KAYACI: GÜZEL KADINDAN DA KOMEDYEN OLUR!

Kayacı, yakında başlayacak ‘+18’ dizisiyle komedideki iddiasını ortaya koyacak

KAYACI: GÜZEL  KADINDAN DA KOMEDYEN OLUR!

Mankenliği zirvedeyken bırakıp oyunculuğa başlayan, oyunculuğa devam ederken tarih bölümünde okuyarak üniversite hayalini gerçekleştiren, onunla yetinmeyip Harvard'da bir dönem misafir öğrenci olan Aysun Kayacı, şimdi bir sitcom dizisinin başrolüyle ekranlara dönüyor. Aysun Kayacı ile muzip kişiliğini,
planlarını ve yeni dizisini konuştuk.

• +18'de nasıl bir Aysun Kayacı izleyeceğiz?
Ben sitcom'lara çok alışkın bir insanım. Çat Kapı dizisiyle başlamıştım. Metin Akpınar ve Ayten Gökçer'le birlikte. Sonra başka sitcom'larla devam etti. Bu tür diziler benim iç enerjime çok uygun. Normalde de komik bir tip olduğum için kendimi sitcom'larda daha iyi gösteriyorum.

• Müjde Ar'la birlikte yaptığınız programda gülme krizi yaratan esprileriniz vardı!
Ama orada yaptığım espriler ciddiye alınıyordu. Gerçek kabul edilip üzerinde tartışılıyordu. Güme gidiyordu.

• Güzel kadından komedyen olmaz diye bakıldığı için belki espriler yerine ulaşmıyordu!
Evet güzel kadından komedyen olur mu konusunda endişeleri oluyor insanların. Müjde Ar da aynı şekilde espri yaptığında bu söylenir mi diyorlar. Ama Cem Yılmaz yaptığında herkes gülüyor.

• Bu dizide aptal bir güzel mi var yoksa uyanık mı?
Aptal değil hatta biraz kurnaz da. Uyanık ve aynı zamanda şımarık bir kız. Ağzında gümüş kaşıkla doğmuş, hayatı o yüzden çok tanımıyor. Biraz sonradan görmelik var. İstinye Park'ta rastladığımız tarzda! Benim oynadığım da öyle bir kız. Annesi ona “Ay sana rokfor aldım, hadi gel jakuzide yersin” diyor.

• Sonradan görmelere bol bol göndermeler mi olacak?
Evet. Bu kızın belalı bir annesi var. Kapıcıyı falan aşağılayan. “Ayy kapıcı” diye. Kapıcıyı Sinan Bengier, annemi de Tulu Çizgen oynuyor. O ikisinin çok güzel didişmesi var.

• Şu Harvard'da okuma meselesine gelirsek, size neler kattı orası?
Ben ziyaretçi öğrenci olarak oranın çok faydasını gördüm. Kendi üniversitemde zaten çok şey öğrenmiştim, o da üstüne cila oldu. Bir sürü arkadaş edindim.

• Güzel bir kadının üniversite okuması zor mu?
Zor tabii bir kere her sene okula yeni gelenlerin arkamdan laf atmaları, hem çalış hem sınavlar... Ben çok zorlandım. Hocalarım çok anlayış gösterdi. Mankenlik ve oyunculuk yaparken bu kadar zor bölüm okuyan var mıdır bilmiyorum.

• Üniversiteye başlamadan önce üniversite okumayı önemsemiyor muydunuz?
Bu işler bir yerde durur biterse diye alternatif bir gelecek istedim açıkçası. Tarih öğretmeni ve İngilizce öğretmeni olabilirim. Ben çok başarılı bir öğrenciydim. İki üç gece sınavlara çalışır, çok iyi notlar alırdım. Bir yandan da magazin basınının baskısı vardı.

• Magazin basınına niye bu kadar isyan ediyorsunuz?
O zaman çok üstüme geliniyordu, hâlâ isyan ederim. Söylemediğim şeyler yazıldığında. Artık sesimi çıkara çıkara bana yapılmaz oldu haksızlıklar.

• Savaşı kazandınız mı yani?
Ben onu savaş olarak görmüyorum. İnsan olarak hakkım, birey olarak hakkım. Her gün 'Sabah ne iftiraya uğrayacağım?' diye yaşadım. Burada güzel insanları ibreti âlem etme gibi bir durum var. Sistem böyle, “Madem bu işe giriyorsun buna da razısın” muhabbeti.

• Sarışın olmaktan vazgeçip saçları koyulaştırmak bu anlamda katkı yaptı mı?
Olmuştur mutlaka çünkü bizde bir sarışın kadın imajıyla ilgili yargı var maalesef. Sıkıldığımdan da değiştirdim. Daha genç daha ince göstersin diye de değiştirdim. 30 yaş sonrası biraz da genç görünmek içindi.

