Burcu Kara, 'Romantik Komedi' filminde canlandırdığı 'Zeynep' karakteriyle benzer yönlerinin olduğunu söyledi ve ekledi: Ben de zaman zaman sıkıcı oluyorum. Benim de 'Zeynep' gibi saf hallerim var. En büyük problemim de hayatı fazla ciddiye almak galiba...
'Maskeli Balo' adlı dizide 'Zeynep' karakterini canlandıran Burcu Kara, 5 Şubat'ta vizyona girecek olan 'Romantik Komedi' filminde de 'Zeynep' rolünde... Geçtiğimiz yıllarda oynadığı 'Elveda Derken' dizisinde de aynı isimle yer alan Burcu Kara, "Bu tesadüf bana bir mesaj veriyor olabilir... İleride bir kızım olursa adını Zeynep koyacağım" dedi. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi'ni bitirdikten sonra televizyonda muhabirlik ve sunuculuk yaptığını hatırlatan Burcu Kara, "Benim için sürpriz oldu" dediği oyunculuk serüvenini ve geleceğe yönelik projelerini anlattı.
REYTİNG HAYATIMIZI SARSIYOR
* Ekranda ya da beyazperdede kendinizi izler misiniz? Yoksa bundan rahatsız mı olursunuz?
Tabii... Bazıları hiç izleyemiyor kendini ama ben izlemek için sabırsızlanıyorum. Çünkü gördükten sonra değiştirdiğim şeyler oluyor. Zaten çekmeye başladığın andan itibaren 'Şöyle mi baksaydım?' 'Şunu mu yapsaydım?', 'Elimi şuraya mı koysaydım?' diye düşünmeye başlıyorsun. Hissettiğimi hissettirebilmek adına nasıl oynadığıma bakmak çok önemli...
* Reytingleri takip edenlerden misiniz? Yoksa 'Ben oyuncuyum reyting benim işim değil, yapımcının işi' diyenlerden mi?
Reyting manyağı değilim ama her gün bakarım. Aslında onlarca insanın emeğinin geçtiği bir işin, rakamlarla ölçülmesi beni çok üzüyor. Bunun başka bir yolu olmalı. O reyting aleti verilecek 2 bin 500 kişi neye göre belirleniyor? O kadar saçma ki! 70 milyonluk ülkede 2 bin 500 kişiyle neyi belirliyorsun? Aldığımız övgüden sokakta yürüyemiyoruz ama reytinge bir bakıyorsunuz; düşük! O yüzden bu hiçbir şeyin göstergesi değil ama maalesef o 2 bin 500 kişinin beğenisiyle, kariyerimiz belirleniyor. Reytingler, maddi-manevi açıdan hayatımızı sarsıyor. Böylesine önemli bir şeyin daha sistemli bir hale getirilmesi gerekir diye düşünüyorum.
ROL ARSIZLIĞI İÇİNDE YAŞIYORUM
* İşletme eğitimi alıp, muhabirlik ve sunuculuk yaptıktan sonra oyunculuğa geçtiğiniz için mutlu musunuz? Kendi kendinize 'İyi ki bu mesleği seçmişim' diyor musunuz?
Oyunculuk sürpriz oldu bana ama şu an çok mutluyum. İnsanın mutlu olduğu bir işi yapması, hele böyle bir ülkede, büyük bir nimet... Gerçekten her aklıma geldiğinde şükrediyorum. Az ve öz iş yapayım istiyorum. Sürekli ortaklıkta olmaktan nefret ediyorum. Kendimi orada burada görmek istemiyorum. Aslında her şeyi kendi irademle seçiyorum ama oyuncularda rol arsızlığı vardır. Sinema senaryoları, tiyatro tekstleri okuyorum. 'Elimden gelse hepsini ben oynasam' diye arsızlık yapıyorum. (Gülüyor)
* Daha önce Kerem Alışık'la 'Güllü' adlı tiyatro oyununda rol aldınız. Yeni projeniz var mı?
Bir oyun teksti okuyordum. 'Maskeli Balo' başlamadan önce prova sürecini atlatsaydık olabilirdi belki ama diziyle birlikte gitmiyor. Ben tiyatroyu çok seviyorum ve hayatımda hep olsun istiyorum. Oynarkeni bırakın, izlerken bile kendimden geçiyorum. Sahnede olmak bambaşka bir şey... Hayattaki en büyük adrenalin belki de. '
SEX AND THE CITY' İLE İLGİSİ YOK
* Başrollerden birini oynadığınız 'Romantik Komedi' adlı film 5 Şubat'ta vizyona girecek. Filmdeki rolünüzden biraz bahseder misiniz?
Bu filmde de adım Zeynep... İşkolik, sıkıcı bir kızım. Komik bir kız değilim ama bütün sahnelerim çok komik. 'Romantik Komedi' çok eğlenceli bir film oldu. Daha önce reklam çeken bir ekip çekti ve çok merak ediyorum. Her sahnesiyle ilmek ilmek uğraştılar. Fragmanı izlediğimde 'Vaaavvv' dedim! Hollywood filmi gibi olmuş resmen. Garip bir akıcılığı var. Müzikler şahane, oyuncu kadrosu iyi... İzleyenler gerçekten hoş vakit geçirecek. Günlük hayattan koparacağız onları ama aslında film günlük hayatın ta kendisi.
