MELİS BİRKAN RÖPORTAJI

Melis Birkan, “Issız Adam” ile cilaladığı kariyerini “Adını Sen Koy” filmi ile sürdürüyor. Bu kez iki erkek arasında kalan bir kadını canlandıran genç oyuncu, filmin detaylarını, başrolünü üstlendiği “Bu Kalp Seni Unutur mu?” dizisini ve hayatındaki gelişmeleri Elele dergisine anlattı.

MELİS BİRKAN RÖPORTAJI

Sürekli dönen bir reklamınız, bir diziniz ve önümüzdeki ay vizyona girecek olan bir sinema filminiz var. Son günlerde ekranda sık görünme durumunuz, kariyer planlamanızın bir parçası mı?

Yüzüm çok görünmesin gibi bir kariyer planlamam yok. Tabii ki bunun denmesi gereken bir zaman var ama şu anda gayet güzel ve tempolu gidiyor iş hayatım. şu sıralar böyle bir geri çekilme düşünmem.

Yönetmen Tuna Kiremitçi filmi için “Özünde bir aşk filmi” diyor. Senaryoyu ilk okuduğunuzda “Yine mi başrolde aşk var” diye aklınızdan geçirdiniz mi?

“Issız Adam”dan sonra, evet yine bir aşk filmi. Aynı türdeki filmlerin dokusu, senaryosu, geçtiği şehir bile o kadar değiştiriyor ki filmi... Bu yüzden ben senaryoyu okurken ne böyle bir şey kafamdan geçti, ne de böyle bir kaygım oldu. Bana hiç bir risk varmış gibi gelmedi.

AŞK ÇIKMAZINDA HİÇ KALMADIM

Anladığım kadarıyla, iki aşk arasında kalan bir kadın var ortada. Durum özetle bu mu?

Biz bir aşk üçgeni diyoruz, hatta oyunculardan Ahmet Mümtaz Taylan da diyor ki, “Bir aşk üçgeninin dördüncü köşesiyim ben”. şunu diyebilirim ki, “Aybige acaba şimdi ne yapıyordur?” sorusu hâlâ aklımda. Normalde filmi çektikten sonra o rolü soyunup gidiyorsunuz ama bu kez bu soru aklımın bir köşesinde kaldı.

Filmdeki gibi bir aşk hikâyesinin çıkmazında kaldınız mı hiç?

Hiç yaşamadım ama yaşayanlar olaya farklı bir açıdan bakacak.

Peki bir kalbe iki aşk sığar mı sizce?

Bende sığmaz, başkasında sığar mı bilemiyorum! Sanırım sığmaz...

MAGAZİNCİLERDEN SAKLANMIYORUM

“Barda” filmiyle başladığınız kariyerinizde sizi sıklıkla başrolde izledik. Başrol takıntınız var mı?

Bu şımarıkça gelebilir size ama benim için tüm bunları düşünen bir menajerim var. Ben bu tür işlerle uğraşmıyorum. Açıkçası böyle bir derdim de olmadı hiç.

Oyunculuk eğitimi almadınız. Var mı niyetiniz?

Bu temponun içinde eğitim almam çok zor görünüyor. Ancak karşıma bir fırsat çıkarsa, değerlendiririm.

Oyunculuğu ne için yapıyorsunuz? a) şöhret olmak için. b) Parası çok iyi. Hem eğleniyor hem de bu genç yaşımda süper para kazanıyorum!

İşimi yaparken gerçekten çok eğleniyorum. En zor, en karanlık, en pis sahneler de dahil. Bunun dışında maddi manevi getirisinden de memnunum. Yani hepsi!

Sizi magazin sayfalarında pek göremiyoruz. Siz mi yakın durmuyorsunuz, yoksa sizi magazinel insanlar sınıfında değerlendirmiyorlar mı?

Magazinden uzağım, çünkü ünlü olduğumun farkında olarak yaşamıyorum. Gittiğim yerler, yaptığım şeyler hiç değişmedi. Magazinde yer almamak gibi özel bir çabam yok, saklanmak gibi bir durum da yok. Her zaman gittiğim yerlere gidip, gitmediğim yerlere gitmiyorum sadece ve onlarla karşılaşmıyorum.

GÜZEL DENMESİ HOŞUMA GİDİYOR

Kendinizi güzel buluyor musunuz?

Aynaya bakmayı seven biri değilim kesinlikle. Güzelsin demeleri hoşuma gidiyor ama oturup bu konuya takılmıyorum asla.

Türkiye’de size göre kim güzel?

Hülya Avşar çok güzel mesela...

12 EYLÜL DÖNEMİNİ İDRAK EDEMİYORUM

Şu an oynadığınız “Bu Kalp Seni Unutur mu?” dizisi için “Hatırla Sevgili”nin devamı deniliyor...

-Evet “Hatırla Sevgili”, 1979-1980’de bitmişti, bu film tarih olarak devamı. Ama oyuncular ve senaryo ekibi farklı tabii. şimdi daha yakın tarihe geleceğiz. ıki sene içinde de, 2002’de bitirilmesi planlanıyor.

27 yaşındasınız ve o dönemi yaşamadınız haliyle. Peki okur muydunuz; ilgi duyduğunuz, bilgi sahibi olduğunuz bir dönem mi?

Böyle bir dizide rol almak için elbette o dönemi bilmek, araştırmak şart. Ama bana masalsı geliyor anlatılanlar, idrak edemiyorum tam olarak. Bunlardan uzak büyüdüm sonuçta