Saadet Işıl Aksoy ve Hatice Aslan’ın rol aldığı “Eastern Plays”, Cannes Film Festivali’nin “Yönetmenlerin 15 Günü” bölümünde gösterildi...
Saadet Işıl Aksoy ve Hatice Aslan’ın rol aldığı “Eastern Plays”, Cannes Film Festivali’nin “Yönetmenlerin 15 Günü” bölümünde gösterildi. İkili, kendilerini kırmızı halıda görmeyi bekleyenlerin niye hayal kırıklığına uğradığını anlattı.
Filmimiz yarışmadı
Geçen yıl “3 Maymun” ana yarışma dalında Altın Palmiye adayı olduğu ve gösterimi festival sarayında yapıldığı için kırmızı halıdan geçilmişti. Bu yıl ise durum çok farklıydı. Çünkü “Eastern Plays”, yarışmaya paralel gösterildi. Yani oyuncular herhangi bir ödül için yarışmadı. Dolayısıyla kırmızı halıda yürümemiz söz konusu değildi. Ama bu Türkiye’de polemik konusu olmuş.
Yine de gururluyuz
Kırmızı halılı merdivenler, ana yarışma dalında Altın Palmiye ödülüne aday filmlerin yönetmen ve oyuncuları ile özel davetlilerin festival sarayına girerken geçtikleri yerdir. Oysa bizim filmimiz festival sarayı dışında bir salonda gösterildi. Yani orada kırmızı halı falan yoktu. Yine de festivalde bulunmak çok güzel bir duygu. Oyuncu olarak ülkemizi temsil etmek bize gurur verdi.
Türk aileyi dövenler gerçekten ırkçıydı
Saadet Işıl Aksoy, Hatice Aslan ve Kerem Atabeyoğ-lu’nun bir Türk ailesini canlandırdığı Bulgar yapımı “Eastern Plays-Doğu Oyunları” filmi, 62. Cannes Film Festivali’nin “Yönetmenlerin 15 Günü” bölümünde gösterildi. Muammer Elveren, Aksoy ve Aslan ile Cannes’da hem filmi hem de ikinci kez katılma fırsatı buldukları festivali konuştu.
Hatice Hanım, geçtiğimiz yıl da “3 Maymun” filmiyle Cannes Film Festivali’ne gelmiştiniz. Buraya ikinci kez gelmek size neler hissettirdi?
- Hatice Aslan: Tabii bir Türk sanatçı olarak festivalde olmak çok güzel bir duygu. Her ne kadar film Bulgar yapımı olsa da oyuncular olarak ülkemizi temsil etmek bana da Saadet’e gurur veriyor.
Saadet Hanım, siz de “Yumurta” filminin ardından ikinci kez buradasınız.
- Saadet Işıl Aksoy: Evet, Cannes’da olmak bir Türk oyuncusu olarak gurur verici. Başka bir ülkenin filmiyle bile olsa, ülkemizin adını duyurmak güzel.
Bulgar yönetmen Kamen Kalev, sizinle çalışmaya nasıl karar verdi?
- Saadet Işıl Aksoy: Kamen Kalev’le Saraybosna Film Festivali’nde sohbet etme imkanımız oldu. “Eastern Plays”in konusunu anlattı ve benden filmdeki Türk kızı oynamamı istedi. Türkiye’ye döndüğümde filmin senaryosunu e-mail’le gönderdi. Hikâyenin bu kadar güzel ve çarpıcı olduğunu görünce teklifi kabul ettim. Daha sonra filmin Türkiye ayağının cast direktörü Harika Uygur, Hatice ve Kerem Atabeyoğlu ile konuştu, onlar da kabul ettiler.
- Hatice Aslan: Benimle cast şirketi irtibata geçti. O zaman daha “3 Maymun”un çekimleri yapılmamıştı. Teklifi kabul ettim. Kalev’le çekimler sırasında çok rahat çalıştık. Bir aile gibiydik. Ancak bizi en çok üzen şey, film bittikten bir süre sonra başrolde oynayan yönetmenin çocukluk arkadaşı Christo Christov’un kurtulmak için mücadele verdiği uyuşturucudan yaşamını yitirmesi oldu. Christo çekimler boyunca tedavi görüyordu ve çok da mutluydu.
Siz de ilk kez burada izlediniz. Neler hissetiniz, nasıl buldunuz filmi?
- Hatice Aslan: Film, konusu itibarıyla zaten sürükleyici. Yönetmenin de ırkçılıkla ilgili olayları çok iyi gözlemleyerek aktarması, filme farklı bir özellik katmış.
