Ben Halis Bey’e dört dörtlük kadınlık yaptım. O benim nikahlı eşimdi ve üstüme düşen bütün görevleri yerine getirdim. Ayakkabısını giydiriyordum, masajını yapıyordum, yıkıyordum, kuruluyordum, tıraşını bile yapıyordum
Önceki gün Küçükçekmece’de bir akrabasının evinde ilk kez konuşan Nazlıcan, eşi Halis Toprak’ın Aslanlı Köşk’teki “müştemilatına” geri döndü. Nazlıcan eşinin vefasızlığından yakındı.
Halis Bey, sana neden bu kadar kızgın?
İntihar ettim diye rezil olduğunu mu düşünüyor ya da ’benim kölem bana baş kaldırdı’ diye mi düşünüyor. Onun ne düşündüğünü gerçekten bilmiyorum.
İntihara ne sürükledi?
Bir sürü olay birikti. Mesela 9 aylık evliliğimiz boyunca sürekli bana ’beni boşa senden kurtulmak istiyorum. Bana boşanma davasını sen aç’ diyordu. Ama bunu sürekli söylüyordu.
Senin cevabın ne oluyordu?
“Halis Bey beni istemeyen sensin, sen beni boşa. İstikbalim ne olacak. Sen beni bazı vaatlerle kandırdın beni bu durumlara getirdin. Beni hangi vaatlerle evlendiysen o sözünü tutarak benden boşan o zaman” diyordum. Bunun üzerine o da bana “Tamam seni boşayayım ama sana bir sözleşme hazırlayacağım. Boşanırken hiçbir şey istemiyorum diyeceksin. Altına imza atacaksın, seni o zaman boşayacağım” diyordu. Bunu nasıl kabul edeyim.
Sana şiddet uyguladı mı?
Şiddet değil ama bir kere üstüme yürüdü. Holding’in bir davası vardı eve çok gergin geldi. Üstünü başını çıkarttım. Bir anda bana bağırıp ’her şey senin yüzünden, senin yüzünden her şeyime el koyuyorlar, senin yüzünden işlerim ters gidiyor’diye elini kaldırarak üstüme yürümeye başladı. Hiç karşılık vermedim. Halbuki bunların hiçbirini hak etmedim . Her zaman ona dört dörtlük bir eş olmak için çabaladım. Onun için neler yapmadım ki .
Neler yaptın?
O benim nikahlı eşimdi ve üstüme düşen bütün görevleri yerine getirdim. Her şeyiyle ilgilendim. Ayaklarını yıkıyordum, ayakkabısını giydiriyordum, masajını yapıyordum, yıkıyordum, kuruluyordum, tıraşını bile yapıyordum. Ağrıları oluyordu dizlerini ovalıyordum. Ona bunu eşim olduğu için yapıyordum ama o bu iyi niyetimi suiistimal ediyordu.
’Annesi ve babası tarafından para karşılığı 72 yaşında bir adama satılan kız olarak’ gösterildin.
Para karşılığı satılsaydım annem yanımda müştemilata kalmazdı. Ben Halis Toprak’ın eşiyim ama babam huzurevinde kalıyor. (ağlıyor) Hiçbir şey için ailemi değişmem. Dört dörtlük yaşadığım söyleniyor. Öyle olsaydı şu an annem ve babam da dört dörtlük bir hayat yaşıyor olurdu (ağlıyor). Her şey ortada.
Kandırıldın mı?
Kandırıldığım göz önünde değil mi?
Halis Bey’den önce sevgilin var mıydı?
Hayır daha önce hiç sevgilim olmadı.
Peki Halis Toprak’a karşı ne hissediyorsun?
Şefkat. Sadece şefkat. Çünkü buna ihtiyacı vardı.
Karşılığında ne aldın?
Ölüm. Demek ki ben ölümü sadece hak ediyormuşum. Yaşım küçük ama yaşadıklarım çok büyük.
Bunca olaya rağmen niye hala o köşktesiniz?
Kime gidebilirim. Kimsem var mı, var. Ama onların yanına ne kadar sığabilirim. Hele ki bu şartlarda. Normal bir evlilik yapsaydım sığabilirdim. Ama benim ki artık normal bir evlilik değil. Başımı sokacak bir yerim olsaydı arkamı döner giderdim.
Evlendiğinde herkes tepki gösterdi. Şimdi o tepkilere hak veriyor musun?
Peki o tepki gösterenler şimdi neredeler, niye sustular. O zaman Nazlıcan’ı kurtaralım dediler. Ağzı olan konuşmuştu. Şimdi niye çıtları çıkmıyor. Kimden korkuyorlar. Söyledikleri şey ’aslında kız ölmek için değil korkutmak amaçlı intihar etti.’ Benim ölmek istediğimi göstermem için illa bir kez daha mı intiharı denemem gerekiyor. Ölmem mi lazım. Öldükten sonra ne diyecekler? (ağlıyor)
Evlendiğine pişman mısın?
Ailemin sözünü dinlemediğim için pişmanım. Keşke o eski huzurlu günlerime geri dönebilsem.
Kızları Halis Bey’in akıl sağlığının tespiti için rapor istedi...
İnanın Halis Bey’in ruh ve akıl sağlığı şu anda benimkinden iyidir. Bunun garantisini verebilirim. Hatta yaşına göre çok çok daha üstünde. Şahsen onun unutmadığı şeyleri ben hemen unutuyorum. 2 gün önce ne yediğimi unutuyorum o ise 30 sene öncesini hatırlıyor. Mükemmel bir kafası var. Çocukluğunda yaşadıklarını bile hatırlıyordu.
“Bana verdiği vaatleri tutsun”
Halis Bey’den ne istiyorsun?
Halis Bey bana verdiği vaatleri tutsun. Onunla evlenirken ne evlilik sözleşmesi yaptım ne de başka bir şey. Para pul derdinde olsaydım Halis Toprak’a önce sözlü olarak söylediği şeyleri kağıda dökerdim. At imza derdim. Ben Halis Toprak’ın sözüne güvendim. Ben ona Halis Toprak olmasına güvendim. Onun yaşına güvendim. Şimdi bunu yapmadığım için mi değer görmüyorum bu yüzden mi suçluyum. Bana ’Benim olan her şey senin’dedi. Ben onun her şeyini istemedim ki. Geleceğimi güvence altına alsın, istikbalimi kurtarsın yeter. Bu evliliğin bir bedeli olmalı. Sığınabileceğim bir yer yapmalı bana. Geleceğimi kurmalı çünkü benim günahıma girdi.
Annemi şoförün ve aşçının kaldığı misafirhanenin yanındaki diğer misafirhanede yatırıyor. Sözde annemi baş tacı edecekti. Bana özel hocalar tutacaktı. 3 tane hoca geldi ders vermek için haftada 500 TL ücrete. Bu üçünün fiyatı. Bunu bile kafama kakıyordu. Hocalardan vazgeçiyordum bu kez de başka bir bahane buluyordu.
Vatan