* Bu film için 'Sex and The City'nin yerli versiyonu dendi. Sizce de öyle mi?
Onu kim dedi bilmiyorum, biz demedik! Üç kız-üç erkeği görünce öyle bir benzetme yaptılar herhalde. Her üç kız ile üç erkek yan yana gelince 'Sex and The City' olmuyor. Başka bir şey bu... Herkesin farklı hayatları, farklı meslekleri var. Metropol ilişkilerini anlattığımız bir film.
* 'Romantik Komedi'de canlandırdığınız karaktere ne kadar benziyorsunuz?
Ben de zaman zaman sıkıcı oluyorum. 'Ne sıkıcısın' diyorum kendime. Kendi kendime sınırladığım şeyler oluyor. Toplumun, ailenin, mesleğinin, tanınmışlığın yüklediği otokontroller, hanım hanımcık olma halleri falan beni çok sıkıyor. Filmdeki Zeynep gibi benim de saf hallerim vardır. Yalan söyleyebilen biri olmadığım için her söylenene gerçekten inanırım. En büyük problemim de bu zaten. Galiba hayatı çok ciddiye alıyorum...
* 2009 nasıl geçti?
Güzel geçti. 'İpsiz Recep'le başladım... Sonra Amerika'ya gittim, dönünce 'Romantik Komedi'yi çektik. Ardından kardeşim evlendi, biz 'Maskeli Balo' dizisine başladık. Böyle baktığımda güzel bir sene olmuş.
* 2010'dan neler bekliyorsunuz?
2010 yılı da umarım herkes için güzel olur. Ben sadece kendi mutluluğuyla yetinen bir insan değilim. Etrafımdaki insanların da mutlu olmasını istiyorum. Televizyonu, gazeteyi açtığım zaman gülen yüzler istiyorum. Ağlayan, cinnet geçiren, ailesini katleden insan manzaraları görmek istemiyorum. Yeni yılda daha yaşanabilir bir ülke umut ediyorum. Geleceğe umutla bakmak istiyorum...
* Oyunculuğunuzu yurtdışında sürdürmek ya da orada eğitim almak gibi bir isteğiniz var mı?
Öyle isteklerim var ama net bir planım yok açıkçası. Çok ciddi bir çaba gerektirdiğini düşünüyorum. Maalesef, sanata da politika karıştırılmış durumda... Türk ve Müslüman olduğumuz için kendimizi kabul ettirmemiz zor diye düşünüyorum. Çok ciddi lobiler yapılması lazım ama umutsuz da değilim. Birçok filmimiz yurtdışında değer görmeye başladı. Festivallerden ödüller alabiliyoruz. Bunlar umut verici güzel gelişmeler.
Kariyer planlarınızda evlilik var mı?
Hayatta hiçbir şey planlandığı gibi gitmiyor. Evlilik, aşk, iş gibi başkalarının da söz sahibi olduğu şeyler planlanamaz. Hayatı akışına bıraktım. Ancak, benim için sadece bir insanla ömür geçirmek çok mümkün bir şey. Çok istediğim bir şey. Ben biraz eski kafalıyım bu konuda. Olması gereken bu mudur bilemiyorum ama ben böyleyim. Etrafa baktığımda üzüleceğim çok şey var. Çocuğum olursa ona ne öğüt veririm, ya da başına bir şey gelirse ben ne yaparım diye şimdiden düşünmeye başladım.
Aşk ne anlam ifade ediyor sizin için?
Aşk insanın içindedir. Bir aşkla doğuyorsun ve bu duygu bir şeylerle ortaya çıkıyor işte... Bir adamla, bir kadınla ya da bir çocukla. Arabana bile aşık olabiliyorsun yani. Ben kolyeme çok aşığım mesela... Aşk, insanın içinde olan ve kimseye ihtiyaç duyulmayan bir duygu bence...
Kafama koyduğumu yapan biriyim. Ailem bu mesleğe girmeme karşı çıkmıştı ama ben çok sevdiğim, inandığım ve böyle mutlu olacağımı düşündüğüm işin, hayallerimin peşinden gittim. Hâlâ da gitmeye devam ediyorum. İktisat eğitimi aldığım için ailem, bir bankaya girip çalışmamı bekliyordu. Ayakları yere basan bir iş yapmamı istediler. Oyunculukta hayal kırıklığına uğrayabileceğimi, yıpranabileceğimi düşündükleri için benim adıma endişelendiler. Çocuğum olsa belki ben de aynı şeyi yaparım. Aileme "Bana güvenin. Sizin doğrularınız, benim de doğrularım. Kendimi değiştirmeyeceğim sadece şansımı denemek istiyorum. Yıprandığımı ve üzüldüğümü gördüğüm an geri dönerim" dedim. Şansımı denemek istediğimi söyledim. Onlar da benim kararlı halimi görüp ikna oldular.