne olursunuz?
Güzel, sorumluluk sahibi bir anne olurum.

BARIŞ ÖLDÜ BELKİ DE LİMON SATARIM!
Barış Akarsu ile aynı dizide oynadınız ve Akarsu geçtiğimiz günlerde, ölümünün ikinci yılında anıldı. Bu olaydan sonra hayatınızda değişen bir şeyler oldu mu?
Barış'ın vefatı ile anılmak çok acı. Her şeyi çok normal karşılamaya başladım. Birilerinin vefatı bana çok normal gelmeye başladı. Hayat çok garip, acı insanı büyütüyor. 23 yaşında çok büyüdüm. Olağanüstü büyüme yaşıyorsun. Ben şu anda oyunculuğu bıraksam gidip istediğim yerde çalışırım. Bir anda oyunculuktan vazgeçip, limon satmaya başlayabilirim