MEHMET ALİ'DEN ÇARPICI İTİRAF!
Şengül Balıksırtı'nın Sabah'taki yazısı;
M. Ali Erbil: Tuğba istediklerini alacak
Günlerdir Mehmet Ali Erbil ile Tuğba Erbil arasında yaşanan soğuk savaşı izliyoruz. Aşkla başlayan bir beraberliğin geldiği noktayı gördükçe, "Onlar da bu savaşı yaşıyorlarsa başkaları ne yapsın?" diye soruyor insan. Tanıdığım Mehmet Ali, ailesi konusunda çok hassastır.
Baba olarak, çocuklarına çok düşkündür. Medyayla çok içli dışlı görünse de özel yaşamında kendine ait kapalı alanları vardır. Sedef Altuntaş'la evliliğinin bitiminde bile konuşmadı, kimseye de malzeme verip konuşturmadı. Öyleyse Mehmet Ali'ye ne oldu da şimdi konuşur oldu? Sahiden, maddi durumlar söz konusu olduğunda ezber bozuluyor mu? İşte bunları merak ediyordum. Aradım.
SENİN KOCAN BENİM
Oturup da bu konu hakkında uzun uzun konuşmak istemiyor. Malum, mahkeme, avukatların uyarıları falan. Ama gelinen noktadan, mal paylaşımı konusundaki atışmalardan rahatsız olduğunu söylüyor. Bir yandan oğlu Ali Sadi'nin psikolojisini düşünüyor. "Anlıyor mudur yaşananları?" diye sordum. Pedagog her şeyi anlayacak yaşta olduğunu söylemiş. Zaten Ali Sadi evde, "Ben Mehmet Ali'yim" diye dolaşıyor, annesine de, "Senin kocan benim" diyormuş.
Bir de kızlar var tabii. Sezin ile Yasmin. Kendi boşanma davasında onların ve annelerinin adının geçmesini hiç istemiyor. Çok da haklı çünkü önceki eşlerinin bu konuyla hiçbir ilgileri yok ve artık bambaşka hayatlardalar ama adları her gün gazetelerde. Peki o zaman ne olacak? Ne yapmalı, nasıl davranmalı da bu süreçten en az hasarla nasıl çıkmalı? M.Ali de "Doğru. İnsanların egoları da bir yere kadar. Ortada bir çocuk varsa bu olaya bir nokta koymak gerekir" diyor. Var mı öyle bir 'dur' noktası? Sürprizzzz... "
Avukatıma talimat verdim. Aklın yolu birdir. Daha fazla çirkinleşmemek için anlaşmalı olarak bu işi bitireceğiz." "Yani?" dedim."Yani Tuğba ne istiyorsa vereceğim. Nasıl olsa çocuğumun üstüne olacak." "Yani aylık 30 bin TL nafakayı ödeyecek misin?" "Olay 30-40 bin olayı değil. Kim bugüne kadar öyle bir nafaka almış ki? Elbet mahkemenin takdir edeceği bir şey vardır.
Olaya iki taraf da mantıklı yaklaşırsa durum çözülür. O parayı diyelim ki iki sene kazandım, sonra kazanamazsam ne olacak? Ben bu piyasada çalışan bir adamım. Beni yıpratmak kimsenin hoşuna gitmez. Bu parayı kazanacağım diye gidip uyduruk işlerde mi yer alayım? Önemli olan sağlığımın yerinde olması. Eğer ben iyi olursam para kazanabilirim ve çocuklarıma bakabilirim." Ve bir soru daha: "Bir kez daha evlenirsen evlilik sözleşmesi yapar mısın?" "Asla yapmam. Böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmez. Kayıtsız şartsız severim ben. Paranın pulun hesabını hiç yapmadım yine yapmam."