Oyuncuları 'Küçük Ağa'yı anlattı!
- 09.09.2014 10:12
Geçen sezon izlenme rekorları kıran “Küçük Ağa” dizisi, yeni sezonun startını bu akşam veriyor. Ekip yine iddialı: “Bir yavru hanım ağa katıldı kadromuza, aksiyon ve aile içi sevgi seli ikiye katlandı. Biz, salı günleri kaldığımız yerden eğlenmeye devam ediyoruz biz.”
Yakaladığı başarıyla geçen sezona damgasını vuran “Küçük Ağa”da yeni sezon sürprizleri var mı? Sizlerin canlandırdığı karakterleri neler bekliyor? İzleyiciye küçük de olsa ipuçları verebilir misiniz?
- Birce Akalay: Genel olarak yüksek tempolu ve eğlenceli bölümler olacak yine... Bu sezonun paketli en büyük sürprizi Ada... Bir yavru hanım ağa katıldı kadromuza, onun da abisinden geri kalır yanı pek yok açıkçası. Yani aksiyon ve aile içi sevgi seli ikiye katlandı diyebilirim. Aynı formatta salı günleri kaldığımız yerden eğlenmeye devam ediyoruz biz... Seyirci için de öyle olmasını umut ederim.
- Sarp Levendoğlu: Senaryo bizim elimize de çekim tarihlerinden bir ya da iki gün önce geçiyor. Dolayısıyla yeni sezon neler olacağı hakkında en ufak bir fikrim yok. Ama şunu söyleyebilirim, Mehmetcan’ın kardeşini tanıdığım en yetenekli çocuk oyunculardan Ada canlandıracak ve Ada Türkiye’nin yeni sevgilisi olacak.
- Zeki Alasya: “Küçük Ağa”da yeni sezon sürprizleri elbette var. Ancak bunların ne olacağını bilmemiz pek mümkün değil. Yeni sezonda olacakları biliyor olmamız gerektiği düşünülüyor, oysa öyle bir şey yok. Sadece önümüzdeki bir iki haftayı bilebiliyoruz, o kadar... Sonrası bizim için de meçhul...
- Banu Zorlu: Elbette çok güzel sürprizlerimiz var. Ama açıklayıp da sürprizleri bozmayalım.
- Nazan Diper: Tabii ki var... Umulmadık manevralarıyla Emir Berke’nin yine izleyiciyi çok şaşırtacağını söyleyebilirim. Benim canlandırdığım karaktere gelince; sosyetik bulduğu dünürleriyle atışmaları devam edecek herhalde...
- Hakan Bilgin: Seyirciyi şaşırtmaya devam... Maho her zamanki gibi kendini aşan konulara el attığından, işleri yüzüne gözüne bulaştırmaya devam edecek.
- Ruhsar Öcal: Kültür farklılığından dolayı Nur yine damadın ailesine karşı şert çıkışlar yapacaktır. İkinci torun gelmesine rağmen hâlâ içine sindiremediği durumlar söz konusu... O yüzden Nur, Nur’luğunu yapacak. Eşi rtama uyum sağlasa da o Urfalı aşiret ailesine yeterince sevgi ve saygı gösteremeyecek sanıyorum.
“Küçük Ağa” dizisinde gerçek bir ekip ruhunun oluştuğu gözleniyor. Sizce bunun sırrı ne? Ve bu ekip ruhunun dizinin başarısına ne gibi bir katkısı var?
- Birce Akalay: Aman nazar değmesin, tahtalara vurun (gülüyor)... Sanırım biz gerçekten aile gibi olduk. Bu işin sırrı da hoşgörü, anlayış, empati ve ekip olarak naif kalabilmek bana kalırsa...
- Sarp Levendoğlu: Dizide rol alan her oyuncunun işini profesyonelce yapması, küçük kardeşimiz Emir Berke’yi çok sevmesi ve onun henüz bir çocuk olduğunu unutmadan hareket etmesi..