• 'Haydi Gel Bizimle Ol' programından sonra neden o tarzda programlara devam etmediniz?
Şu anda da geliyor teklifler. Kabul etmiyorum. İnsanların hassas noktaları var. Bir espri yaptığın zaman onun başını sonunu atınca başka yerlere gidiyor. Herkes canının istediği gibi cımbızlıyor. Gazetelere yazıldığında televizyonda yaptığın esprinin tonlaması da gidiyor. Tam tersini ima ettiğin de anlaşılmıyor. Birçoğu gaf olarak değerlendiriliyor. Zaten dediğim gibi güzel kadına espri yakıştırılmıyor bizde. Ama güzel kadın da komik olabilir.

• Gaf yaptığınıza inanıyor musunuz?
Ben, art niyetle yaklaşıldığında gaf diye yorumlandığını düşünüyorum. İyi niyetle ve zekâyla yaklaşıldığında, gülündüğünü düşünüyorum.

• Çok tartışılan 'Dağdaki çobanla benim oyum bir mi' meselesinde de böyle mi oldu?
Benim orada başından sonuna kadar söylediğimin tamamını yazmadı insanlar. 'Mesela öylesine söylüyorum' diye başlamıştım söze. Belki ben de öyle düşünmüyordum. Söylediğim bir şeyi alıp yargı cümlesine dönüştürmeleri hiç hoş olmadı.

• Televizyonda bu aralar ağlatan diziler modası var. Onları mı yoksa güldürenleri mi izlemeyi tercih edersiniz?
Bizim toplumumuz çok duygusal. Ya çok güleceğiz, ya çok ağlayacağız. Çocukların ağlamasını, Osman'ın denize düşmesi gibi ağlatan dizileri izlemiyorum.

TARİHE SAYGI
• Tarih eğitimi almış biri olarak Muhteşem Yüzyıl'a gösterilen tepkilere anlayışla
bakıyor musunuz?
Ben diziyle ilgili yorum yapmıyorum ama insanların diziden sonra merak edip tarihi öğrenme meraklarının artmasını olumlu buluyorum. Diziyle birlikte tarihe olan ilgi arttı.

• Tarihçi sadece siyasi olayları mı ele almalı yoksa tarihi kahramanların özel hayatı da anlatılmalı mı?
Birey de toplum da tarihçinin sorumluluğundadır. Bir bireyi de ele alabilir, bir dönemi de...

• Özel hayatınızla ilgili yanlış bir şey yazılınca itiraz ediyor, düzeltme istiyorsunuz. Bir tarih kahramanı özel hayatının aktarılmasına itiraz edemez. Magazinel anlamda özdeşleştirme yapılabilir mi?
Hiç bu bakımdan düşünmemiştim. O yüzden tarihçinin çok vicdanlı olması gerekiyor. Masal kitabı okur gibi tarih kitabı okunup sonra yorum yapılamaz. Bu dizinin de yetkin tarihçi danışmanları var. Dizi için söylemiyorum kesinlikle. Kitaplarda da işleniyor. Tarihin televolesi yapılamaz.

EVLİLİK HAZIRLIĞI
• Yakın zamanda evlilik ve çocuk gibi planlarınız var mı?
Evlilik ve çocuk istiyorum. Şu an dizi yeni ve çok yoğun. Çok emek verdim. Evliliği çok yakın düşünüyorum. Aday var ama ben aday mıyım bilmiyorum!

• Yazın Bodrum'da öpüşürken fotoğraflandığınız yabancı mı?
Evet o ama o yabancı değil Türk.

• Evlenirseniz mesleğe ara verecek misiniz?
Hayır ben işimi bırakmam. Yani hamile bile kalsam son ana kadar oyunculuğu sürdürürüm.

Futbol sahası büyüklüğünde plato
Yapımcılığını Seray Sever'in üstlendiği “+18”, çok yakında Show TV'de yayınlanmaya başlıyor. Senaryosunu Haluk Özenç'in yazdığı, yönetmenliğini ise Bülent İşbilen'in yaptığı dizinin oyuncu kadrosunda Aysun Kayacı, Pamela Spence, Bahar Akça, Paşhan Yılmazel, Soner Sever, Can Bonomo, Eser Ali, Seray Sever, Adem Yılmaz, Dilek Çelebi, Sinan Bengier, Tuluğ Çizgen ve Buğra Özenç gibi tanınmış ve genç sanatçılar bir arada yer alıyor. Yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğündeki platoda manzarasıyla ve sokağıyla mini bir Cihangir semti yaratıldı.