Menderes Samancılar ile “Kayıp”ı konuşmak için buluştuk, sohbete dizide canlandırdığı Hasan karakteriyle başladık. Röportaja geçen hafta aramızdan ayrılan yakın dostu Tuncel Kurtiz’in ceketiyle gelen Samancılar’dan “Babam gibiydi” dediği usta oyuncuyu da dinledik...
* Bu hafta “Kayıp”ın dördüncü bölümü yayınlanacak ama diziyi henüz izlememiş olanlar için rolünüzden başlayalım... - Karakterimin ismi Hasan. Aslında çok fazla bilgi vermemek gerekiyor, çünkü biraz gizemli bir karakter. Bir şekilde cezaevine düşmüş ve orada İlker Kaleli’nin oynadığı Falko ile tanışmış. Falko’ya çocuk kaçırmasında yardım ediyor.
* Hapse dönme riskine rağmen neden bu işe bulaşıyor Hasan? - Çünkü hapisten çıktığında ekonomik durumu bozulmuş. Eşi de kansere yakalanmış. Bir yandan da çocuğunu okutmaya çalışıyor. Yani paraya ihtiyacı var. Falko da “Çocuğu tertemiz bırakırsak, herkes para alacak” demiş. Hasan, seyircinin sevebileceği bir karakter.
* Siz sevdiniz mi Hasan’ı? - Evet, sevdim. Ben işin başında rolüme bakarım zaten. Çok iyi bir proje de olsa, oynayacağım karakter bana hitap etmiyorsa o işin benim için bir anlamı olmaz. Projeye saygı duyarım ama kendimi sağa çekerim.
* Rolünüz için özel bir hazırlık yaptınız mı? - Yönetmenimiz Zeynep (Günay Tan), karakteri ortaya çıkarmamda çok yardımcı oldu. Oyuncu iyi bir yarış atıdır, jokeyi de yönetmendir. Ama jokey ne kadar iyi olursa olsun, kötü bir attan iyi bir performans alamazsınız...
* Dizinin dışında başka projeler var mı gündeminizde? Bir sinema filmi mesela? - Evet, var. Yönetmenimiz Erdal Önay şu anda Trabzon’da. Bir aksilik olmazsa biz de haftaya gidip çekimlere başlayacağız. * İsmi ne bu filmin? - “Pia”.
* Filmde ölü yıkama sahneniz var mı? - Evet, var. * Peki cenazenin nasıl yıkandığını biliyor musunuz, gerçek hayatta hiç izlediniz mi? - İki kere izledim. Bu arada Tuncel (Kurtiz) Abi’nin yıkamasını Güven Kıraç yaptı. Ona gidemedim. Güven kardeş iyi dayanmış. Ben olsaydım dayanamazdım.
YÜREĞİMİZDEKİ BAYRAKLARI YARIYA İNDİRDİ GİTTİ * Tuncel Kurtiz’in en iyi dostlarından biriydiniz. Vefatı sizi nasıl etkiledi? - Tuncel Abi dosttan öte babam gibiydi. Abimdi, hocamdı. 39 yılda ondan çok şey öğrendim.
* İlk çalıştığınız film, hangisiydi? - Erden Kıral’ın “Kanal” filmi. O zaman 22 yaşındaydım. Sonra “Bereketli Topraklar”ı çektik. Tuncel Abi bana çok kızar, çok bağırırdı beraber çalıştığımız işlerde...
* Neden bağırırdı? - İyi bir aktör olmam için... Bir gün bir sahne çekiyorduk. Benim bir oyuncuyu sırtımda taşımam gerekiyordu. Ama akşam fazla içmiştim, yerler de çukur. Tuncel Abi yanıma geldi, başladı bağırmaya; “Aktör olacaksanız, iş disiplininiz olmalı. Akşamdan içmek bir aktöre yakışmaz. Herkes rolünü daha hızlı oynayacak” diye.
* Sonra? - Sonra düştüm. Ne dizim kaldı, ne kolum, ne dirseğim. Yanıma geldi, “Kalk aktör kalk, işini yap” diye bağırdı. Sonra “Anladın mı sabah dinç olman gerektiğini” dedi... Tuncel Abi ölmüş gibi hissetmiyorum hiç. Sadece yüreğimizdeki bayrakları yarıya indirdi gitti. Şu an sırtımdaki deri ceket, onundu. Eşi bana verdi, bugün giydim. Meşhur pardösüsünü de istedim, onu da verecek.
UKRAYNA TELEVİZYONU BELGESELİMİ ÇEKECEK * Hayatınızın belgesel olacağı doğru mu? - Evet, bir kanal benim hayatımı belgesel yapıyor. Birlikte çekimler yaptık. Ukrayna’dan önemli bir televizyon kanalı da menajerlerimle görüşmüş, onlar da belgesel çekmek istiyorlar. Yakında onlarla da bir çalışmam olacak.
KOZA'NIN ACISI HALA TAZE * Eşinizle birbirinize çok düşkünmüşsünüz. Sizi sabahları işe o gönderiyormuş. Öyle mi? - Evet, son 10 yıldır hayatım eşim sayesinde düzenli gidiyor. Her sabah bir ilkokul talebesini okula gönderir gibi beni işe gönderiyor. O yüzden çok şanslı hissediyorum.
* Bir de 2006 yılında ölen köpeğiniz için hâlâ yas tuttuğunuzu duydum... - Köpeğimin adı, Koza’ydı. 1993’te Altın Koza’da ‘en iyi erkek oyuncu’ ödülü aldığımda ödül parasıyla eşime hediye almıştım. 13 yıl boyunca oğlumuz gibi baktık ona. Acısını unutamadık.