Mete Büyüksaraç-Türkan Osmanoğlu çiftinin kızı. Gazetelerin 2.ci sayfasında güzel kadın kategorisinde basıldığında Türkiye’nin varlıklı ailelerinden birinin kızı olmak dışında başka bir etiketi yoktu onun. Nurettin Hasman ve Cem Yılmaz’la yaşadığı birliktelik onu magazinsel etmeye çalışsa da sanatla büyümüş bir çocuk olduğunu hemen anlamak mümkün.
Babasıyla davetlerde boy göstermeye 12 yaşında başladı.Ünlü olduğu günden beri magazinin dikkatini çeken isimlerinden.Yaşına göre gösterdiği olgun tavırları,narin kolları,bacakları,sımsıcak gülümsemesi var.Tarzı yaşına, şehre, hayatta durduğu yere,tavrına birebir uyuyor.
Gösterişten uzak bohem ve grunge şıklığı ,uzun dalgalı sıyah saçları,bir jean ve tshirt’le bizi karşılaması ,sıcak gülümsemesiyle Maral Büyüksaraç,bize göre şehrin en cool gençlerinden.
Cihangir merdivenlerinde karşılıyor bizi.Evine doğru çıkıyoruz.Cihangir tayfasının kağıt kokusu,evin dörtbir yanında kitaplıklar ve karikatür yaprakları.’’Babamın Kızıyım ben’’,diyor ,Edith Piaf plağı akabinde kahvemizi yudumlayıp uzaktan soğuk,magazine uzak kitaplarla büyümüş bir gence neler sorabileceğimi düşünüp sorularımı soruyorum ardı ardına.
Sanat tarihi eğitimi almaya nasıl karar verdiniz? -Sanat tarihi aslında aklımda olan bir şey değildi, seramik bölümü okuyordum. Hocalarımın yönlendirmesiyle bu bölüme girdim ve çok mutlu oldum.
Ama ‘’hayalimin işi’’ dedirtmedi size… - Bu çok uzun bir yol.Henüz 18 yaşındayım.Hayatın bana neler getireceğini bilemem. Evimde resim çiziyorum. Bunu çok paylaşan gösteren ya da ticari anlamda kullanan bir yanım yok. Ağladığımda, çok mutlu olduğumda, sinirim bozulduğunda resim çizerim. Çantamda defterim ve kalemim mutlaka olur. Bu hayalimin işi mi bilmiyorum ama hayatımdan çıkarmayacağım bir şey biliyorum.
Bugüne kadar çok fazla senaryoda rol teklif edilmesine rağmen tercihinizi tiyatrodan yana kullandınız.Bunun sebebi ne? -Oyunculuk zor bir meslek.Her işin içerisinde yer alırsam kafamdakini yapamam.Ve magazinden korkuyorum ve uzak kalmak istiyorum. Muhteşem Yüzyıl’dan sonra dizi çalışmadım. Tiyatro yaparak da tıpkı bir heykeltıraş gibi kendimi yontuyorum. Huzurluyum.
Sakin bir kızım. Kalabalık mekanları ve çok sesli müzik sevmediğim gibi antik kuntik işlerden de pek anlamam. Sakin işleri tercih ediyorum.Bülent Emin Yarar’la tiyatro yaptım. Kadıköy Atölye oyuncularıyla devam ediyorum .Haldun Dormen ve Yıldız Kenter’le çalıştığım için bir tık sağa kaymak beni mutsuz eder. Ben sol tarafın kızıyım.
Ama bu arada bir film çektiniz.Biraz bahsedin isterseniz okurlar bilsin. -Evet bir tane çektim, bir tanesi de Avşar filmle görüştük. Kürt kızını oynayacağım için çok mutluyum. Aşiret bir aileye mensup olduğum için Kürt bir kızı oynamak zor olmayacak benim için. Prensipte anlaştık. Yaz ayında başlayacak.Herkes gibi bekliyorum.
Stilinizi nasıl tanımlarsınız? - Giydiklerini seçme imkanı olan insanların,giydiklerinin kendilerini ifade etmelerinin bir biçimi olduğunu düşünürüm.Çok keskin çizgileri olan bir stilim olup olmadığını bilmiyorum.New York’ta yaşadığım dönemde sokak modasının değişken,dinamik ve karmaşık halinden etkilendim.Bohem ve grunge’ı şıklaştırmayı seviyorum.Vintage alışverişler beni çok heyecanlandırıyor,özellikle jean ceketlerde.
