2019 yılında uçak tuvaletinde çektiği müstehcen görüntüyü sosyal medya hesabından paylaşınca büyük tepki çeken, kısa süre sonra Amerika’ya giden Kerimcan Durmaz, skandal olaya ilişkin açıklama yaptı.
Armağan Çağlayan'ın Youtube'ta yayınlanan 'Gör Beni' adlı programına konuk olan sosyal medya fenomeni Kerimcan Durmaz, en büyük hatasını anlattı. "Geçmişe dönük yaşadığım en büyük hatam uçakta yaşanan olay" diyen Durmaz, uzun süre gündemden düşmeyen skandala ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'de insanlar bunu çok farklı yerlere çektiler. Hiç aklımın almayacağı bir yere gitti bu olay. Bazı kesim bunu bilerek isteyerek yaptığımı düşündü. Kim bilerek isteyerek ayağına sıkar. Yanlışlıkla yaptığım bir şeyin bedelini çok ağır şekilde ödedim. O zaman 23 yaşımdaydım. Psikolojik olarak çok kötüydüm. İntihar etmeyi düşündüm. O yüzden buradaki her şeyi bırakıp Amerika’ya gittim."
İşte Kerimcan Durmaz'ın programda yaptığı diğer açıklamalardan satır başları...
"Kariyerime bir noktadan sonra şarkıcı olarak devam etmek istiyorum. Tabii bu performans yapmayacağım anlamına gelmez! Durum ne geliştirirse, ne olursa yani rüzgar nereden eserse oradan devam edeceğim. Ama asıl hedefin tabii ki şarkıcı olarak devam etmek. Şarkımın toplan izlenmesi 24 milyon oldu. 3 ay gibi bir sürede…
Klibim için çok uğraştım o kadar emek var ki o işe zaten belli oluyor. Çok fazla vakit harcadım, çok mükemmeliyetçi bir insan olduğum için en iyisi olana kadar uğraştım. İlk işim olduğu için sonuçta bir algı var ya ‘Kerimcan ne yapsa kötü olur, ne yapsa taşlarız’ o mevzu bende bir yer ettiği için hep en iyisini yapıp insanların artık ağzına laf vermeyeyim istedim. Çok uğraştığım bir iş oldu. Çok da mutluyum.
Benim zor bir eğitim sürecim oldu. Lisedeyken çok zorluklar yaşadım. Okulu bırakıp iş hayatına atılmaya karar verdim sonra liseyi bitirdim. İş hayatına girdim. Hayatım bir şekilde bu noktaya geldi. Zorluk derken akran zorbalığından bahsediyorum.
Ünlü olmadan önce makyözdüm. Bu konuda kendi kendimi yetiştirdim diyebilirim. Çok küçük yaştan beri ablamların makyaj malzemeleri ile sürekli kendime bir şeyler deneyerek, YouTube'dan videolar izleyerek, teknikler öğrenerek kendimi geliştirdim. Aslında iş hayatına girmek istediğimde de ünlü bir markada işe başladım ve orada çok profesyonel insanlar tarafından yetiştirildim. Onun akabinde bir müşterim tarafından iş teklifi aldım ve Bakü’ye gittim. Bir güzellik merkezlerinde çalışmak için…
Bakü’ye gidince oradaki hayatımı Periscope diye bir uygulamayla paylaştım. Görüntülerim çok hızlı bir yükselişle insanların ilgisini çekti. Ben ünlü oldum bayağı Türkiye'de insanların tanıdığı bir kişi haline dönüştüm. Sonra Türkiye'ye geri döndüm tanıştığım insanlardan aldığım fikirler, destekler sonucu DJ’lik yapmaya başladım.
Birisi beni keşfetti bir kumar oynadı. Hem kendisi kazandı, hem ben kazandım 5 yıl boyunca bu şekilde devam ettik.