- Saadet Işıl Aksoy: Yönetmen, filmi çok insani bir yaklaşımla çekti. Kendisi Bulgar olduğu halde ülkesindeki ırkçıların Türk aileye saldırmalarını ve babayı öldüresiye döverek hastanelik etmelerini hiç çekinmeden en sert şekliyle gösterdi. Filmde Neonazi tehdidine dikkat çekiyor ve buna karşı siyasetçilerin duyarsızlığına gönderme yapıyor.
Bulgar ırkçıların Türk aileye saldırdığı sahne çekilirken zorlandınız mı?
- Saadet Işıl Aksoy: Evet, gerçekten çok zor sahnelerdi. Christo’nun gerçek bağımlı olması gibi, ırkçı rolünü oynayanlar da oyuncu değil, gerçek bir ırkçı grubuydu. Çekimlerde onlarla iletişim kurmakta zorlandık.
- Hatice Aslan: Filmin en zor sahnesiydi ama o sahnede bile yönetmen insani yaklaşımlara, hoşgörüye dikkat çekti. Saldırıyı yapan Neonazi grubun içinde, bizi kurtarmaya çalışan Christo’nun kardeşi de var mesela. Orada bir ailenin iki çocuğu arasındaki tezatları gösteriyor. Biri bize saldırırken, diğeri feci şekilde dayak yediği halde bizi kurtardıktan sonra ambulans çağırıp hastaneye gitmemizi sağlıyor. Filmin insani değerler konusunda önemli mesajları var.
- Saadet Işıl Aksoy: Film hoşgörüsüzlük ve iletişimsizliği hoşgörü ve iletişimle iç içe anlatıyor. Bulgar ırkçıların saldırısına rağmen Türk ailenin kızı, onları kurtaran ve hastaneye devamlı gidip gelen Christo’ya aşık olabiliyor.
Son olarak Cannes’dan Türkiye’ye mesajınız?
- Hatice Aslan: Türkiye’yi temsil ettiğimiz için gururluyuz. Birçok ülke sinemasının buluşma yeri olan böyle festivallere katılmak, çok önemli. - Saadet Işıl Aksoy: Filmin tanıtımı için sahneye çıktığımızda Türk oyuncular olarak tanıtılmamız gurur vericiydi. Tabii bu tür festivaller iş ilişkilerinin kurulduğu yerler olmaları açısından da önemli. Türk sineması son yıllarda birçok yabancı festivalde kendini gösterdi. Buna katkı sağladıysak, ne mutlu bize.
YANLIŞ ANLAŞILMA OLMASIN, KIRMIZI HALIDA YÜRÜMEDİK
Hatice Aslan: Bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyoruz. Geçen yıl “3 Maymun” ana yarışma dalında Altın Palmiye adayı olduğu ve gösterimi festival sarayında yapıldığı için kırmızı halıdan geçmiştik. Bu yıl ise durum çok farklıydı. Çünkü “Eastern Plays”, yarışmaya paralel gösterildi. Böyle olunca da oyuncular herhangi bir ödül için yarışmadı. Bu yüzden kırmızı halıda yürümemiz söz konusu değildi. Ama bu Türkiye’de polemik konusu olmuş.
Saadet Işıl Aksoy: Kırmızı halılı merdivenler, ana yarışma dalında Altın Palmiye ödülüne aday filmlerin yönetmen ve oyuncuları ile özel davetlilerin festival sarayına girerken geçtikleri yerdir. Oysa bizim filmimiz festival sarayı dışında bir salonda gösterildi. Yani orada kırmızı halı falan yoktu.
BAŞROL OYUNCUSU UYUŞTURUCUDAN ÖLDÜ
Bulgar yönetmen Kamen Kalev’in yönettiği “Eastern Plays-Doğu Oyunları”, yönetmenin ilk filmi olması nedeniyle Cannes Film Festivali’nde “Altın Kamera” ödülüne aday gösterildi.
Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da ırkçıların saldırısına uğrayan üç kişilik Türk ailesini kurtaran uyuşturucu bağımlısı Itso’nun dramını anlatan filmde, başrolü asıl mesleği heykeltıraşlık olan Christo Christov üstlendi. Ancak gerçek yaşamında da uyuşturucu bağımlısı olan ve tedavi gören Christov, filmin çekimleri tamamlandıktan bir süre sonra uyuşturucu yüzünden hayatını kaybetti.
Christov’un ölümü, filmin Cannes Film Festivali’ndeki gösteriminin ardından yazılı olarak perdeye yansıdı. Yönetmen Kamen Kalev ve aralarında Saadet Işıl Aksoy ile Hatice Aslan’ın da bulunduğu film ekibi gösterimin ardından dakikalarca ayakta alkışlanırken, bazı izleyicilerin ağladığı görüldü.