Mahkeme Sıla-Ahmet Kural davasını erteledi!

Mahkeme, Sıla-Ahmet Kural davasını 22 Nisan tarihine erteledi.

Mahkeme Sıla-Ahmet Kural davasını erteledi!

Sıla, Ahmet Kural'ın kendisini darp, tehdit ve hakaret ettiğini dile getirerek savcılığa şikayette bulunmuştu. İlk dava bugün İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 'Hakaret', 'tehdit' ve 'basit yaralama' suçlarından toplam 1 yıl 1 aydan 5 yıla kadar hapsi istenen Kural, adliyeye ilk gelen taraf oldu. Kural, ifadesinde şu sözlere yer verdi: "2017 Mayıs'ında güzel bir ilişkiye başladık. Ancak dünya görüşlerimizin, inançlarımızın farklılığı, arkadaşlarımı hor görmesi nedeniyle ayrılma kararı aldım. Sonrasında 'bir tokat attı' haberi uydurdu. Bir hafta sonra Okan Can Yantır ile olmaya başladı. 1.5 ay evden çıkmadım. Kimseyle görüşmek istemedim."

"Evi terk et dedim, tartıştık"

"6 ay sonra Sıla'nın 'sana ihtiyacım var' diye mesaj yolladığını kaydeden Kural, "Daha sonra teyzesini, araya kuzenim ortak arkadaşlarımızı soktu. Bana 'Boş ev' diye bir şarkı yazdığını söyledi. Aklımda hala 3. şahıs vardı. Ona üçüncü kişi ile olan birlikteliğiyle ilgili 3 defa o soruyu sordum. Bana değişik cevaplar verdi. Kafamda şüphe oluştu. Olay günü annem ve ablalarımın geldiği gece kendisi bize geldi. Alkol aldık. Kendisi bayağı içti. Rumelihisarı'nda bulunan evin merdivenin de inerken sendeledi. Kolundan tutup indirdim. Daha sonra Zekeriyaköy'deki benim evime geçtik. İçimde kalan şüpheden dolayı aynı soruyu bir kez daha sordum. Evet 'senin canını yakmak için yaptım' dedi. Kendisinden evi terk etmesini istedim. Aramızda tartışma oldu."

"Binlerce kez git diye bağırdım"


Sıla'yı kovduğunu belirterek sözlerine devam eden Kural, "Şoförünü aramak istedim. Elimden tuttu. Sonrasında ben kendisinden elimi çekerken düştü. Birkaç kez 'yalvarırım git diye bağırdım'. Kendisi bana 'Yapma Ahmet ne olur konuşalım' diye bağırdı. İddianamedeki sözleri kendisine söylemedim ve kesinlikle vurmadım. Sonra kendisi şoförünü aradı. 15-20 dakika süren kavganın sonunda kendisi dışarı çıktı ve çıkarken de bana 'Seni bitireceğim Ahmet Kural' dedi. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."

Kural'ın ardından Sıla ifade verdi


Sıla, Ahmet Kural'la ayrıldıkları dönemde Okan Can Yatır ile bir ilişki yaşadığını kabul ederek şunları söyledi: "Olay 29 Ekim günü gerçekleşti. Ailesiyle beraber çok güzel vakit geçirdik. Sonra eve geçtik. Ancak kurtulamadığımız Okan Can Yantır sorusu geldi. Bir anda kıskançlık krizi geçirdi. Bağırdı. Sonra kendimi kurtarmaya çalışsam da kötü bir hatıraydı. Sonra bana 'S... git. Git buradan öldürürüm seni' dedi. Kül tablası kaldırdı. Bir saat boyunca evden kurtulmaya çalıştım. Mutfaktan salona savrulduk. Kafamı duvarlara vurdu. Yere düştüm. Kafamı ve böbreklerimi tekmeledi. Bana aileme küfürler etti. 'Çok sevdiğin baban kollarında ölsün' dedi. Bahçe kapılarından içeri çekildim. Bir şekilde şoförümü aramayı başardım. Neyse ki peşimden gelmedi. Şikayetçiyim."