Geçmişe dönük yaşadığım en büyük hatam uçakta yaşanan olay. Türkiye'de insanlar bunu çok farklı yerlere çektiler. Hiç aklımın almayacağı bir yere gitti bu olay. Bazı kesim bunu bilerek isteyerek yaptığımı düşündü. Kim bilerek isteyerek ayağına sıkar. Yanlışlıkla yaptığım bir şeyin bedelini çok ağır şekilde ödedim. O zaman ben 23 yaşımdaydım. Psikolojik olarak çok kötüydüm. İntihar etmeyi düşündüm. O yüzden buradaki her şeyi bırakıp Amerika’ya gittim.
Çok sevgi dolu bir çocukluk yaşadım. Ailem tarafından hep iyilikle büyütüldüm. Bu da benim çok iyi bir insan olmamı sağladı. Hayatım boyunca hep iyi bir insan olmak için uğraştım, çevreme hep iyi davrandım. Herkesi kendim gibi bildiğim için başıma bunlar geldi. Bir insan hakkında kötülük düşünemiyorum. Yıllar önce Fatih Ürek bana ‘bu camiada o kadar kötü şeyler yaşayacaksın, o kadar kötü insanlarla karşılaşacaksın ki çok şaşıracaksın, dikkatli ol. Kiminle nasıl arkadaşlık yapacağına çok dikkat et’ diye uyarmıştı.
Ben orta halli bir ailede büyüdüm. Hep lüks bir hayat yaşamak istedim. Bulunduğum konum hep benim hak ettiğim konum değilmiş gibi geliyordu. Allah’tan hep istedim. ‘İyi bir hayat yaşayayım, ünlü olayım, insanlar tarafından tanınıp sevileyim…‘ Allah bana ‘yürü ya kulum’ dedi. Ben koştum!
En çok ‘dostum’ dediğim sırlarımı paylaştığım insanlar tarafından cephe alınması, karşımda olmaları beni çok yıprattı. ‘Benim yanımda dursun’ demiyorum asla… Ama cephe alınması karşı tarafa geçmesi beni çok yıprattı. Bu yüzden artık çok seçiciyim dostum dediğim insan iki üçü geçmez.
Türkiye’de çok fazla acımasız insan var. İnsanı tanımadan, o insanın ne yaptığını bilmeden yargısız infaz eden çok kişi var. Bu insanı bir süreden sonra yıpratıyor.
Babam emekli, annem ev hanımı. Şimdi yazlığımız var orada yaşıyorlar. Ben Yeniköy’de doğdum büyüdüm. Bazı şeyleri annem duymasın isterim ama ünlü olduğum için her şeyi duyuyor. Bazen ağlayarak arıyor. Onu sürekli teselli etmeye çalışıyorum, ‘onları okuma, umursama’ diyorum. Yaşadığım olayların üzerine çok konuşmak istemiyorum. Ailemin yıpranması beni çok üzüyor. İnsanlar bunu düşünerek hareket etmiyorlar ki düşünmüyorlar ‘bu insanın sevdikleri ne yapar’ diye…
Burnumda estetik var altı ayda bir botoks yaptırıyorum. Gülünce kırışıklarım çıkıyor ondan dolayı botoks yaptırıyorum. Türkiye’de mesele biri bir hata yapsa herkes mahvolacakmış gibi düşünüyorlar. Her koyun kendi bacağından asılacak sonuçta.
Hayatımın en büyük travmalarından biri Caner’i kaybetmek. Benim yol arkadaşımdı Caner! Bakü’den Türkiye’ye dönmemi sağlayan kişiydi. Çok zor hiç beklemediğimiz bir şeydi Caner’in ölümü. Hala inanamıyorum bu arada bir yıl oldu. Nasıl oldu, nasıl zaman geçti anlayamıyorum. Caner’i kaybettiğime inanamıyorum. Gerçekten benim yol arkadaşımdı. İnsanların gördüğünden de çok daha eğlenceli bir çocuktu.
Çok büyük paralar kazanmadım ama paralar kazandım. Kazandığını hemen yiyen bir insanım, kenara atmak gibi bir huyum yoktu. Sonra onu düzene soktum. Güzel paralar kazandım çok da çalıştım. Bir gecede iki iş yapıyordum ayda 50 iş yapıyordum. Kazandığım parayı ailemle arkadaşlarımla paylaşmak benim hoşuma gidiyor. Etrafımdaki insanlara hep destek verme çabası içine girdim."