‘Kiraz Mevsimi’nde canlandırdığı Ayaz rolüyle üne kavuşan Serkan Çayoğlu, hakkında merak edilenleri Reflex Dergisi’ne anlattı
Çayoğlu, “Almanya’dan Türkiye’ye gelişim dönüm noktam” diyor.
- İstanbul’da en çok vakit geçirdiğiniz mekân? Spor salonum.
- Kendinizi en huzurlu hissettiğiniz semt? Rumelihisarı.
- İstanbul’un en güzel tarafı? Bir yakadan diğer yakaya vapurla geçerken verdiği keyif.
- En sevdiğiniz kafe? Blush Atiye.
- Şu an İstanbul’un neresinde olmak isterdiniz? Anadoluhisarı’nda.
- İstanbul’da vazgeçemediğiniz alışkanlık? Sahilde sabah koşusu.
- Sıkıldığınızda nerede olmak istersiniz? Çocukluğumun geçtiği yerde.
- Görmek isteyip de henüz görmediğiniz yer neresi? Küba
- En çok kimi özlersiniz? Annemi, babamı ve kardeşimi.
- En sevdiğiniz yemek? Annemin mercimek salatası ve somon ızgara.
- En çok sevdiğiniz ses nedir? Dalga sesi.
Fotomodellikten oyunculuğa geçiş hikâyenizi paylaşır mısınız? Modellik yaparken aynı zamanda okuduğum üniversitenin tiyatro kulübündeki oyunlarda yer alıyordum. Ancak o zamanlar sadece hobi olarak ilgileniyordum. Daha sonra Türkiye’ye gelip kamera önü dersleri almaya başladım ve bu sektörde profesyonel anlamda devam etmeye karar verdim.
Kiraz Mevsimi, izleyicilerin çok sevdiği bir dizi olmayı başardı, oynadığınız karakteri nasıl buluyorsun, benzer yönleriniz var mı? - Senaryoyu ilk okuduğumda karakteri çok sevdim. Ayaz; her ne kadar ukala görünse de aslında duygusal, disiplinli ve kariyeri konusunda oldukça titiz bir adam. Ben de kariyerim konusunda titiz ve disiplinli biriyim. Benzer özelliklerimiz bunlar diyebilirim.
‘En büyük sorun uzun çalışma süreleri’ - Rolünüze nasıl hazırlanıyorsunuz? Senaryoyu okuduktan sonra aldığım eğitimler doğrultusunda çalışmış olduğum isimlerden öğrendiğim tekniklerle role hazırlanıyorum. Öğrenmem gereken ve kendimi geliştirmem gereken birçok husus var bu sebeple sürekli olarak oyunculuk adına çalışmalar yapıyorum.
- Set ortamınız nasıl? Sette çok keyifli ve samimi bir ortamımız var. Açıkçası bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. Çünkü biz gerçekten iyi bir ekip olduk. İşimizi severek yapıyoruz. Uzun süredir birlikte çalışıyor gibiyiz. Bu sebeple de enerjimizin ekrana da iyi yansıdığını düşünüyorum.
- Bu işi Türkiye’de yapmanın en zor yanları neler? Bu yolun henüz başındayım ancak Türkiye’de oyuncu olmanın en zor yanı uzun çalışma süreleri. Umarım zamanla bu durum minimum seviyeye iner.
- Benim için dönüm noktası dediğin an nedir, paylaşır mısınız? Almanya’dan Türkiye’ye gelişim dönüm noktam sayılabilir. Ancak tam anlamıyla bir dönüm noktası diyemem. Çünkü hedeflerim doğrultusunda ilerliyorum ve başarıya ulaştıkça kendime belirlediğim hedeflerim artıyor.
Yeni enstrüman öğreniyorum’ - Neler yapmayı seversiniz, nasıl vakit geçirirsiniz? Çoğunlukla arkadaşlarım ve ailemle vakit geçiririm. Daha önce gitmediğim yerleri görüp yeni mekânlar keşfetmeyi severim. Konser ve festivallere katılmaktan keyif alıyorum. Bana en iyi gelen şeylerden biri spor yapmak. Bunların dışında yeni enstrümanlar öğreniyorum.
- Sürekli ekran karşısında olan biri olarak, bedeniniz sizin için önemli. Neler yaparsınız formunuzu korumak için? Fırsat buldukça spor yapıyorum. Sürekli olarak yaptığım sabah koşuları ve yürüyüşlerim var. Bir rutin tutturduğunuzda zaten formda kalabiliyorsunuz. Tabii ki sağlıklı beslenmem benim için bir avantaj oluyor.