"Dinlenip dinlenip dövdü"


Dayak iddiasıyla ilgili bir soru üzerine Sıla, "Bir saate yakın sürdü. Düzenli bir dayak değildi. Dinlenip dinlenip bir dayaktı. Dinlenip dinlenip derken, ara ara durup sonra tekrar saldırdı. Zaten 45 dakika bir saat dayak yeseydim şuan burada olmazdım." şeklinde konuştu.

Duruşmada avukatlar birbirine girdi


Duruşmanın ilerleyen saatlerinde Kural'ın avukatı Ahmet Kurutluoğlu, Sıla'ya "Daha önceki savcılık ifadenizde böbreklerinize vurma kısmını söylemediniz. Bu celsede söylüyorsunuz. Üstelik asistanınız, olayın ertesi günü idrarınızdan kan geldiğini söyledi. Böbreğe vurulması ile idrardan kan gelmesine bağlıyorsunuz." dedi. Sıla'nın avukatı bu sözlerin doğru olduğunu belirtince Kurutluoğlu, "Peki rapor var mı?" sorusunu yöneltti. Sıla ise, "Var... Dosyalarda bunlar mevcut değil" şeklinde cevap verdi. Kural'ın avukatı da şu soruyla cümlesini sürdürdü: "Böbreklerinizi kontrol ettiniz mi? Raporu dosyaya sundunuz mu? Dosyada olmayan bir şey ve regl dönemiz aynı döneme gelmesi söz konusu olabilir mi?" Şarkıcı ise ''Hayır regl değildim'' diyerek soruyu yanıtladı.

Ortam gerildi


Ahmet Kural'ın avukatının soruları üzerine Sıla'nın avukatı sinirlendi ve Rezzan Epözdemir'e sözlü sataşmada bulununca ortam gerildi. Kural'ın avukatı sorularına devam etti ve Sıla'ya olaydan 3 saat sonra, üzeri kanlı olan gömleğinin de olduğu kıyafetlerini savcılıktan neden aldığını sordu. Sıla ise, "O akşam giydiğim kıyafetleri savcılığa götürdüm. Savcılık bırakmamamızı, almamızı söyledi, biz de kıyafetleri aldık." dedi. Kurtoğlu da kanlı gömleğin 18 gün sonra fotoğrafının dosyaya sunulmasına rağmen kanın tahlili yapılmadan kıyafetlerden oluşan delilin kaçırıldığını öne sürdü.

Öte yandan davaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Sultan Koçyiğit ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı Ayşe Ece Kavas da katıldı. İki avukat da sanıktan şikayetçi olduklarını belirtti ve müdahillik talebinde bulundu. Mahkeme, Sıla Gençoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahilliğini kabul etti ancak diğer kurumların müdahillik talebini olaydan doğrudan zarar gören sıfatları olmadığı için reddetti.

Tanıklar dinlendi


Duruşmada Kural'ın, olayın yaşandığı evindeki yan evde bulunan komşusu da dinlendi. Tanık Hatice Zeynep Tunç, o gece yan evde hakaretler ve küfürler duyduğunu dile getirerek, "Seni öldüreceğim' şeklinde şeyler duydum. Kadının, 'içeri girmek istemiyorum' dediğini duydum. Sesler 1 saate yakın devam etti." şeklinde konuştu. Tanıklara "Neden 2 gün sonra Sıla'nın adını duyunca tanıklık yapmaya karar verdin?" sorusunu yöneltilince de, "Zaten korkmayacak olsam arkadaşlarımla birlikte o akşam polisi arardım. Çiftin Sıla ve Ahmet Kural olduklarını öğrendiğimiz zaman yardımcı olabiliriz diye düşünüp tanık olmaya karar verdik. Aynısı bizim başımıza da gelebilirdi." dedi.

Dava ertelendi


Her iki tarafı da dinleyen mahkeme heyeti, davanın 22 Nisan tarihine ertelenmesine karar verdi.