Kim doğru söylüyor?

Yeni hafta krizle başladı. Bugün bütün gazetelerde Bade İşçil’e yönelik ağır ithamlar bulunuyor. Malkoç Süalp’in ikiz kardeşi Tarkan Süalp, birbiri ardına açıklama yapıp sosyal medyadan paylaşım yapıyor. Ailenin yakınları da evde yaşandığı iddia edilen her şeyi ortalığa döktü. Olay işin içinden çıkılmaz bir hal aldı. Karşılıklı iddialar korkunç. Gelin en baştan başlayıp bugüne dönelim…

Kim doğru söylüyor?

Eşi Malkoç Süalp’e boşanma davası açan oyuncu Bade İşçil’in “Kocam çocuğumu emzirmeme izin vermiyor. 2 yaşına geldiğinde onu Londra’ya yatılı okula göndereceğini söylüyor” iddiaları uzun süre gündemden düşmemiş, Süalp’in barışma talebinin ardından ünlü oyuncu davasını geri çekmişti.

İşçil, geçtiğimiz günlerde yeniden mahkemeye başvurdu ve 9 aylık bebeğiyle can güvenlikleri olmadığını ileri sürerek Malkoç Süalp’e karşı koruma talep etti. İstanbul Aile Mahkemesi, “Boşanmak istiyorum ama sığınacak yerim yok” diyen İşçil’in talebini hemen değerlendirmeye aldı. 2 ay süreyle koruma tedbiri uygulanmasına hükmetti, ayrıca İşçil için ‘barınma ve maddi yardım’ sağlanmasına karar verdi.

İşte bu karardan sonra ortalık karıştı. Bugüne kadar hiç konuşmayan Süalp ailesi açtı ağzını, yumdu gözünü…
Malkoç Süalp’in ikiz kardeşi Tarkan Süalp karara isyan ederek; “Nişantaşı-Hüsrev Gerede Caddesi’ndeki Koç apartmanında Bade’nin kendi üstüne kayıtlı lüks dairesi var. Mobilyalı ve kimse oturmuyor şu anda. Madem sığınacak yeri yok, neden oraya gitmiyor? Kardeşim Savoy Konutları’da 2 milyon dolara ev almıştı, Bade’nin tek derdi o evi koparmak. Mesleğindeki gibi özel hayatında da artistlik yapıyor. Oyunlar oynuyor, yalanlar söylüyor. Onunki, tamamen kafa koparma operasyonu. Temizlikçisi bile yalanlarına dayanamadı, sonunda işi bıraktı.”

Ardından Tarkan Süalp, çiftin evindeki temizlikçinin ‘Bade İşçil’in yalanlarına dayanamayarak’ işi bıraktığını öne sürdü. Süalp, sosyal medyada paylaştığı bir fotoğrafla, temizlikçinin İşçil’e şu mesajı gönderdiğini iddia etti: “Selam Bade Hanım, ben istifa ediyorum. Malkoç Bey’e de yapılanlar son derece haksızlık. Yukarıda Allah var. O evde yaşananlara ocaktan beri ben şahidim. Malkoç Bey’e çok haksızlık. Bunları asla hak etmiyor. Allah size akıl fikir versin. İnşallah bir gün aklınız yerine gelir anlarsınız. Beni de tehdit etmeye hakkınız yok. Anahtarı da teslim edeceğim.”

Bununla da yetinmedi, ardından Instagram’da şu sözü paylaştı: “Gerçeği söylersen geçmişinin parçası olur ama eğer yalan söylersen geleceğinin parçası olur.”

Malkoç Süalp’in iddiaları daha da korkutucu:

Bade İşçil, hamileliğinde panik atak olmuş ve birçok sorun da bu yüzden çıkmış.

Dört defa panik atak geçirmiş ve doğumdan sonra normal olmayan davranışlara başlamış. Kızının gerginliği babasına da yansıyınca, baba İşçil doğum için gittikleri hastanede olay çıkarmış. Malkoç Bey, doğuma girip çocuğunun göbek bağını kendisi kesmek istemiş ama Bade İşçil'in babası, "O adam kızımla bebeğinin duygusal bağını ortadan kaldırmak istiyor, göbek bağını o kesemez" diye ortalığı karıştırmış.

Bade İşçil de bunu babası gibi yorumlayıp dilekçeye yazmış.

Bade İşçil, Malkoç Süalp'in oğlunu emzirmesini istemediğini ve kötü bir baba olduğunu iddia ediyor ama günlüğüne tam tersini yazmış. Söylenenlere göre İşçil, Azur'u doğurduğu günden itibaren günlük tutmuş ve oğlunu emzirdiğini, Malkoç Bey'in kendisine nasıl yardımcı olduğunu, ne kadar iyi baba olduğunu belirtmiş.

Yakınları, Malkoç Bey'in Azur'u 2 yaşında Londra'ya götüreceği iddialarının da yalan olduğunu söylüyor. Malkoç Bey; oğulları doğduktan beş gün sonra İşçil'le birlikte 2 yaşından 6 yaşına kadar Papatya Anaokulu'na gitmesi, daha sonra da ilkokulu ENKA İlköğretim Okulu'nda okuması için kayıt yaptırmış.

İddialara göre İşçil, oğluna hastalık derecesinde düşkünmüş. Oğlunu, Malkoç Süalp'in ailesinden, hatta Malkoç Bey'den bile kıskanmış.

Kayınvalidesi ve eşinin teyzesi çocuğu kucağına almaya kalktığında sinir krizleri geçirmiş! İşçil'in kıskançlıkları yüzünden altı dadı, bir de yardımcı kadın istifa edip gitmiş.

İşçil; sadece çocuğunu değil, eşini de aşırı derecede kıskanıyormuş. Bu aşırı kıskançlık yüzünden birçok olay yaşanmış. İşçil eşini, iş ve özel çevresinde birçok kez zor durumda bırakmış.

Hatta bir keresinde Malkoç Süalp, şirkette üst düzey bir kadın yöneticiye BMW 5.20 otomobil tahsis edince ortalık karışmış. Bade İşçil "O kadın, nasıl benimle aynı arabaya biner? Nasıl ona benim arabamın aynısını alırsın? O zaman bana Bentley alacaksın!" deyip ortalığı birbirine katmış. Bu kıskançlık krizi sırasında da evde kırmadık eşya bırakmamış.
Bir başka gün, yurt dışından bir arkadaşının 'Görüşelim' mesajını görüp Malkoç Süalp'in yüzünü tırmalamış.
Bir kıskançlık krizi sırasında da Malkoç Bey'in dizüstü bilgisayarını, yazıcıyı ve elektronik eşyaları camdan aşağı atmış.

Bir yanda Bade İşçil’in söyledikleri, diğer yanda Malkoç Süalp’in ikizinin ve yakın çevresinin söyledikleri…

Ortalık doz duman olmuş durumda.

Bu durumda kim doğru söylüyor?

Ve tabii ki…

1- Hakkında bu kadar çok iddia varken Malkoç Süalp neden hala susuyor?
2- Bade İşçil, neden evi ve parası varken sığınacak bir yer arıyor? Ailesi ve yakınları da var üstelik?
3- Bade İşçil kendini acındırmaya mı çalışıyor?
4- Bu iddialar karşısında İşçil, nasıl bir savunma yapacak?