Kemal Doğulu, hakkında merak edilenleri bugün canlı yayında anlattı.
'İşte Benim Stilim yarışmasındaki jüri performansıyla ününe ün katan Kemal Doğulu, bugün Kanal D'de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu. Hakkında bilinmeyenleri anlatan Doğulu, şaşırtan açıklamalara imza attı. Konuşmasındaki en dikkat çeken detay ise Bahar Candan hakkındaki yorumu oldu.
"Bahar Candan'ı sevmiyorum"
Doğulu, Candan hakkında şöyle konuştu: "Bahar Candan'ı sevmiyorum. Sevilecek biri mi? 1 saat dayanabilirsin, sonra sinir krizi geçirtir insana. Maalesef ismi geçen şahıs gerçektir. Sahtesi olamayacak kadar gerçek. Lütfen onu kendi haline bırakın."
Doğulu'nun diğer açıklamalarından satır başları ise şöyle:
- Yoğun bakım sürecinde rüya sandığım bir an vardı. Meğerse o sahne gerçekmiş. Hande gelmiş. Elini cama koymuş, beni çıkarmaya çalışıyordu... Bana ailem dışında en çok yaklaşabilen o olmuş.
- Araf işte bu. Ölmemişsin... Ama yaşamıyorsun da! Hep bir hayata tutunma çabası. O anlarda ben bomboş bir sahilde cam fanus gördüm.
- Yoğun bakımda hastası olanlar bilsin, onlar duyuyorlar. Ettiğiniz duaları hissesiyorlar. Yaşadığım için bu kadar rahat söyleyebiliyorum.
- Ben uyandığımda bütün ailem ayaklarıma kapanmış ağlıyorlardı. Çünkü doktorlar 'Beklemeyin yaşamayacak, biz makinelerle ayakta tutuyoruz' demişler. Doktorlar 'mucize' diyorlar. 2 kez kalbi duran bir adamım...
- Seni seviyorum demeyi öğrendim artık. Kiminle konuşursam konuşayım, telefonu 'seni seviyorum' demeden kapatmıyorum.
- Kalkmış, hazırlanmış salonuma gidecekken beni ölü olarak buldular... Ne zaman nerede ne olacağı belli olmuyor.
- Kadir ile kavgalı değildim. 150 bin dolar borcu var onun için intihar etti dediler. Cihangir'de oturuyordum o zaman. 6. kattaydı evim. Öyle bir şey yapacak olsan kendimi boşluğa bırakırım çatır çatır ölürüm! Ben neden apartman merdivenlerine atayım kendimi?
- Ben sadece o gün giyindiğimi hatırlıyorum. Nasıl düştüğümü bilmiyorum. 10-15 gün sonra hastane odası hepsi bu!
- Kedi paylaşsam küfür yiyorum, kardeşimi paylaşsam küfür yiyorum. Ben size ne yaptım? Benim deli tarafım vardır ama hiçbir zaman o salon beyefendisi durumundan çıkmazdım. Artık salon serserisi oldum. Artık sosyal medyada karşılık veriyorum. 'Maden öyle, işte böyle' dedim.
- Sustum sustum açtım ağzımı. 5 yıldır çıldırıyorum. 5 yılın sonunda da patladım.
- Küfürlü mesajlarla karşılık verince çok destek mesajı aldım. Çünkü beni iyi tanıyorlar. Çünkü be 5 yıl boyunca bir çok insanın oturma odasındaydım.Ben oyuncu değili, rol yapmıyorum. Kendim olarak vardım orada...
- Neslihan çok güzel bir kadın. Programda da maskülendi, şimdi de maskülen. O çok güzel bir beden.
- Bahar Candan'ı sevmiyorum. Sevilecek biri mi? 1 saat dayanabilirsin, sonra sinir krizi geçirtir insana.
- Maalesef ismi geçen şahıs gerçektir. Sahtesi olamayacak kadar gerçek. Lütfen onu kendi haline bırakın.
-Sokakta kaldım ben, sokakta yattım. 17 yaşımda geldim İstanbul’a bir sürü sıkıntı yaşadım. Kuzenimde kalıyordum sonra amcama geçtim. Cebimde günde sadece bir simit ya da bir ekmek alacak kadar para vardı. Parkta bankta birkaç gece geçirmişliğim vardır. Gezi Parkı’nda kaldım. Çok eskidir bu olay, yatmaktan kastım gece boyunca oturdum. En azından ‘Taksim daha güvenlidir diye düşündüm’ orada kaldım. Gidecek arkadaşım da yoktu, ev tutacak param da, ekmek alacak param da… Zor günlerden geçtik. Herkes gökten zembille indik sanıyor ama öyle değil.
-Ben daha yeni gelmişim İstanbul’a kendimi kurtarmaya çalıyorum. Ailemizden birinin yırtması gerekiyordu. Babam çok şahane bir baba değildi sağ olsun toprağı bol olsun. Ben de şuursuz bir çocuk değildim. ‘Anne bir şey alacağım bana para ver’ diyemezdim çünkü parası yoktu.
-Mersin’de de çok iş imkanı yok, kuaför de olmak istiyorum. Geldim bir şekilde Amerika’ya gideceğim babamın yanına sonra vazgeçtim. Herkesin istediği gibi gitmiyor işler…
-18-19 yaşlarımda dibe vurdum. O sırada da aileme ben bakıyordum, babamdan da para gelmiyor 5 kardeşiz. Sonra vakti gelince Kadir’i yanıma aldım. Ben iş buldum Kadir’i çağırdım. Çünkü kardeşlerimin ziyan olmasına dayanamazdım. Ne olursa olsun Mersin güzel bir şehir ama iş imkanı İstanbul kadar olan bir şehir değil.
-Ben Kadir’in ya da kendimin ünlü olacağını inanmıyordum. Biz o niyetle çıkmadık ki o yola. Sadece safça hayal ettim, oldu. Bazıları hırslıdır ‘ben bunu yapacağım’ der ama biz öyle değildik. Ben kuaförlük yapıyordum Kadir de garsondu. Benim biraz çevrem vardı, Kadir’i iyi kafelere iyi mekanlara yerleştirdim.
-İki üç yıl beraber oturduk kendi parasını kazandı eve çıktı. Sonra Mehmet geldi üniversite okumaya. Ben artık abilikten emekli oluyorum, kız dayısı oluyorum. Kız kardeşim hamile… Kadir ve Neslihan'da şu anda çocuk yok ama düşünceleri var…
-Ben Kadir’e ‘bu kızı sakın kaçırma, çok efendi’ dedim. Çok mütevazı çok eğlenceli, çok komik, çok ağlak muhteşem bir insan. Evine gideriz kahveleri Neslihan servis eder, en başından beri ailemizdenmiş gibiydi.
-Babamı affettim, küs kaldık çünkü ilgisizdi... Biz vedalaşamadık. Mersin’de yaşıyordu. Kız kardeşim aradı kötü haberi verdi. Duyunca taş kesildim, inanamadım. Çünkü sağlıklı bir adamdı beklenen bir şey değildi. Çok kötü oldu, sonra ağlama krizine girdim, çok ilginç bir dönemdi. İki sene geçti ama hala alışamadım."
-10 – 15 yıl ayrı kaldık, hiç görüşmedik. Sonra annem ‘ben seni bu evin koridorlarında göremeyecek miyim’ dedi. Ben de babamla konuştum, barıştık, helalleştik. Annemi de beni de fazlasıyla üzdü babam.