Büyükelçi bir büyükbaba, uzun kızıl saçlı, 18 dilde şarkılar söyleyen Osmanlı torunu cool bir anne, şehrin en entelektüel adamlatından biri mimar Mete bey’in kızı olmak gururunuzu okşuyordur herhalde değil mi?
- Evet,tabii.’’Ünlü bir ailenin kızı olmak nasıl bir duygudur?’’ sorusuna hep ‘zor’ cevabını veririm.zaten.Kolay olmaz zaten.Ama şunu söyleyebilirim annemi çok seviyorum ama babam çok özel bir adam.Sohbeti,her şeyi biliyor olması,beni mestediyor.Mesela geçenlerde köprüdeyim.Ehliyetimi alam memur ‘’büyükbabanız büyükelçi mi sizin’’,diye sordu.Siyasetin,müziğin ve sinemanın içinde büyüdüm ben.
Sigarayı bırakma kararını nasıl aldınız. Zor oldumu sizin için? - Sigarayı bıraktım. Gerçekten boş bir zamanda yapılması gereken bir şey bence. O büyük bir kazanç oldu bu dönemde bana. Spora ağırlık verdim. Kendimle ilgileniyorum yani. Güzellik anlamında değil. Spiritüel, mental. Sık sık yüzüp,o kumadığım kitapları, izleyemediğim filmleri seyrediyorum Ve okulumda var devam ediyor.
Arko firmasının yüzü olmuşsunuz.Bütün bilbordlarda sizi gördüm.Şehrin cesur kadın tipi var sizde…Cesur cool kadın denilince aklıma siz gelirsiniz benim. - Teşekkür ederim.Çekimlerde çok başrılı geçti.
Çapkın bir kadın mısınız? Arda Turan,Tuncay Şanlı, Harun Tan en son birlikte anıldığınız isimler? -Katıldığım davetlerde,galalarda çok fazla tanışmak isteyenler oluyor.Eğer beğendiğim bir adamsa muhakkak ilgimi çekiyordur.Numaralarını bırakıp evime çiçek yolluyorlar.Çiçeğin beni mestettiğini beni tanıyan herkes bilir.
‘’Entelektüel bir ailede büyümek sıkıcı ‘’,demişsiniz.Solcu bir ailenin içinde yetiştiniz.12 Eylül ve Gezi olayları,Emek sineması olaylarıyla ilgili bir de cumhurbaşkanına mektup yazdınız.Tüm gazetelerde bu mektubu gördüm. - Kendimi zorunlu hissettiğim bir fikir borcuydu.
Annenizde sizin gibi güzel ! - Aynada kendimi seyrettiğim zaman ‘’Aman tanrım, ne kadar güzelim’’, demiyorum ama güzelsek tadını çıkaralım değil mi?
Muğla’daki eviniz çok güzel. Datça’da en dikkat çeken ev sizin. Benim de çocukluğumdan bu yana hatırladığım büyük babanızın evinin önündeki araçlarıydı. O zaman o arabadan sayılı kişilerde vardı. - İlk arabamı geçen yıl aldım. Ehliyetimi de bu yıl aldım. Ama ben motorsiklet kadınıyım. Daha özgür hissediyorum kendimi.
Büyükbabanızın servetiyle ilgili çıkan haberlere babanız çok kızmış. - Benim kendime ait bir evim, motorsikletim ve arabam var. Bana yetiyor. Ben aldığım harçlıkları ya da televizyondan kazandığım parayı arkadaşlarımla alışveriş yapıp, tatile çıkıp harcıyorum. Paylaşmayı seviyorum.
Hep gülümsüyorsunuz,hiç sinirlenmez misiniz siz? - (Güler) Kendimi mekanikleştiremem. Nasılsam öyle davranıyorum. Şöyle böyle olmalıyım gibi şeyler benlik şeyler değil. Sıkılırım ben.
Enerjiniz çok güzel. - Teşekkür ederim.