NAZARDAN AŞKIMIZI GİZLİYORDUK!
Seksi şarkıcı Bengü, Akın Altan’la ilişkisinin seyrini şu sözlerle anlattı:
- 09.05.2009 01:25
Bir-iki sene içinde evlenmek istiyorum ama 35’ten önce anne olmayı düşünmüyorum. İnşallah Allah bu aşkı tamamına erdirir.
Pop müziğin yükselen isimlerinden Bengü, şu sıralar yeni çıkacak albümünün son hazırlıkları ile uğraşıyor. Değişime çok önem veren seksi şarkıcı, yıllardır siyah olan saç rengini de değiştirdi ve yeni haliyle Cosmopolitan’a röportaj verdi. Tüm enerjisini işine ve aşkına verdiğini söyleyen Bengü; iş ve özel hayatı hakkında merak edilenleri Özge Zeki’ye anlattı.
Şu sıralar yeni albümünüzü tamamlamak üzeresiniz. Nasıl gidiyor? ‘Gezegen’ albümü çıkalı bir sene oldu, yeni albüm de haziranda çıkacak. Şu an beşinci albümümün stüdyoda kayıt aşamasındayım. Popüler müzik yaptığımız için çok çabuk tüketiyoruz. Müzik adına devamlı üretmek ve yeni bir şeyler sunmak istiyorum. Her albümde kendimi daha bilinçli hissediyorum. Bu yüzden de çok çalışıyorum...
Müzik şirketinizi değiştirdiniz. Erol Köse’yle neden ayrıldınız? Erol Köse’yle iki albüm çalıştıktan sonra ayrıldık. Biraz kendi yoluma gitmek istedim. Bir sorun yaşanmadı, Erol Bey’le gönül bağımız her zaman devam eder. Bende emeği büyük. Belki yine çalışabiliriz.
SAKLAYINCA KOMİK OLUYOR
Son iki albümünüzde yaptığınız imaj değişikliği çok konuşuldu. Cici kızdan seksi bir kadına dönüştünüz. Bu bilinçli bir değişiklik miydi? O değişikliğin Erol Köse’yle hiçbir ilgisi yoktu. Kurallarım var ama çizgimi aşmayacak şekilde, istediğim gibi giyinirim. O fotoğraflar Erol Bey’e denk geldi ama o da bana zorla bir şey yaptıramayacağının bilincinde. ‘Kızım şunu giyeceksin’ dendiğinde sorgusuz sualsiz giyinecek kadar cahil bir insan değilim. Yeni albümde de yine estetik fotoğraflar olacak. Zamanla müziğimi değiştiremem ama görüntümü tabii ki değiştiririm.
Çok aşık olduğunuzu ve mutlu bir ilişki yaşadığınızı gazetelerden okuyoruz. Nasıl gidiyor? Her şey çok güzel, mutlu gidiyor. Kendime şaşırıyorum çünkü eskiden bu tür şeyleri hiç konuşamazdım. Ama şimdi saklama gereği duymuyorum, zaten saklayınca komik oluyor. Her zaman söylerim; bir ilişkide en başta çok iyi dost olmak lazım. İki taraf da birbirine işinde, özel hayatında destek olmalı. İşte ben bu desteği hep yanımda hissediyorum. Genel olarak değerlendirmem gerekirse kavgasız gürültüsüz, eğlenceli ve tatlı bir ilişkimiz var. Gerçekten bana çok iyi geliyor, bir seneyi geçti bu enerji, inşallah hep böyle kalır.
Geçenlerde ilk defa aynı fotoğraf karesine girmenizin haberi çıktı. Gizleniyor muydunuz? Benim korkularım vardı, nazar değmesini istemiyordum. Longtable’da çekilen fotoğraflarımız basına yansıdı. Halbuki biz mekanın fotoğrafçılarına poz vermiştik, onlardan almışlar. Karşımdaki insan bu sektörden olmadığı için bu tarz şeylere alışmaması çok doğal. Dengeleyip gitmeye çalışıyoruz. Gördükleri zaman da kaçmıyoruz artık, selam verip geçiyoruz.
TEKTAŞ AKIN’IN SÜRPRİZİ OLDU
İlk albümünüz çıktığından beri gazetelerde her yaşadığınız ilişkiyle ilgili ‘Bengü bu yaz kesin evleniyor’ gibi haberler çıkıyor. Bunun sebebi ne olabilir? Basın mensupları evlenmenizi çok mu istiyor? Hiçbir fikrim yok. Bundan çok rahatsızım. Sanki benim başka bir işim yok, hayattaki tek amacım evlenmek. Ben en başta iyi bir şarkıcıyım ve işimi yapıyorum. Evleneceğim zaman tabii ki söylerim ama şimdi öyle bir şey yok! Bu kadar yazılıp çizilmesi çok ilginç. Beni evliliğe pek yakıştırıyorlar sanırım. Hatta ‘Bir an önce anne olmak istiyor’ diye haberler de çıkıyor. Sizin aracılığınızla buradan söyleyeyim şimdilik hiç öyle bir niyetim yok. Bir-iki sene içinde evlenmek istiyorum ama şu an 29 yaşındayım ve 35 yaşımdan önce de anne olmayı düşünmüyorum. İnsanın sevdiği, evet diyeceği insanı karşısında bulması çok önemli. İnşallah Allah tamamına erdirir. O da bir gün olacak ama öyle kesin bir tarih yok henüz.
