MEHMET GÜNSÜR RÖPORTAJI...

Mehmet Günsür, eşi ve iki çocuğuyla birlikte yaşadığı İtalya’da hayatın güzel gittiğini söylüyor. ”Artık oradaki işlerimi yeşertmeye çalışıyorum“diyen oyuncu mayısta İtalya’da gösterime girecek bir romantik komedide oynadı..

MEHMET GÜNSÜR RÖPORTAJI...

Ferzan Özpetek’in yönetmenliğini yaptığı ‘Hamam’ filmiyle adını duyurdu Mehmet Günsür. Ardından oynadığı ‘Beyaz Gelincik’ ve “Bıçak Sırtı’ dizileriyle adını aranan oyuncular listesine yazdırdı. Oyuncu, belgesel yönetmeni eşi Katerina Mongio ve iki çocuğuyla birlikte İtalya’nın güneyindeki bir kasabada, Lecce’de yaşıyor. Başrolünü Selma Ergeç’le paylaştığı ‘Ses’ filmi geçen hafta vizyona girdi. Günsür, “Türkiye’de diziler çok yamyamca yapılıyor” diyerek bir süre daha dizilerde oynamayacağını söyledi.

Gerilim filmi ‘Ses’le kamera karşısına geçtiniz. Hikayede sizi çeken ne oldu?
Yönetmen Ümit Ünal’la önceden tanışıyorduk. Yapımcılarla konuşurken benim ismim ortaya çıkmış. Çok heyecanlandım. Doğaüstü bir şey yok. İnsan beyniyle ilgili, iç sesimiz, bilinçaltı. Ayrıca Onur karakteri içine kapanık ve problemli, çok hoşuma gitti.

Gerilim Türkiye’de çok başarılı yapılan bir tür değil. Bazı filmlerden insanlar gülerek çıkabiliyor.
Ülkemizde yapılmayan bir sürü tür var. Ne güzel bir aksiyon filmi yapılabiliyor ne de korku filmleri. Bugüne kadar yapılan korku filmleri, cinler, doğaüstü, açıklanamayan şeylerdi. Bu açıklanabilir bir şey. Klişe bir Türk korku filmi değil. Gerilimi olan bir drama diyebiliriz.

Siz iç sesinizi dinler misiniz?
Bir sürü iç ses var. Beynin hangi tarafından geldiğiyle bağlantılı. Hangisi daha matematiksel, hangisi daha ruhani şeyler söylüyor? Daha çok ruhani şeyler söyleyen tarafı dinliyorum.

Filmde eşiniz sizi aldatıyor. Bir erkek için aldatılmak nasıl bir duygu?
Her insan için aldatılmak kötü bir duygu. Aptal yerine konmak. O insana karşı güveninizin kayboluyor. Aldatılmak sadece aksiyon olarak sizi vuran bir şey değil. Yıllarca güvendiğiniz insanın sizi aptal yerine koyması kötü bir durum. İnsanı zedeleyen bir şey.

Bir insan neden aldatır?
Bazıları aldatmaya bağımlıdır. İlişkide istediği şeyi bulamadığı zaman, mutsuz olduğu için aldatır. Aşk güçlüyse aldatmayı engeller. Aşk bitince aldatma devreye giriyor. İnsanlar aşk bittiği halde birlikte olmaya devam ediyorlarsa aldatma yaşanıyor.

Selma Ergeç’le çalışmak nasıldı?
Aynı dili konuşma hikayesi onunla da geçerliydi.

İki yıldır dizi yapmıyorsunuz, neden?
Dizi istediğimiz projeleri kovalayıp, yaratıp, içinde bulunarak oluşturulacak bir şey. 1.5 yıl hazırlık aşaması olmalı. ‘Hadi gel şöyle bir rol var oynar mısın?’ olmamalı. Türkiye’de dizi çok yamyamca bir şey. Dünya standartlarına yakın olmasını istiyorum. Hazırlık aşamasında içinde olmayacağım bir projede oynamayı düşünmüyorum.

ÇOCUK İÇİN BEKLEMENİN ANLAMI YOK

İtalya’da yaşıyorsunuz. Orada neler yapıyorsunuz?
İtalya’da hayat güzel gidiyor. Üç yıldır Türkiye’de kaldığım için İtalya’daki işleri boşlamıştım. Geri dönüp oradaki durumu yeşertmeye çalışıyorum. Orada da acayip bir kriz var. Bir film yaptım geçen yıl. Mayıs ayında İtalya’da gösterime girecek. Bir romantik komedi. İsmi ‘Evlilikler ve Diğer Facialar’. Kadın erkek ilişkilerini anlatıyor.

Artık sürekli İtalya’da mı yaşayacaksınız?
Hayır. Sürekli yaşamak istediğim yeri seçmedim daha. Ne oradan, ne buradan kopmayacağım. Ben İtalyan Lisesi mezunuyum. ‘Hamam’ filminden sonra tiyatro oyunu için İtalya’ya gittim ve dört yıl orada kaldım. İtalyan Lisesi’nde okuyan herkes gibi orada yaşamak istiyordum. Tiyatro oyunu da buna vesile oldu.

İkinci çocuğunuz dünyaya gelmiş.
Evet. Babalık harika bir duygu. Ali 3.5 yaşında, Maya ise beş aylık oldu. 35 yaşındayım ama ruhum genç. Çocuk için çok fazla beklemenin anlamı olmadığını düşünüyorum. Çocuk olağanüstü bir şey. Onlardan sonra hayata bakış açım değişti. Yaptığınız her şey onlara endeksli oluyor. Gelen projeleri onlara göre değerlendiriyorum. Baba olunca kendi babana bakış açın değişiyor. Kendi babanız oluyorsunuz. Her şey birbirine daha sıkı bağlanıyor.

Evlilik nasıl gidiyor?
Mükemmel, çok güzel.

Milliyet/ İlknur Taş Özdemir