Zeki Alasya: “Küçük Ağa”, hikayesiyle, karakterleriyle çok bizden bir dizi... Tüm ekip daha en başından birbirini çok sevdi, hatta birbirini tamamladı. En zor sahneleri bile bu beraberlik ve yardımlaşma duygusu içinde başarıyla çektik. Dizi çekmek, hele de bir haftada 90-100 dakikalık reyting rekorları kıran bir diziyi çekmek kolay değil. Birbirine sevgi ve saygıyla bağlı bir ekip olmasa, bu başarıdan söz edilemezdi.
- Banu Zorlu: Bence de dizisinin başarısında rol oynayan en önemli faktör, gerçek bir ekip ruhu yakalanmış olması... Hepimizin çok severek bu sette çalışması...
- Nazan Diper: Sahiden de biz bir aile gibi olduk. Set sonrası da birbirimizi arayıp soruyoruz; “Neler yaptın, çocuk nasıl, iyimisin hoşmusun?” diye... Aramızda gerçekten güzel bir iletişim var.
- Hakan Bilgin: Bu ekip her yaştan ve her kuşaktan oyuncuyu barındırıyor, bu da eğlenceyi, bilgiyi, tecrübeyi harmanlıyor. Bu da tabii başarıyı pozitif yönde etkiliyor.
- Ruhsar Öcal: Ekip olarak uyumumuz gerçekten son derece iyi. Çok kalabalık bir kadro olmamıza rağmen bu uyum hiç sekteye uğramadı. Geçici olarak aramıza katılan arkadaşlar bile bu uyumu bozmadı, şevkle çalıştı. Zaten bir dizi başarılı oluyorsa, bunun nedeni o dizide görevli bütün birimlerin birbiriyle uyum içinde çalışmasıdır.
Geride kalan sezonda sizi en çok mutlu eden, yeni sezonda da en çok heyecanlandıran anlar, olaylar, beklentiler neler?
- Birce Akalay: İnsanın işine olan saygısı ve sevgisi, onu hep işinde heyecanlı tutar diye düşünüyorum. O yüzden size “Şu anı hatırlıyorum, pek heyecanlanmıştım” diye bir nokta atışı yapamam. Fakat geçen sene işlediğimiz lösemi hikayesi birçok kalbe dokundu; bizim kalplerimiz de dahil... O hikaye optimist bir bilinç oluşturdu diye düşünüyorum. Bu sene de seyirciyle toplumsal meselelerde buluşmayı çok isterim..
- Sarp Levendoğlu: Sezon boyunca o kadar yoğun çalıştım ki pek heyecanlanmaya fırsatım olmadı. Ama bu bir şikayet değil. “Küçük Ağa” ailesine dahil olmaktan çok mutluyum, umarım bu aile hiç dağılmaz.
- Zeki Alasya: Geçen sezon reytinglerde hemen bütün rekorları kırdık. Bu hepimizi çok heyecanlandırdı, motive etti. Yeni sezonda da bu başarının tekrarlanacağını umuyor ve heyecanla bekliyoruz. Bu başarıyı yakalamak için de çok sıkı çalışıyoruz. Tüm seyircilerimize yeni sezonda da birlikte olmak dileğiyle selam ve sevgilerimi iletiyorum.
- Banu Zorlu: Geçen sene beni en sevindiren konu, elbette dizinin çok çok sevilmesi oldu. Bundan duyduğum mutluluk ve gurur hiçbir şeyle ölçülemez. Eminim “Küçük Ağa” bu seneye de damgasını vuracaktır.
- Nazan Diper: Geçen sezon sürekli çalıştığımızdan sanırım başarıyı sadece reytinglerden biliyordum. Tatile gidince, sokakta gerçek reytingi ve sevgiyi görüdüm; çok mutlu oldum. Bundan sonraki süreçte de beni heyecanlandıracak şey, bu ilgi ve sevginin devam etmesi olur.
