MERVE BÜYÜDÜ
Ekranların ‘Acemi Cadı’sı Merve Boluğur büyüdü, izleyici karşısına “Kül ve Ateş”in deli dolu genç kızı Hayal olarak çıktı.
Boluğur, oyunculuğa genç yaşta başlamanın büyük avantaj olduğunu söyledi:
“Bu işe tam zamanında başladım. Ailemin desteği de ayaklarımın yere daha sağlam basmasını sağladı. Erken yaşta çalışmaya başlamak, insanı olgunlaştırıyor.”
Fotoğraf çektirirken kendimden geçiyorum
Ekranların ‘Acemi Cadı’sı Merve Boluğur büyüdü, karşımıza “Kül ve Ateş”in deli dolu genç kızı Hayal olarak çıktı. Genç oyuncu ile yeni dizisini ve hakkında merak edilenleri konuştuk.
Uzun süredir sizi dizilerde görmüyorduk. Bu tercihin nedeni neydi?
- “Acemi Cadı”da iyi bir çıkış yakaladım. Devamında çok daha iyi bir projede yer almak istedim, o yüzden acele etmedim. Ayrıca canlandıracağım karakter de öncekinden farklı olmalıydı.
Çocukların ilgisinden sıkıldınız mı?
- Asla! “Acemi Cadı” benim ilk dizimdi. Özellikle çocuklar tarafından inanılmaz sevildi. Masalsı bir kahraman olmak her oyuncuya nasip olmaz.
Siz neler izliyorsunuz?
- Neler yapılıyor diye yeni başlayan dizilere göz atıyorum.
Bu mesleğe genç yaşta başlamak sizce bir avantaj mı?
- Evet... Tam zamanında başladığımı düşünüyorum. 19 yaşındaydım ilk kez kamera karşısına geçtiğimde. Daha erken olsaydı belki biraz bocalayabilirdim. Erken yaşta çalışmaya başlamanın insanı olgunlaştırdığını düşünüyorum.
KÜL VE ATEŞ’İ DÜŞÜNMEDEN KABUL ETTİM
Gelelim yeni diziniz “Kül ve Ateş”e... Bu dizini kadrosuna nasıl katıldınız?
- İlk dizi görüşmemi Tomris Hanım’la (Giritlioğlu) yapmıştım. Seneler sonra “Kül ve Ateş” dizisi için görüştük, beni unutmamış olmasından dolayı çok heye-canlandım. Zaten çalışmak istediğim insanların başında geliyordu. Hiç düşünmeden teklifi kabul ettim.
Canlandırdığınız Hayal karakteri nasıl biri?
- Hayal, çok eğlenceli bir karakter. Oynarken inanılmaz keyif alıyorum.
Antakya’da hayat nasıl gidiyor?
- Antakya gerçekten güzel bir yer. Özellikle kamera arkasındakilerle ve burada arkadaşlık ettiğim insanlarla çok güzel vakit geçiriyorum.
BİR OYUNCUYU YİNE BİR OYUNCU ANLAR
Sevgiliniz Tolgahan Sayışman, “Elveda Rumeli”nin Makedonya’daki setinde, siz ise Antakya’dasınız. Zor olmuyor mu sizin için?
- Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Özelimin bana kalması taraftarıyım.
İki oyuncunun ilişkisi zordur derler...
- Zor olduğunu düşünmüyorum. Bizimki normal saatlerde yapılan bir meslek değil, bu nedenle iş konusunda birbirinizi daha iyi anlıyorsunuz. Bence bir oyuncuyu yine bir oyuncu anlar...
Mesleğinizle ilgili “Yapmazsam, gözüm açık giderim” dediğiniz şeyler var mı?
- Serdar Akar’ın çektiği bir sinema filminde oynamak var.
Objektife aşık gibi bakıyormuşum
Poz vermeyi, fotoğraf çektirmeyi çok seviyorsunuz. Hiç fotomodellik yapmayı düşündünüz mü?
- Fotoğraf verirken kendimden geçiyorum! Bir fotoğrafçı arkadaşım “Objektife aşık gibi bakıyorsun” demişti, gerçekten de öyle. Bir dönem fotomodellik yaptım. Fotoğrafçı arkadaşlarıma da bayıla bayıla modellik yapıyorum.
Aşk zamansızdır
Oyunculuk, televizyon, güzellik, moda ve aşk... Bu beş kelime size ne ifade ediyor?
Oyunculuk: Nefes
Televizyon: Renkli
Güzellik: Doğallık
Moda: Ayna
Aşk: Zamansız