Belki tektaş yüzük takmanız bu dedikodulara sebep olmuştur. Nişanlandınız mı? Aile arasında nişan olmadı. Kendi aramızda söz gibi bir şey yaptık. Ben bu konularda Osmanlı tipi düşünürüm, evleneceğimiz zaman beni istemeye gelmeliler. O tarz prosedürler için daha zamanımız var. Bu yüzük onun bana hediyesi. Benim için çok anlamlı. Bugüne kadar ‘uğuru gitmesin’ diye hiç tektaş yüzük takmayı denememiştim. Büyüsünün bozulacağına inanırdım. İşte şimdi de Akın bana güzel bir sürpriz yaptı. Sürprizleri çok severim.
Nasıl bir erkek sizin için idealdir? İşte tam Akın gibi bir erkek...
Müthiş kıskanç biri oldum
Son ilişkime kadar hiç kıskanç değildim. Şimdi bir şey oldu ve müthiş kıskançlık başladı. Bu durum çok tehlikeli. Kız arkadaşlarıma ‘Ne yapacağım, bu derece kıskançlık normal mi?’ diye soruyorum. Allah’tan rahatsız edici boyutta değil şimdilik. Şakayla karışık oluyor her şey. Dışarıdaki insanlardan bile kıskanıyorum, geçer inşallah. Erkekler üzüntülerini fazla belli etmeden yaşar diye bilinir. Kadınlar ise ayrılık zamanı evde ağlarlar. Ama aslında ayrılıktan erkekler de çok etkileniyor. ‘Issız Adam’ filminde bir erkeğin ufacık bir toka yüzünden nasıl koptuğunu gördük. O banyo sahnesi beni çok etkiledi. Aslında erkekler de en az bizler kadar duygusallar.
Kriz bizi de etkiledi konser sayımız azaldı
Mutlu bir evliliğin sırrı nedir sizce? Evlenmediğim için bilemiyorum ama annemle babamın evliliklerine baktığım zaman iki tarafın da fedakarlık yaptığını görüyorum. Kadınların ve erkeklerin hormonları farklı, anlaşmazlıklar olması doğal ama iki tarafın da birbirine saygı duyması çok önemli. Saygı ve sevgiyi ön planda tutmak, aşkı ayakta tutmaya çalışmak lazım.
Yaş aldıkça sizde neler değişiyor? Güzel değişmeler oluyor. İnsan kendini bu yaşlarda daha iyi tanıyor, ne istediğini ve ne istemediğini biliyor. 29 yaş sınırda bir yaş; korkutuyor ama aslında farkındalığın arttığı bir dönem.
Ekonomik kriz sizi de etkiledi mi? Kriz başladığında bana daha çok psikolojik geliyordu ama sonra öyle olmadığını anladım. Tabii bir gemi su alıyorsa siz de mutlaka etkilenirsiniz. Her sektör krizden az çok etkilendi. Biz de tabii harcamalarımızı düzenliyoruz. Eskiye göre konser sayıları azaldı ama mayıs ayı boyunca üniversite konserleri olacak...
Polemik konusunda daha temkinli oldum
Bir ara müzik dünyasının ünlüleriyle polemiklere girdiniz. Pişman mısınız? O bir dönemdi. Benim gibi birkaç isim bir çark içinde döndürülüp durduk. Belki biz de buna aracı olduk. Şimdi ‘Keşke şunları demeseydim’ diyorum ama aklımdan geçeni de söyleyen bir yapım var. Pişman değilim ama şimdi sorulsa çok daha temkinli davranırım, düşünerek, sakin bir şekilde konuşurum.
Konserlerinize nasıl hazırlanıyorsunuz? İki saat öncesinden itibaren yemek yemem. Bol meyve, muz yerim. Sahnede çok hareketli olduğum için bana enerji verecek kuru meyveler yerim. Yalnız kalıp düşünmeyi severim. Konsantre olmam gerekir. Annem bile gelse yanımda beş dakika filan kalır. Kıyafet seçimi, makyaj yapılır. Ses açma tekniklerimi yapıp, dua okuyup çıkarım. Sahneye çıkınca da film kopuyor zaten...