- Hakan Bilgin: Geride bıraktığımız sezonda çok güzel zaman geçirdik. Çok sıkı çalıştık ama keyifliydik. Yönetmenlerimizi üzmediğimizi umuyorum. Yeni sezonda da bize kolaylıklar diliyorum tabii, atraksiyonlu sahnelerde canımız yanmaz umarım.
- Ruhsar Öcal: Nur, kızını o aileden koparmayı, damadından uzaklaştırmayı planlarken hiç aklına gelmeyecek şeyler yaşadı. Önce Mehmetcan’ın hastalığı, sonra ikinci bir torunun gelmiş olması Nur’u ters köşeye yatırdı. Bu arada ikinci sezon başlamadan hep beraber tatil yapmamız ayrı bir olaydı. Gelecekteki sürprizleri büyük heyecanla bekliyorum. Geride kalan sezonda sizi en çok mutlu eden, yeni sezonda da en çok heyecanlandıran anlar, olaylar, beklentiler neler?
- Birce Akalay: İnsanın işine olan saygısı ve sevgisi, onu hep işinde heyecanlı tutar diye düşünüyorum. O yüzden size “Şu anı hatırlıyorum, pek heyecanlanmıştım” diye bir nokta atışı yapamam. Fakat geçen sene işlediğimiz lösemi hikayesi birçok kalbe dokundu; bizim kalplerimiz de dahil... O hikaye optimist bir bilinç oluşturdu diye düşünüyorum. Bu sene de seyirciyle toplumsal meselelerde buluşmayı çok isterim..
- Sarp Levendoğlu: Sezon boyunca o kadar yoğun çalıştım ki pek heyecanlanmaya fırsatım olmadı. Ama bu bir şikayet değil. “Küçük Ağa” ailesine dahil olmaktan çok mutluyum, umarım bu aile hiç dağılmaz.
- Zeki Alasya: Geçen sezon reytinglerde hemen bütün rekorları kırdık. Bu hepimizi çok heyecanlandırdı, motive etti. Yeni sezonda da bu başarının tekrarlanacağını umuyor ve heyecanla bekliyoruz. Bu başarıyı yakalamak için de çok sıkı çalışıyoruz. Tüm seyircilerimize yeni sezonda da birlikte olmak dileğiyle selam ve sevgilerimi iletiyorum.
- Banu Zorlu: Geçen sene beni en sevindiren konu, elbette dizinin çok çok sevilmesi oldu. Bundan duyduğum mutluluk ve gurur hiçbir şeyle ölçülemez. Eminim “Küçük Ağa” bu seneye de damgasını vuracaktır.
- Nazan Diper: Geçen sezon sürekli çalıştığımızdan sanırım başarıyı sadece reytinglerden biliyordum. Tatile gidince, sokakta gerçek reytingi ve sevgiyi görüdüm; çok mutlu oldum. Bundan sonraki süreçte de beni heyecanlandıracak şey, bu ilgi ve sevginin devam etmesi olur.
- Hakan Bilgin: Geride bıraktığımız sezonda çok güzel zaman geçirdik. Çok sıkı çalıştık ama keyifliydik. Yönetmenlerimizi üzmediğimizi umuyorum. Yeni sezonda da bize kolaylıklar diliyorum tabii, atraksiyonlu sahnelerde canımız yanmaz umarım.
- Ruhsar Öcal: Nur, kızını o aileden koparmayı, damadından uzaklaştırmayı planlarken hiç aklına gelmeyecek şeyler yaşadı. Önce Mehmetcan’ın hastalığı, sonra ikinci bir torunun gelmiş olması Nur’u ters köşeye yatırdı. Bu arada ikinci sezon başlamadan hep beraber tatil yapmamız ayrı bir olaydı. Gelecekteki sürprizleri büyük heyecanla bekliyorum.
